Euroleague’de Top16’in ilk iki haftası geride kalırken bir genel değerlendirme yapmak doğru olur. Bu yazıda, Türk takımları da dahil olacak ama genel görüntü üzerinden gitmeye çalışacağım…
E Grubu
Gruplar belirlendiğinde, E Grubu’nda ne kadar dişli takımların yer aldığı ortadaydı. Fenerbahçe Ülker ilk turda ipi çok sıkı tutarak kendine kötülük yaptı çünkü grubu ikinci bitirse diğer gruba gidecekti ve çeyrek finale rahatça gidecekti.
Grubun zirvesinde Barcelona ve Panathinaikos var. Barcelona ilk iki maçında Türk temsilcilerinden Anadolu Efes’i İspanya’da, sonra da Fenerbahçe Ülker’i İstanbul’da yendi. İlk maç için fazla birşey söylemeye gerek yok. İkinci maçta ise Navarro-Lampe’den yoksun geldiler, Tomic çok kötü oynadı ama Huertas ipleri eline aldı ve Oleson-Papanikolau’nun da katkılarıyla bu zor deplasmanda galip geldiler. Bence İstanbul’da aldıkları galibiyet çok çok önemli. Bu maçın son topa kalması ufak bir mucize. Barcelona, Fenerbahçe Ülker’e karşı oyun olarak çok üstündü, Navarro-Lampe’nin olmadığı bir günde bunu başarmaları inanılmaz önemli.
Son yılların dengesiz takımı Panathinaikos yine bizleri şaşırtmadı. İlk turda garip garip maçlar kaybeden Yunan ekibi ikinci turda işi ciddiye almaya başladı. İlk maçları nispeten kolaydı ve EA7 Milano’yu geçtiler. İkinci maçta ise Laboral Kutxa ile deplasmanda karşılaştılar. İspanya’da son çeyreğe geride girmeleri rağmen kazanmayı başardılar. Dimitris Diamantidis 8.5 sayı-10 asist, Stephane Lasme de 13.5 sayı-7.5 ribaund ortalamalarıyla oynuyorlar. Takım olarak çok iyi savunma yapıyorlar ve iki maçta ortalama 60 sayı yediler.
Grupta birer galibiyetli dört takım var: Olympiakos, EA7 Milano, Laboral Kutxa ve Unicaja Malaga.
Olympiakos ilk maçta Fenerbahçe Ülker’i yendikten sonra EA7 Milano’ya farklı yenildi. Milano deplasmanındaki yenilgileri hem takım tarihinin en ağır yenilgilerinden biri oldu, hem de Euroleague’de uzun süren galibiyet serilerini sonlandırdı. Olympiakos’ta Spanoulis beklediğimiz üzere performansını arttırdı ama sadece Fenerbahçe Ülker maçında onu görebildik. EA7 Milano deplasmanında takımın geri kalanına uydu.
EA7 Emporio Armani Milano ilk iki haftada Yunan ekipleriyle karşılaştı ve geçen hafta Olympiakos karşısında aldığı farklı galibiyetle haftanın takımı oldu. İlk turda gösterdikleri inişli-çıkışlı performansın ardından ara transferde Daniel Hackett’ı transfer ettiler ve bu transfer de isabeti buldular gibi görünüyor. Tabii ki her maç Olympiakos maçı gibi olmayacak ama bu ezici galibiyetin takıma büyük bir moral vereceği de aşikar. Grup belirlendiğinde, EA7 Milano, Efes ile beraber grubun son iki sırasında yer alacak tahminleri yapılıyordu ama şimdi yenmesi o kadar da kolay olmayan bir takım olarak ortaya çıktı.
Laboral Kutxa ilk maçında deplasmanda Unicaja Malaga’yı geriden gelerek yendi ama ikinci haftada Panathinaikos’a yenilmekten kurtulamadılar. İkinci haftada gördük ki, dış skorer bulmakta zorlanıyorlar ve bulamayınca işleri çok zor. Andres Nocioni-Tibor Pleiss-Thomas Heurtel’in üçlüsünün istikrarlı olarak yaptıkları ortada ama son maçta 5/24 üçlük attılar. Causeur dört tane, Nocioni-Mainoldi-Hanga üçer tane üçlük kaçırdı. İlk maçta da 24 tane üçlük denediler ama 15 tanesinde başarılı olmuştular. Laboral son derece tehlikeli bir takım ve her maçta Panathinaikos maçında olduğu gibi şut kaçırmayacaklardır.
Unicaja Malaga ilk maçında Laboral’i elinden kaçırdıktan sonra İstanbul’da Anadolu Efes’i çok çekişmeli geçen maçın ardından yendi. Efes-Malaga maçı bir kırılma maçıydı. Maçı kazanan takım ilk galibiyetini alacaktı ve ilk dört mücadelesinde iddialı konuma gelecekti. Unicaja Malaga’da Ryan Toolson-Zoran Dragic iyi bir maç çıkardılar, son çeyrekteki 20-13’lük seriyle Malaga, Laboral yenilgisini telafi etmiş oldu.
Grupta son iki sırada Türk temsilcileri Anadolu Efes ve Fenerbahçe Ülker var.
Fenerbahçe Ülker için yazacaklarımı bir önceki yazıda yazdım. Burada tekrarlamanın gereği yok. Şu anda transfer edilecek bir oyuncu en erken sekizinci maçta oynayabileceği için transfer yapmanın da anlamı kalmadı. Fenerbahçe Ülker taraftarını yine hayalkırıklığı bekliyor.
Anadolu Efes’e geçelim. Anadolu Efes için ilk tur sonunda ben de karamsar bir yazı yazmıştım. Grubun averaj takımı olması bekleniyordu. Yeni koç ile galibiyet alınamasa da son derece pozitif bir görüntü ortaya çıktı. Barcelona deplasmanından zaten konuşulamaz ama Malaga maçı takımın ne kadar olumlu yolda olduğunu gösterdi. Efes, Brose-Real Madrid maçlarında olduğu gibi maçın kırılma anlarını iyi oynayamadı ama maç boyunca takımın ne kadar mücadele ettiğini gördük. Birincisi, maçın hemen ilk dakikasında turnike kaçıran Semih Erden’i hemen kenara alarak ona ve takıma doğru bir mesaj verdi. İkincisi, Birkan Batuk’a hak ettiği süreyi verdi ve Birkan da 12 sayı üreterek mahcup etmedi. Üçüncüsü, kimseyi haddinden fazla oyunda tutmadı. Milko Bjelica’nın takıma daha adapte olması ve Kostas’ın da tam olarak iyileşmesiyle farklı bir Efes izleyebiliriz. Grupta çeyrek finalin adayı olamaz ama en azından maçlarını izlemek keyifli olabilir, son Unicaja Malaga maçı gibi.
F Grubu
Gruplar oluştuğunda bu grupta sivrilen üç takım vardı; Real Madrid, CSKA Moskova ve Maccabi Tel-Aviv. Bu üç takım beklentileri boşa çıkarmadılar ve ilk iki maçlarını kazandılar. Üçünün yanında sürpriz diğer takım ise beklentilerin aksine Bayern Münih oldu. Bayern Münih’in dördüncülük mücadelesine girmesini veya durumu pek de ciddiye almayarak yedincilik mücadelesine girmesini bekliyordum ama çok flaş bir giriş yaptılar.
Real Madrid ilk maçında deplasmanda Partizan’ı yendikten sonra ikinci maçta Galatasaray ile karşılaştı. Sanırım Euroleague’i takip eden herkesin beklentisi 15 sayı üstündeki bir farktı ama hiç de öyle olmadı. Fark zaman zaman açılsa da Galatasaray maçı bırakmadı ve sadece beş sayı farkla kaybetti.
CSKA Moskova ilk turda çok inişli-çıkışlı bir performans sergilemişti. Top16’in başlamasıyla taşlarına yerine oturttular gibi duruyor. İlk maçta deplasmanda Lokomotiv Kuban’ı uzatmada yendikten sonra Zalgiris’i rahat geçtiler. Onların asıl gücünü Real-Maccabi maçlarında göreceğiz.
Maccabi ilk maçta farklı bir şekilde geriye düşmesine rağmen Galatasaray’ı yenmeyi başarmıştı. Ikinci maçta ise bir diğer kuvvetli dördüncülük adayı olan Lokomotiv Kuban’ı devirdiler. Shawn James’ten sonra diğer pivot Sofo Schortsanitis’i de sakatlığa kaybettiler.
Gelelim grubun sürpriz takımına. Bayern Münih ilk turda dokuz maçta sadece üç galibiyet alarak tur atlamayı garantilemişti. Normal olarak, ikinci turda şansı çok az görülüyordu. İlk maçta Zalgiris deplasmanına gittiler ve maç başındaki müthiş savunma-Zalgiris’in karşı koyamamasıyla galip geldiler. İkinci maçta ise Partizan’ı konuk ettiler. Bu kez maça kötü başladılar ve ilk yarıyı sekiz sayı farkla geride kapattılar. İkinci yarıda ise muhteşem savunmaları devreye girdi ve Zalgiris deplasmanında ilk yarıda yaptıklarını burada son bölümde yaparak galip geldiler. Bayern, Laboral gibi dış şutlara bağlı ama Partizan maçında olduğu gibi dış şutlar girmese de sert savunma yapmayı biliyorlar. Bakalım kalan maçlarda da bu performanslarını sürdürebilecekler mi?
Gelelim tablonun alt yarısına… Burada Lokomotiv Kuban, Galatasaray Liv Hospital, Zalgiris Kaunas ve Partizan var.
Galatasaray ve Kuban ilk ikişer maçlarında kendilerinden güçlü rakipleriyle karşılaştılar. Bu maçlarda Galatasaray iyi gözüktü, özellikle Madrid deplasmanında beklenenin çok iyisinde oynadı, Erceg çok formda, Hairston’ın ciddi bir sakatlığı yok. Bu takımda iyi bir Pops Mensah-Bonsu da olursa Galatasaray dördüncülüğün en büyük favorisi olur.
Lokomotiv Kuban Eurolague’de arka arkaya beş maç kaybetti ve şimdi Galatasaray’la çok kritik bir maç oynayacaklar. Bu beş maçta sakatları yokken neden böyle oldular, anlamak güç.
Partizan ilk beşine ve özellikle üç oyuncuya çok bağımlı bir takım. Bogdan Bogdanovic-Milosavljevic-Tarence Kinsey iyi oynarsa oyunları yukarıya çıkıyor. Bayern deplasmanının ilk yarısında bunu gördük.
Zalgiris ise ilk maçında Bayern Münih’e karşı çok savruk görünüyordu, grubun dibinden zor kalkarlar gibi duruyor.
Bireysel İstatistikler
Top16’in ilk iki haftası itibariyle Euroleague’in en değerli oyuncusu 24 index puanıyla Zoran Erceg. İlk turda sadece 7.6 sayı-4.8 ribaund ortalamasıyla oynayan ve %18.5 gibi korkunç bir üçlük yüzdesine sahip olan Erceg ikinci turun ilk iki maçında 20.5 sayı-5 ribaund-4 asistle oynarken %72.7 saha içi isabeti ve %47 üçlük yüzdesiyle oynuyor.
Erceg’i takip eden isimler Tarence Kinsey ve Devin Smith.
Sayı krallığında birinci sırada Efes’e karşı 21 sayı üreten Juan Carlos Navarro var. Erceg-Langford-Bogdan Bogdanovic takipteler.
Ribaund krallığında sürpriz bir isim var. Maccabi’nin 1.96 boyundaki forveti Devin Smith 11 ribaund ortalamasıyla oynuyor iki maçta da double-double yaptı. Lauvergne-Nocioni-Bonsu takipteler.
Asist krallığında ise zirvede Dimitris Diamantidis var. Spanoulis-Arroyo biraz geriden de olsa takipteler.