Turkish Airlines Euroleague’de son üç haftaya girilirken pek yaşamadığımız bir heyecanı yaşıyoruz. Son yılları hatırlayalım:
_ 2010-11 sezonunda hem Fenerbahçe Ülker, hem de Efes Pilsen Top16 gruplarına çok iyi başlamışlardı ama ikisi de çeyrek finale kalamadılar.
_ 2011-12 sezonunda Anadolu Efes erkenden havlu atarken, Fenerbahçe Ülker ve Galatasaray Cafe Crown tur iddiasını son maça kadar sürdürdü.
_ 2012-13 sezonunda Anadolu Efes çeyrek finalist olurken, Beşiktaş ve Fenerbahçe Ülker Top16’i ‘formalite icabı’ oynadılar.
Bu yıl ise Anadolu Efes erkenden havlu attı, Fenerbahçe Ülker ve Galatasaray Liv Hospital tur şanslarını sürdüyorlar, gözüken o ki son maça kadar da tur iddialarını sürdürecekler.
Bu haftaki maçları sırasıyla inceleyelim…
Zalgiris Kaunas – Galatasaray Liv Hospital (Perşembe 19:45)
Euroleague F Grubu’nda dördüncülük yarışı karışık değil. Lokomotiv Kuban ile Galatasaray Liv Hospital ikili averajda birbirlerine üstünlük sağlayamadılar ve puan eşitliği durumunda dördüncüyü genel averaj belirleyecek. Şu anda Lokomotiv Kuban (-11) ve Galatasaray Liv Hospital (-13) genel averajdalar. Çok ilginç bir şekilde Real Madrid ve CSKA Moskova arasındaki liderlik mücadelesini de genel averaj sonuçlandıracak.
Şimdi Zalgiris maçına gelelim… Zalgiris maçı çok önemli, çünkü; Galatasaray’ın Partizan’ı yenip CSKA’ya yenileceğini, Lkuban’ın da Partizan-Bayern’i yenip, Real Madrid’e yenileceğini düşünüyorum. Sonucu en fazla sürprize açık olan maç olarak Zalgiris-Galatasaray maçı öne çıkıyor. Zalgiris şu anda 1 galibiyette ve Euroleague’e veda etti ama her zaman gördüğümüz gibi Zalgiris –özellikle seyircisi önündeyken- bu tip zamanlarda beklenenden çok farklı performanslar sergileyebiliyorlar. Bu durum; takımın genel kimliği, taraftarın oyuncuları yüreklendirmesi, tecrübe vs. ile ilgili. Mesela, daha geçen yıl çeyrek final iddiaları kalmamışken Kaunas’ta Anadolu Efes’i yenmeyi başarmışlardı. Ondan önce de 2011’de Fenerbahçe Ülker’i muhtemelen çeyrek finalden etmişlerdi.
Türk takımlarının ‘Kaunas’taki makus talihi’ni değiştirmek için Galatasaray’ın elinde önemli bir fırsat var. Zalgiris Kaunas’ın iş ahlakından şüphe duyulmaması gerektiğini örneklerle açıkladım. Zalgiris’in grubun dibinde olması farketmez, bu maça ‘Euroleague finali’ gibi asılacakları ortada. Bu durumda Galatasaray ne yapmalı?
Galatasaray bu grupta ‘kırılma maçları’ olarak niteleyebileceğimiz maçlarda iyi sonuçlar aldı. Üç büyüklerle oynanan maçlar haricinde Kuban-Bayern-Partizan’ı dışarda yenmeyi başardılar. Özellikle Kaunas benzeri bir ortam olan Belgrad’da ve Euroleague’in zorlu deplasmanlarından biri olan Münih’te kazanmaları çok önemli. Galatasaray kritik maçlarda sadece iç sahadaki Lokomotiv Kuban maçında kaybetmişti.
Galatasaray’ın nasıl oynayacağını kestirmek çok zor. Cuma günü oynanan Bayern Münih maçındaki gibi mi yoksa ondan önceki haftaki Lokomotiv Kuban deplasmanındaki gibi mi oynayacaklar? Bayern-Partizan deplasmanlarında tamamen oynaması gerektiği basketbolu sahaya yansıtan Galatasaray Kuban’da ise ‘önceden tahmin ettiğimiz’ ama bence olmaması gereken basketbolu sahaya yansıttı. Ataman’ın ‘Erceg takıntısı’ yüzünden maçın başında kazanılan maç kaybedilme noktasına gelmişti. Galatasaray’da Markoishvili sahalara döndükten sonra Marko-Malik ikilisinin takıma verdiği katkı belirli düzeye geldi. Carlos Arroyo’nun yapacaklarından zaten şüphe yok. Tek sorun pota altı. Ergin Ataman berbat oynasa bile Erceg’i uzun süreler oyunda tutacak mı? Yoksa Bayern maçında olduğu gibi, Macvan kozunu mu oynayacak? Pops Bayern maçında olduğu gibi bir katkı verebilecek mi? Ender Arslan artık kendine gelebilecek mi? Galatasaray cephesinde cevabı belirsiz birçok soru var.
Zalgiris’e de bakalım… Zalgiris’de henüz üçüncü haftada Zouros/Stombergas görev değişikliği yapıldıktan sonra takım farklı bir havaya büründü. Stombergas, Angelou sonrası Efes havası yarattı ama Top16’de takımı başarıya taşıyamadı. Grup maçları başlarken dördüncülük mücadelesi yapmalarını bekliyordum ama ilk maçta fark yiyerek bunu yapamayacaklarını belii ettiler. Yine de, iç sahada ‘elindeki maçları veren Efes’ ortamı yaratıyorlar.
Kadroya bakacak olursak… Ksistof Lavrinovic’in ayrılması ve yaşanan sakatlıklar sonrası Zalgiris’in rotasyonu oldukça daraldı. Takımda ciddi süreler alan 8-9 oyuncu var. En ciddi oyuncular gard pozisyonunda. Amerikalı Justin Dentmon, bir Euroleague efsanesi Sarunas Jasikevicius ve yine Litvanya’nın ve Euroleague’in önemli starlarından biri olan Martynas Pocius. Dentmon yaklaşık olarak 16 sayı-4 ribaund-4 asist-4 top kaybı ortalamalarıyla oynuyor. Artık kariyerinin sonunda olan Sarunas’ın sürekli olarak etkili olmasını bekleyemeyiz ama tecrübesiyle fark yaratıyor. Pocius ise Top16 maçlarında 12.5 sayı-2.5 asist ortalamalarıyla mücadele ediyor. Pivot Robertas Javtokas haricinde takım adeta bir gençler karması halinde. Son dokuz maçta yaklaşık 20 verimlilik puanı ortalaması yakalayan Javtokas eğer Pops gününde olmazsa ve Erceg-Macvan rotasyonu da doğru ayarlanmazsa çok can yakabilir.
İlk maçta da görüldüğü gibi, Zalgiris Dentmon-Saras-Pocius-Javtokas kenara geldiğinde inanılmaz derecede saçmalayan bir takım oluyor. Hatta, Justin Dentmon da inanılmaz bir saçmalama potansiyeline sahip ve çok kolay kontrolden çıkıyor. Galatasaray tecrübeli oyuncuları durdurursa Zalgiris zaten raydan çıkar, bu maçta Ergin Ataman’a da önemli rol düşüyor.
Galatasaray bu maçı kaybetse de tur atlayabilir ama tur ihtimali oldukça düşecek. Son olarak da sayı averajının önemli olduğunu hatırlatalım. Galatasaray ilk yarıdan rakibini raydan çıkarırsa farkı da mümkün olduğunda açmalı. Kuban maçındaki gibi hatalara düşülmemeli.
Fenerbahçe Ülker – EA7 Milano (Cuma 20:30)
Euroleague’de haftanın en önemli maçlarından biri, belki de en önemlisi Ülker Sports Arena’da oynanacak. Bu maçın önemini açıklayalım; ilk 11 maçta 5 galibiyet alabilen Fenerbahçe Ülker bu maçı kaybederse tur şansını devam ettirecek ama şansı oldukça zora girecek. Son iki haftada oynanacak maçların tamamı Fenerbahçe Ülker’in istediği şekilde giderse temsilcimiz çeyrek finalist olabilecek. EA7 Milano ise ilk 11 maçta 8 galibiyet aldı ama kalan iki maçta çok zor bir fikstüre -Barcelona-Malaga (d)- sahip oldukları için kaybetmeleri halinde kendilerini çok zor bir durumda bulabilirler.
EA7 Milano elenebilir mi? Kalan maçlarda dört takımın da 8 galibiyete ulaşması durumunda elenebilir ama genel averajda çok yüksek bir fark olduğu için bu ihtimali %0.0001 olarak değerlendirebiliriz. EA7 Milano için kötü haber ise grubu üçüncü veya dördüncü bitirmeleri olabilir. Euroleague’in genelinde gösterdiği gibi iç saha-deplasman karneleri çok farklı olan EA7 Milano grubu geride bitirip Real-CSKA’dan biriyle eşleşmeyi hiç istemez.
Euroleague’de ilk 10 haftanın en değerli oyuncusu kimdi diye sorarsanız, direkt olarak Keith Langford’ın adı akıllara gelir. Euroleague’de zirveye oynaya takımların oyuncularına baktığımızda zaten Langord-Rodriguez’in isimleri öne çıkıyor. Real Madrid, Rodriguez olmasa da yokluğunu bir şekilde kapatabilir ama EA7 Milano’nun Langford’un eksikliğine tolere etmesi pek mümkün değil. Bu da geçen haftaki Anadolu Efes karşılaşmasında gözle görüldü. Langford’ın yokluğunda takımın diğer oyuncuları, istedikleri kadar boş alan bulamadılar ve rahat hücum edemediler. Maçın son bölümüne kadar geride giden EA7 Milano Curtis Jerrels’ın ipleri eline alması ‘Langordvari’ oynamasıyla maçı kazanmayı başardı.
Fenerbahçe Ülker geçen hafta yenildi ama Emir Preldzic’in takıma katkı vermeye dönmesi ve Pierre Jackson’ın da takıma katkı verebileceğinin görülmesi önemli şeylerdi. Bojan Bogdanovic’te ise artık umut kalmadı gibi duruyor, 11 maçlık karnesinde 5/38 üçlük isabeti ve maç başına ortalama 2.3 top kaybı yapması göze çarpıyor.
Fenerbahçe Ülker iç sahada ilk maçta Barcelona’ya yenildikten sonra sırasıyla Panathinaikos-Laboral-Olympiakos-Unicaja Malaga maçlarını kazandı. Bu galibiyetlerin üçü de deplasmanlardaki yenilgilerin arkasından geldi, yani, deplasman yenilgilerinin morali-iç saha ritmini etkilediğini söyleyemeyiz.
Pozisyonlara göre bakacak olursak, Fenerbahçe Ülker’in kağıt üstünde rakibinden her alanda üstün olduğunu söyleyebiliriz. Yalnız, sorun şu ki aslında gruptaki hemen hemen her takım kağıt üstünde EA7 Milano’dan daha iyi bir kadroya sahip. EA7 Milano’yu farklı kılan nokta; onların takım kimyasını yakalamış olmaları. Hackett transferiyle ‘nokta atışı’ yapan Milano şutörleri de gününde olduğunda galibiyete rahat gidiyor. Langford’ın sakatlığı planları bozdu. Euroleague’de en beğendiğim oyunculardan biri olan David Moss savunmada oyunun seyrini değiştiriyor ve gerekirse hücumda da oyuna etki edebiliyor. Oyunu pota altına pek yığmayan EA7 Milano pota altında da Samuels-Lawal ikilisi ile zayıf bir takım değil.
Bu maçta Fenerbahçe Ülker’e galibiyeti getirecek olan kilit noktanın savunma sertliğiolacağını düşünüyorum. EA7 Milano Langford’ın yokluğuna rağmen yine dış atışlara endeksli bir basketbol tarzı oynayacaktır. Jerrels-Gentile-Hackett-Moss’u durdurmak için Bojan-Emir’in kendilerinden bekleneni yapmaları ve Bo’nun da katkı vermesi gerekiyor. Ömer Onan’ın ise gerekeni yapacağını biliyorum. CJ Wallace-Linas Kleiza eşleşmesi de maçın kilitlerinden biri.
Diğer Maçlar
_ Perşembe akşamı 20:45’te Anadolu Efes ile Laboral Kutxa E Grubu’nun sonuncusunu belirleyecek olan maçta karşı karşıya gelecekler.
_ Perşembe akşamı 21:45’te Unicaja Malaga ile Olympiakos çeyrek final yolunda çok önemli olan maçta karşı karşıya gelecekler.
_ E Grubu’nda haftanın son maçı da bir Euroleague klasiği olan eşleşmenin yeni mücadelesine sahne olacak. Cuma 21:45’te Barcelona ile Panathinaikos karşılacaklar.
_ F Grubu’nda haftanın ilk maçı Perşembe 18:00’de CSKA Moskova ile Bayern Münih arasında olacak.
_ Perşembe 21:05’te son haftaların formsuz takımı Maccabi ile Real Madrid karşılacaklar.
_ Cuma18:00’de de Lokomotiv Kuban Partizan’ı konuk edecek.
sahinarif88@hotmail.com