Türk basketbolunun Euroleague’deki temsilcileri bu hafta gruplarındaki beşinci maçlarına çıkacaklar. Sırasıyla bakalım…
EA7 Milano – Fenerbahçe Ülker (Perşembe 21:30)
Euroleague E Grubu’nun en kilit maçlarından biri bu hafta oynanacak. EA7 Milano ikinci tur öncesi en zayıf takımlardan biri olarak görülüyordu ve çeyrek final düşüncesine erken veda edeceği düşünülüyordu. İlk dört maç sonunda ise öyle olmadı. Daniel Hackett transferi nokta atışı oldu ve Hackett’ın da takıma çabuk uyum sağlamasıyla ilk maçlar iyi sonuçlarla sona erdi. Ayrıca, bu yıl final-four’un Milano’da düzenlenecek olması takıma ayrı bir motivasyon katıyor. EA7 Milano şu ana kadar iç sahada oynadığı iki maçını da kazandı. İlk maçında Olympiakos’u adeta evire-çevire yendikten sonra, Laboral Kutxa’yı devirdi. Geçen hafta Efes karşısında kazanma noktasına geldiler ama Planinic’in inanılmaz isabetiyle kaybettiler.
Fenerbahçe Ülker ise EA7 Milano’nun tersine bir istikamette ilerliyor. Grubun favorilerinden olan Fenerbahçe Ülker ilk üç maçını kaybettikten sonra dördüncü maçında Panathinaikos’u yendi ve gruptaki ilk galibiyetini aldı. Fenerbahçe Ülker’de üç maç aradan sonra iki-üç oyuncu değil takımın tüm oyuncuları iyi oynadılar ve galibiyet geldi.
EA7 Milano’nun en etkili oyuncusu ilk dört maçta 18.5 sayı ortalaması tutturan Keith Langford oldu. Langford %51 ikilik ve %41 üçlük yüzdeleriyle oynuyor. Bunun yanında sadece 1 asist yapıyor ve 2.5 top kaybı yapıyor. Daniel Hackett ise 10 sayı-2 asist ortalamalarıyla oynuyor. EA7 Milano fazla asist üstünden oynayan bir takım değil ve pota altında da iyi bir takım olduklarını söyleyebiliriz. Milano’nun en önemli hücum silahı dış oyuncuların bireysel çabası. Bu alanda da çok fazla opsiyonları var. İlk opsiyon Keith Langford, daha sonra Daniel Hackett-David Moss ve sonra da Curtis Jerrels-Alessandro Gentile var. İç-dış oynayabilen Nicolo Melli-CJ Wallace ise rakip takımlar için önemli bir dengesizlik yaratıyor.
EA7 Milano, Fenerbahçe Ülker’in bugüne kadar oynadığı rakiplerinden daha farklı bir takım. Daha önce karşılaşılan dört takımın neleri iyi yaptıkları belliydi ve onları bozmak –bir şekilde- mümkündü. EA7 Milano ise çok daha karışık bir basketbol oynuyor ve normal düzenin dışında etkili olmaya çalışıyor. Bu düzensizlikleri nedeniyle, bir Euroleague takımından daha çok zayıf bir NBA takımına benziyorlar diyebiliriz.
Galatasaray Liv Hospital – Zalgiris Kaunas (Cuma 20:00)
Euroleague F Grubu’nda Galatasaray geçen haftaki ‘ya tamam ya devam maçı’nı kazanarak dördüncülük mücadelesine döndü. Gruba çok kötü başlayan Zalgiris Kaunas ise ‘ya tamam ya devam maçı’na bu hafta İstanbul’da çıkacak.
Galatasaray bu grupta evinde oynadığı Maccabi Tel-Aviv ve Lokomotiv Kuban maçlarını galibiyet noktasına getirmesine rağmen son dakikaları kötü oynadığı için kaybetti. Maccabi maçı önemli olmayabilirdi ama Kuban maçı çok kritikti. Galatasaray, Kuban’a yenilerek kendini ateşe attı. Zalgiris Kaunas ise gruba Bayern Münih’e içerde kaybederek başladı. Sırayla CSKA ve Maccabi’ye yenildikten sonra geçen hafta iyi oynadıkları maçı maç sonunda kötü oynayarak Kuban’a kaybettiler.
Zalgiris’in oyun kurucusu Justin Dentmon 21.5 verimlilik puanıyla verimlilik sıralamasında ikinci sırada. Dentmon 17.5 sayı-5.8 ribaund-5.8 asist-1.3 top çalma-4.3 top kaybı ortalamalarıyla oynuyor. Dentmon’ın şu ortalamaları; %92 serbest atış, %54 ikilik ve %37 üçlük. Kendisine maç başına ortalama 6.3 faul yapılıyor. Topla bu kadar fazla oynayan bir oyuncuya fazla faul yapılması ve kendisinin fazla top kaybı yapması normal karşılanabilir ama ribaund-asist rakamları oldukça yüksek.
Zalgiris’te Pocius geçen hafta sahalara dönerken, Tadas Klimavicius ve Sarunas Jasikevicius geçen hafta forma giymemişlerdi.
Laboral Kutxa – Anadolu Efes (Cuma 21:45)
Laboral ikinci tura beklediğimin altında başlayan takımlardan oldu. İlk hafta deplasmanda Unicaja Malaga’yı geriden gelip yendikten sonra sırasıyla Panathinaikos, EA7 Milano ve Olympiakos’a yenildiler. Formda olmaları durumunda bu maçların bir veya ikisini kazanmalarını beklerdim.
Son üç maçta 9/69 üçlük isabetiyle oynayan Laboral maç başına ortalama 11 sayı fark yiyerek dibe vurdu. Grup bu kadar kızışmışken beşinci maçta dördüncü yenilgiyi alırlarsa gruba erken veda edebilirler. Efes için de benzer bir durum sözkonusu. Gruba zaten çeyrek final iddiası olmadan başlayan Anadolu Efes ilk üç maçını kaybettikten sonra geçen hafta mucizevi bir basketle kazandı.
Bu sene İspanyol takımlarına karşı dörtte sıfır yapan Anadolu Efes İspanya’daki iki maçta ağır farkla yenilmişti. Laboral Kutxa ise bu sezon ilk kez bir Türk takıma karşı mücadele edecek. Türk takımlarına karşı son üç sezonda oynadığı sekiz maçta yedi galibiyet alan Laboral bu olumlu istatistiğini sürdürmek isteyecek.