Eurocup’ta ilk turu kapattık… İlk tur Doğu-Batı Konferansları şeklinde oynandı ve Euroleague’den elenen takımların da katılmalarıyla 2016 başından itibaren turnuva daha ciddi bir rekabete sahne olacak. İkinci yazıda Doğu’ya göre daha az çekişmeli geçen Batı Konferansı’nı inceleyelim…
A GRUBU
Son altı maçını kazanan Dominion Bilbao Basket toplamda 8 galibiyet ve Eurocup ilk turunun en iyisi olan +127 averajla grubu lider olarak tamamladı. Deplasmandaki beş maçını da kazanan Bilbao, son altı maçta ortalama olarak 15 sayı fark attı. Gard Clevin Hannah takımın en etkili ismi oldu; dış oyuncular Ruoff-Bertans ile tecrübeli Mumbru çok istikrarlı oynadılar Shawn James ve onun ayrılmasından sonra transfer edilen Mirza Begic pota altının etkili isimleri oldular.
Geçen yıl İtalya Ligi’ne yükselen ve ligde çeyrek final yapan Trento, Eurocup’taki ilk sezonunda da yedi galibiyet alarak grubunu ikinci sırada bitirdi. Sanders-Sutton-Wright Amerikalı triosu dışında oldukça genç bir kadroya sahip olan Trento da Reggio Emilia’nın yolundan giden bir başka başarılı İtalyan takımı oldu diyebiliriz. Amerikalılar takımı sürüklerken İtalyanlar da rol alan diğer isimler diyebiliriz.
Bir Doğu Konferansı, bir Batı Konferansı takımı olan Union Olimpija ilk turda maçlarının yarısını kazanarak ikinci tura yükseldi. İlk altı maçının dördünü kaybeden Olimpija arka arkaya iki maç kazanarak tur şansını yükseltmişti ve son maçta da EWE Baskets deplasmanında ilk yarıda farkı açarak galip geldiler ve tur atlamayı başardılar. Ronalds Zakis ve Luka Rupnik tüm maçlarda forma giyen iki oyuncu oldular, takımın en etkili ismi ise -geçen sezon İBB forması giyen- Zach Wright oldu. Zagorac ve Lesic de diğer önemli oyuncular oldular.
EWE Baskets Oldenburg üç yenilgiyle başladı, üç galibiyetle dengelediler. Son dört maçta üç yenilgi aldılar ama Nanterre'i iki maçta da yenerek ikili averaj üstünlüğüyle gruptan çıkmayı başardılar. Amerikalılar Paulding-Duggins-Qvale takımın lider oyuncuları oldular; Prepelic-Aleksandrov-Smeulders diğer önemli isimler.
Geçen yılın Eurochallenge şampiyonu Nanterre aradaki yedi maçın altısını kaybetti ve son maçlardaki galibiyetlerine rağmen ikili averajda Oldenburg'un gerisinde kalarak elendiler. Nanterre'de Riley-Campbell-Mitchell-Jaiteh lider oyuncular oldular.
Telekom Baskets Bonn ilk üç maçın ikisini kazandıktan sonra arka arkaya yedi yenilgi alarak elendi. Nanterre yenilgisi dışındaki yedi mağlubiyet tek haneli farklarla geldi. White-Lawrence-McKinney-Clarke-Klimavicius takımın lider oyuncuları oldular.
B GRUBU
Grupta geçen yılın Eurocup finalisti Gran Canaria 8 galibiyetle lider oldu. Garcia Reneses'in takımı oyun kurucu pozisyonundaki Pangos-Bellas değişikliği ve Salin'in kadroya katılımı haricinde geçen seneki sistemini sürdürdü. Almanya deplasmanlarındaki iki yenilgi haricidne tüm maçlarını kazanan Canaria'da Kuric'e beyin tümörü teşhisi konulması moralleri bozdu; Pangos-Salin-Newley-Baez-Omic takımın beşini oluşturdular.
Eurocup'a ilk kez katılan Ludwigsburg son yedi maçının altısını kazanarak -kaybettikleri maçı da bir sayıyla kaybettiler- beklenenin çok üstünde bir başarı yakaladı ve grubu ikinci sırada bitirdi. Ludwigsburg'un en önemli özelliklerinden biri oldukça kısa bir takım olmaları. Grup maçlarının sadece yarısında oynayan ve fazla da süre almayan McNaughton dışında 2.03 boyundaki ve daha kısa oyunculara sahipler. Shakur-Trice-Cotton-Brockman-Huff takımdaki en önemli isimler.
Reggio Emilia her sezon üstüne koymayı sürdürüyor ve bu sezon da Eurocup'ta ilk tur grubundan çıkmayı başardılar. Tecrübeli Litvanyalılar Kaukenas-Lavrinovic ve Banvit'ten transfer edilen Veremeenko haricinde genç oyunculardan oluşan ve tamamen Avrupalı oyunculardan kurulu olan bir kadroya sahipler. Aradori-Della Velle-Polonara-Kaukenas-Lavrinovic en önemli oyuncular.
Obradovic'in Alba Berlin'i ilk maçtaki yenilgiden sonra arka arkaya dört maç kazandı, sonrasında dört maç kaybetti ama geride kalan takımların çok kötü performanslarıyla erkenden ikinci tura çıkmış oldu. Alba Berlin, Canaria galibiyeti dışındaki dört galibiyetini tek haneli farklarla elde etti. Milosavljevic tüm maçlarda ilk beşte oynayan tek oyuncu oldu. Vargas/Cherry-Taylor-Kikanovic/Watt en dikkat çekici isimler.
Erman Kunter'in çalıştırdığı Le Mans ilk altı maçının beşini kaybetti, sonra iki galibiyet alsa da son iki maçta kaybederek elendi. McKee-Lofton-Gelabale-Yarou dörtlüsü dışındaki oyunculardan verim alamadıklarını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Enel Basket Birindisi ise tek galibiyetle elendi ve Batı Konferansı'nın en kötü takımı oldular. Tamamen yabancılara dayalı sistemin başarısızlıkla sonuçlandığını yazmak yanlış olmaz.
C GRUBU
Batı Konferansı'ndaki diğer gruplarda olduğu gibi İspanyol takımlarının domine ettiği grup oldu.
Valencia, gruptaki tüm maçlarını kazanan tek takım oldu ve 700'ün altında sayı yiyerek Eurocup ilk turunun bu alanda da lideri oldu. Valencia bu maçları ortalama 12 sayı farkla kazandı. Koç Martinez tüm maçlara farklı beşlerle başlarken Sikma 9 maçla en fazla ilk beş başlayan oyuncu oldu. Takımda en fazla ortalama süre alan oyuncu 23 dk ile Van Rossom oldu, uzunlar Dubljevic ve Hamilton en verimli oyuncular oldular; Lucic-Stefansson-Shurna ve tecrübeli İspanyollar Martinez-San Emeterio yine dikkat çekici isimler.
Gruptaki diğer İspanyol takımı olan CAI Zaragoza da yedi galibiyet aldı. Kazandığı maçlarda ortalama altı sayı fark atan Zaragoza da Valencia gibi tüm maçlara farklı beşlerle başladı. Bellas dokuz maçla en fazla beşte başlayan oyuncu oldu. Fotu-Jelovac-Sastre-Norel-Linhart beşlisi Bellas'la beraber diğer dikkat çekici isimler.
Gruptan çıkan diğer takımlar 4'er galibiyetle turlayan takımlar oldular. İlk olarak grubu averaj üstünlüğüyle üçüncü olarak bitiren Ratiopharm Ulm'e bakalım. Ulm, orta bölümde yedi maçın altısını kaybettikten sonra Nancy deplasmanında da kaybederek elenmek üzereydi ki son çeyrekte 16 sayılık bir seri yakalayarak tura tutundular. Ulm'de Amerikalılar Rubit-Morgan-Kane ile Alman oyun kurucu Guenther en dikkat çekici isimler oldular.
Reyer Venezia da son üç maçını kaybetmesine rağmen dördüncü sırada yer alarak gruptan çıkmayı başardı. Dış oyuncular Mike Green ve Michael Bramos çift haneli verimlilik puanına ulaşan yegane oyuncular oldular. Owens-Viggiano-Goss diğer dikkat çekici isimler oldular.
Spirou Charleroi ilk yarıdaki tüm maçları kaybetti, sonraki üç maçı kazandılar ama son iki maçı kaybederek elendiler. Dört maçı altı sayının içindeki farklarla kaybettiler. Baron kardeşler - Pumprla ve Tumba oldukça etkili oldular ama kadroda derinlik olmaması elenmelerine neden oldu diyebiliriz.
Sluc Nancy de diğer Fransız takımları gibi elendi. Sadece iki maçta Charleroi'yı yenebilen Nancy beş maçı bir-iki pozisyonluk farklarla kaybetti. Pietrus'lar - Falker ve takıma ikinci yarıda katılan Kitchen dikkat çekici bireysel performanslar sergilediler.
Not: İlk tur oyuncu performansları ve Top32 gruplarıyla ilgili incelemeleri önümüzdeki günlerde bu köşede bulabilirsiniz…