Eurocup’ta ilk turda mücadele eden dört takımımız da gruplarından çıkmayı başardılar. Turnuvanın yeni formatına göre, gruplarında ilk üç sırayı alan takımlarla Euroleague’den elenen takımlar biraraya geldi ve 4’erli 8 grup oluştu. Bu turdan sonra çapraz eşleşmeler yapılacak ve final dahil olmak üzere bütün eşleşmeler iki ayaklı mücadeleler şeklinde oynanacak.
I Grubu: Nanterre, Cantu, Ulm, Pınar Karşıyaka
Karşıyaka uzun deplasman yolculukları yapmak zorunda kalacak. Son derece zayıf rakiplerle karşılaştığı ilk tur grubunda oynadığı son beş maçın dördünü kaybeden Pınar Karşıyaka çok zor rakiplerle eşleşti. Sorun şu; Pınar Karşıyaka ikinci turda ilk tura başladığı gibi mi oynayacak yoksa bitirdiği gibi mi? İlk turda en etkili oyuncular 19.5 sayı-6 asist ortalamalarıyla Bobby Dixon, 14 sayı ortalamasıyla Jon Diebler ve 16.5 sayı-8 ribaund ortalamasıyla Esteban Batista olmuştu.
Nanterre Euroleague A Grubu’nda yer aldı ve Partizan’a ikili averajda yenildiği için elendi. Deplasmanda Barcelona’yı yenmeyi başarmıştılar. Geçtiğimiz sezonun Fransa Ligi şampiyonu grubun favorisi.
Cantu ilk turda oynadığı 10 maçın 8’ini kazandı, son maçlarda cıvıtmasalardı 10’da 10 da olabilirdi. Özellikle iç sahada çok başarılılar ve Avrupa’da tecrübeliler.
Ulm de ilk turda Valencia’yı yenmeyi başardı, kazandıkları 7 maçın 6’sı 10 sayının altında farklarla bitti. Bu da demek oluyor ki, farkı açamıyorlar ama dengede giden maçları kazanmayı biliyorlar.
J Grubu: Brose Baskets, Sassari, Gravelines, TED Ankara
TED Ankara da Karşıyaka gibi uzun yolculuklar yapacak, rotaları aynı. İlk turdaki gidişat Karşıyaka’nın tersineydi; çok kötü başladılar ama sonra muhteşem bir ivme yakaladılar ve gruptan çıktılar. Bu gruptaki rakiplerinden Brose Baskets Avrupa’nın tecrübeli takımı ve Euroleague’de gruptan çıkmayı haketmişti. Grupta 6’da 6 yapmaları şaşırtıcı olmaz.
Sassari Bilbao’yu İspanya’da, Oldenburg’u da hem deplasmanda, hem iç sahada yenmeyi başardı. Kadrolarında Diener kardeşler ve Marques Green göze çarpıyor.
Gravelines ilk turda en mücadeleli gruplardan biri olan C Grubu’ndaydı. Son dört maçın üçünü kaybetmelerine rağmen gruptan çıktılar, iç sahada çok etkililer.
M Grubu: Budivelnik Kiev, Union Olimpija, Hapoel Jerusalem, Banvit
Burada bir Doğu Avrupa grubu oluştu. Euroleague A Grubu’ndan elenen Budivelnik Kiev elenmeden Daequan Cook’u transfer ederek zaten bu turnuvada ciddi olduğunu gösterdi. Lavrinovic’i de Euroleague takımlarından birine kaptırmazlarsa turnuvanın en ciddi favorilerinden biri olurlar.
Union Olimpija sezon başındaki krize rağmen beklentilerin çok üstüne çıktı. Gruplarında Valencia’yı iki kere yenmeyi başardılar, iç sahada 5’te 5 yaptılar.
Hapoel Jerusalem çok sükseli isimlere sahip. İlk turda Pınar Karşıyaka’nın grubundaydılar. İç sahada 5’te 4 yaptılar ve tek yenilgilerinde de Khimki karşısında uzatmada kaybettiler.
Banvit’e gelecek olursak… Banvit de iç sahada 5’te 4 yapmasına rağmen deplasmanda çok kötü bir performans sergiledi.
Bu gruptaki maçlarda saha avantajına sahip olan takım avantaja sahip olacak. Deplasmanda bir galibiyet alan takım gruptan çıkmaya yakın olur…
P Grubu: Lietuvos Rytas, Beşiktaş, Cedevita, CAI Zaragoza
Beşiktaş grubundan birinci çıkmasına rağmen kağıt üstünde zor bir kura çekti. Gruptaki takımlar çok güçlü olmasa da herkes birbirini yenebilecek kapasitede ve sürpriz sonuçlar çıkması muhtemel.
Euroleague D Grubu’ndan elenen Lietuvos Rytas özellikle deplasmandaki maçlarda çok zorlanıyor. İlk yarıları iyi oynasalar da maçın kırılma anında direnç gösteremiyorlar ve çabuk düşüyorlar.
Cedevita Nolan Smith ve Allan Ray gibi önemli dış skorerlere sahip. Cedevita’ya karşı oynanacak olan maçlarda Caner-Muratcan ikilisinin performansları önemli.
Zaragoza ilk turda iç sahada 5’te 5 yaptı. Bütün maçlarını da çift haneli farklarla kazandığını hatırlatalım…