-Bu yazıyı kadro 12 kişiye inince yazmayı planlıyordum ama Türkiye Almanya'ya 13 kişiyle gitti ve sanırım son ana kadar kadro eksilmeyecek, görünenleri yazalım-
Kadro seçimi yapılırken tartışmalı bir dönem geçirildi, -özellikle Enes Kanter tercihi- bu konulara girersek tartışma uzar, o nedenle direkt kadrodaki isimlere bakalım...
Devşirme olarak Bobby Dixon transferinden sonra tecrübeli oyuncularla genç oyunculardan bir karma elde edilmeye çalışıldı. Ergin Ataman'ın elindeki kadro şöyle oluşuyor:
PG – Bobby Dixon, Kartal Özmızrak
SG – Sinan Güler, Melih Mahmutoğlu, Furkan Korkmaz, Birkan Batuk, Göksenin Köksal
SF- Cedi Osman
PF- Ersan İlyasova, Barış Hersek,
C- Semih Erden, Furkan Aldemir, Oğuz Savaş
OYUN KURUCULAR
Hemen başta, Pınar Karşıyaka ile oynadığı sezonlarda müthiş bir çıkış yakalayan, devşirildikten sonra Fenerbahçe'ye transfer olan Bobby Dixon'a bakalım. Dixon ilk maçlarda tutuk olsa da, son maçlarda kendine geldi. Doğuş Balbay varken, savunmada dengenin sağlanması adına Dixon alıştığından farklı bir şekilde oynuyordu ve 30+ süre almıyordu. (bu Ataman için de değişikti) Doğuş Balbay'ın sakatlanıp kadrodan çıkmasından sonra Ataman'dan beklediğimiz üzere Dixon 30+ süre alacak diye tahmin ediyorum...
Ataman döneminde Beşiktaş'ta çok önemli bir oyuncu olan ama Ahmet Kandemir döneminde forma şansı bulamayan Kartal Özmızrak, Eskişehir'de kiralık olarak geçirdiği sezonda takımdaki uyumsuzluklarla beraber inişli-çıkışlı bir sezon geçirmişti. U20 Avrupa Basketbol Şampiyonası'nda takımın birinci oyun kurucu idi ve zaman zaman da takım liderliğine soyundu. Kartal, hazırlık döneminde son maçlardaki performansıyla Kenan Sipahi'yi geçti. Peki, Doğuş'un sakatlığı Kartal'ın sürelerini arttırır mı? Bunun pek olacağını sanmıyorum, yukarıda bahsettiğim gibi Dixon'ın daha fazla süre alması muhtemel, gerekirse Sinan Güler'in de 1 numara olarak oynayabileceğini düşünüyorum...
KANAT OYUNCULARI
Kadrodan çıkan son oyuncu bu pozisyondan olacak ve bu durumda da Cedi Osman'ın sağlık durumu çok önemli. Almanya deplasmanında sakatlanan Cedi Osman Akropolis Turnuvası'nı kaçırdı ama yaptığı son açıklamada hazır olduğunu belirtti; teknik yönetim de hazır olduğunu düşünürse sahada olması kesin gibi duruyor. Cedi Osman kadrodaki tek kısa forvet ve Efes'te geçirdiği etkileyici sezondan sonra Eurobasket'te de kendisini göstermesini bekliyoruz. Doğuş'un sakatlığından sonra takıma enerji katması beklenen en önemli isimlerin başında geliyor...
Sinan Güler kadrodaki en tecrübeli oyuncularından biri ve geçen iki sezonu Ergin Ataman'la birlikte geçirdiği için de Ataman'ın en çok güvendiği isimlerden biri olacak. Sinan'ın Efes'teki 'rol oyuncusu' rolünden Galatasaray'da 'takımın önemli oyuncusu' rolüne evrildiğini söyleyebiliriz. Bu, biraz da zorunluluktan oldu ama Galatasaray'da sorumluluk almaktan çekinmeyerek, özellikle geçtiğimiz sezonda başarılı oldu. Top taşıma ve pas yeteneklerini de düşünürsek, kadroda 1-2 olarak oynayacağını söyleyebiliriz, Balbay'ın sakatlığından sonra, -Dixon'ın da savunma zaafını düşünürsek- 1 numarada süre alması muhtemel.
Melih Mahmutoğlu, Erdemir'de takımın yıldızı olarak sezonu tamamladıktan sonra son iki sezondur Obradovic'le birlikte Fenerbahçe Ülker'de 'tamamlayıcı oyuncu' rolünde süre aldı. Melih'in geçtiğimiz sezon yeteri kadar süre alamadığını düşünüyorum ama önemli tecrübeler edindi ve Milli Takım'a hazır olarak katıldı. Ne kadar formda ve istekli olduğunu da hazırlık maçlarında gösterdi. Gerekirse takımın skor yükünü omuzlarına alması, gerektiğinde ise kenara çekilip takım için faydalı olması çok etkileyici. Hazırlık maçlarında kenardan geldi, Eurobasket'te de böyle olması muhtemel; Melih'in 1990 doğumlu olduğunu da not edelim. Bu turnuvada Milli Takım'da yer alması ülkemiz için önemli, göstermesi muhtemel başarılı performanslarla da kıta genelinde menajerlerin dikkatini çekebilir.
Efes'te Ivkovic'in genç yaşına karşılık çok güvendiği ve özellikle sezonun ilk bölümünde etkili olan Furkan Korkmaz, yaz döneminde U19 ve U18 Şampiyonaları'nda oynadı, her iki turnuvada da 'En İyi Beş'e seçildi, istikrarsız şut atsa da yaş grubunun en iyisi diyebiliriz. Arapovic-Hernangomez-VCharal. forvet pozisyonunda rekabet yaratırken, Furkan gard pozisyonunda Avrupa'nın en iyisi olmaya aday gözüküyor. Milli Takım'a gelecek olursak; yaz boyunca geçirdiği yorgunluğun üstüne hazırlık maçlarında çok iyi performans gösteremedi. Kadroya seçilse bile, takımın ilk planı olmayacaktır. (tabi bu Furkan kötü oyuncu veya yetersiz demek değil, yaz boyunca iki turnuva oynatınca haliyle yoruldu ve bu turnuva aşırı zorlayıcı olabilir)
Efes'te kalan diğer oyuncu Birkan Batuk ilk maçlarda tutuk bir görüntü çizse de son hazırlık maçlarında iyi oynadı. O da '90 doğumlu, Birkan konusunda fazla birşey eklemeye gerek yok sanırım, uzun yıllardır üst seviyede izliyoruz kendisini.
Darüşşafaka Doğuş'ta geçirdiği kiralık dönemin ardından Galatasaray'a dönen Göksenin hazırlık maçlarında genel olarak Doğuş'la yanyana oynadı ve dış savunmada müthiş bir ikili oluşturdular. Göksenin Köksal geçen yıl çoğu kez ilk beşte oynadı ve kendisini oldukça geliştirdi. Galatasaray yıllarında genel olarak savunmada etkili olabilirken, Darüşşafaka'da ve hazırlık maçlarında Melih-Furkan-Birkan kadar olmasa da hücumda da etkili olabildiğini görüyoruz.
4 NUMARALAR
Hücum anlamında takımın lideri olması beklenen isimlerden biri takımın en tecrübelilerinden de biri olan Ersan İlyasova. Ersan, uzun sürelerde istikrarlı olarak katkı veremiyor durumda olsa da hem içerden, hem de dışardan etkili olması ve çok yönlü oyunuyla vazgeçilmez bir silah. Bu turnuvada Türkiye'nin başarısını belirleyecek en önemli isimlerden biri olacak.
Ersan'ın yedeği ise Dixon'la adeta 'kader ortaklığı' yapan Barış Hersek. O da kadro seçimi konusunda en fazla eleştirilen isimlerden biri ama kadroda olabilecek alternatifleri düşünürsek en doğru tercih oldu diye düşünüyorum. Alternatif olarak kim var diye bakarsak; İzzet Türkyılmaz-Metecan Birsen-Nusret Yıldırım-Samet Geyik-Cevher Özer aklıma gelen isimler. Bu oyuncu havuzuna bakarsak, ben de Barış'ın isabetli tercih olduğunu düşünüyorum; -kıstas olmaz ama- özellikle son Hollanda maçında Ersan yokken pozisyonunda oldukça yeterliydi.
PİVOTLAR
Geçen sezon Fenerbahçe forması giyen Semih Erden iyi bir hazırlık dönemi geçirdi ve istekli oyunu, bizleri oldukça heyecanlandırdı. Semih'in istekli olması durumunda Avrupa'nın önemli uzunları arasında yer alacağını daha önce de belirtmiştim; şampiyonada da formda olmasına ihtiyaç var.
Sezon ortasında Galatasaray'dan ayrılıp NBA'in yolunu tutan Furkan Aldemir, yaz liginde oynadıktan sonra geldi; fizik olarak kendini geliştirdiğini görüyoruz ve yaz ligi maçlarında gösterdiği hücum yetenekleri de etkileyiciydi. Furkan savunmada caydırıcı bir silah ama hücumda daha etkili olması bekleniyor.
Geçen yıllarda Fenerbahçe'de olan ve gelecek sezon Darüşşafaka'da oynayacak olan bir diğer isim de Oğuz Savaş. Oğuz'la ilgili yorumların değişmesini gerektiren birşey yok; hücumda çok yönlü oyunu var, orta mesafe şutu çok önemli, serbest atışları iyi sayılır ama savunmada oldukça yumuşak olduğu için de iddialı bir takımda uzun süreler alması mümkün değil.
Turnuvadaki Yol: Türkiye turnuvanın en zorlu ilk tur grubunda yer alıyor, iyi haberler ise maçların Berlin'de oynanacak olması ve Türkiye'nin grubu 3.sırada bitirmesi durumunda önünün açık olması. İzlanda'nın grupta sıfır çekmesi kesin gibi duruyor, İspanya-Sırbistan-Almanya-İtalya Türkiye'nin tur yolundaki rakipleri; Almanya-İtalya'yı yenmemiz durumunda grubu üçüncü bitireceğiz, birini yenersek dördüncü olarak kalacağız ve muhtemelen Fransa'yla eşleşeceğiz. Gruptan üçüncü çıkmamız durumunda Rusya/İsrail/Polonya muhtemel rakiplerimiz olacaklar ve çeyrek final tarafında da Litvanya var. Maçlar başlamadan yorum yapmak sakıncalı olabilir, görelim...
sahinarif88@hotmail.com
twitter: @arifsahin1