Sezon başı
Anadolu Efes her sezon olduğu gibi bu sezon başında da, para harcamaktan çekinmedi ve Avrupa’nın bütçe olarak en değerli takımlarından birisini kurdu. Geçen sezondan iyi bir iskelete sahip olan Anadolu Efes Jordan Farmar, Jamon Lucas-Gordon, Semih Erden ve son olarak da Joshua Shipp’i alarak gerekli hamleleri yaptı. Koç olarak da ilk başta Zeljko Obradovic düşünülse de, daha sonra Oktay Mahmuti göreve getirilerek belki de daha hayırlı bir iş yapıldı.
Anadolu Efes bu kadrosuyla çok heyecan verici bir görüntüye sahipti. Ligin ilk maçında güçlü rakibi Banvit’i yenen Anadolu Efes Euroleague’de son şampiyon Olympiakos’u adeta ezerek yendi ve grubun zirvesine doğru tırmandı. İşler o noktada değişti. Ligde Galatasaray’a yenilen Efes, Euroleague’de İstanbul’da Zalgiris’e yenilip rakiplerinden bir adım geriye düştü. Ligde bir de beklenmedik TED Ankara Kolejliler mağlubiyeti gelince zihinlerde sorular oluşmaya başladı. Euroleague C Grubu’nda Efes’in üçüncü olacağı belli olduktan sonra Oktay Mahmuti bazı denemelere girişti. İki maçta Efes ağır yenilgiler aldı ama sonuç olumlu oldu. Efes ligde Beşiktaş ve Pınar Karşıyaka gibi önemli rakipleri yenerken, Euroleague’de dün akşam Panathinaikos’u yenerek önemli bir galibiyet elde etti.
Panathinaikos maçı
Panathinaikos’da Diamantidis oynamadı, Sofoklis ise tam hazır değildi. İki oyuncu %100 hazır olsaydı sonuç Panathinaikos lehine mi olurdu? Bence dünkü Efes karşısında bu sözkonusu bile değildi. Dün Josh Shipp ve pivotlar ekstra oynadılar, geriye kalan altı oyuncu da ellerinden geleni yaptılar. Koç Oktay Mahmuti maça doğru beşle başladı ve dokuz oyuncuyu da doğru sürelerle kullandı. Anadolu Efes’in başında Ergin Ataman olsaydı, tahminimce Farmar-Shipp ikilisini maçın tamamında oynatma düşüncesinde olurdu. Mahmuti dün son derece efektif oynayan Farmar’ı yaklaşık 30 dakika sahada tuttu ve oyuncuyu belli aralıklarla dinlendirerek en iyi verimi aldı. Oyunun başında hücumda çok etkili olan Shipp, yine yaklaşık 30 dakika sahada kaldı ve özellikle ribaund-top çalma konusunda çok etkili oldu. Panathinaikos’ta ilk bölümde çok etkili olan Michael Bramos da Shipp’in etkili savunmasıyla durdu ve maçı sadece 16 sayıyla tamamladı. Pota altında ise özellikle Barac’a parantez açmak gerekiyor. İstatikler öyle demese de, Barac geldiği bir buçuk yıldan bu yana en etkili performansını dün gösterdi. Sofoklis gibi durdurulması çok zor olan pivotu ilk yarıda durdurmayı başardı ve farkın kapanmasını önledi.
Gruptan çıkma şansı
Efes Top16’de görece daha kolay rakiplerle karşılacağı E Grubunda yer aldı. Bu grupta şu anki tabloya bakılırsa Real Madrid ve CSKA Moskova ilk ikide yer alacak gibi duruyorlar. Alman takımları da muhtemelen son ikide yer alacaklar. Geriye kalan dört takım Panathinaikos, Anadolu Efes, Zalgiris ve Unicaja Malaga. Kalan iki bilet için şanslar eşit gözüküyor. Efes, ilk rakibini yendi, geriye kaldı iki. Zalgiris ilk turda Efes’i iki yenmişti ama bu turda aynı şeyin olabileceğini düşünmüyorum. İstanbul’daki maçta Anadolu Efes kesin favori, Litvanya’daki maç çok kritik olacak. Unicaja Malaga ise gruptaki en ters gelecek takım olarak duruyor. Efes’e tamamen ters bir oyun tarzları ve oyuncu kadrosu var. Malaga ile İstanbul’da yapılacak maç çok önemli. Efes bu gruptan üçüncü sırada çıkabilirse ters taraftan gelebilecek olan Olympiakos-Caja Laboral-Maccabi-Siena’dan hepsini İstanbul’da yenebilir. Bu takımları eleyemese bile, çok heyecanlı bir seri olması muhtemel ama öncelikle Zalgiris-Panathinakos-Malaga’yı geçmek lazım.