Turkish Airlines Euroleague’de çeyrek final serisinin üçüncü maçında Anadolu Efes –benim şahsen beklediğim gibi- Olympiakos karşısında üstün bir oyunla galibiyete uzandı ve 83-72’lik galibiyetiyle seriyi 1-2’ye getirip ‘’Bu iş daha bitmedi.’’ dedi.
Üçüncü Maç
Dünkü maçın kısa bir özetini yapalım. Anadolu Efes maçın başında pota altında çok etkili oldu, Semih Erden’in ribauntları toplaması yanında Jordan Farmar’ın da maça iyi başlamasıyla Efes gerekli mesajı verdi. İlk devrenin bitimine beş dakika kala Olympiakos öne geçti, o noktada Mahmuti’nin molası geldi ve devre sonuna kadar oyuna ağırlığını koyan Anadolu Efes 37-29 ile devreyi önde bitirdi.
İkinci yarının başında ise kusursuz bir Efes fırtınası vardı. Sasha Vujacic’in üçlüğüyle skor 65-46’ya geldi ve maçtaki en büyük fark yakalandı. O noktada Olympiakos koçu Bartzokas’a teknik faul çalındı ve maç tersine döndü. Hakemler garip düdükler çalarken, Olympiakos koçu Spanoulis-Printezis ikilisini kenara aldı ve Law-Hines ile farklı bir sistem denedi. Olympiakos’un bu sistemi işe yaradı ve fark tek hanelere kadar indi. Maçın son bölümünde ise İstanbul’da her zaman olduğu gibi Jordan Farmar sahaya ağırlığını koydu ve Olympiakos’a geri dönme şansı vermedi, Efes de süpürülmedi.
Dördüncü maç ne olur?
Dün bir kez daha gördük ki, Olympiakos’un Efes’ten veya Efes’in önceki turlarda yendiği takımlardan hiçbir üstün tarafı yok. Yunanistan’daki ilk maç ufak farklarla kaybedilmişti, ikinci maç ise iki takım yüz kez karşılaşsa bir kez olabilecek bir maçtı, İstanbul’daki maç ilk turdaki Efes-Olympiakos ve ikinci turdaki Efes-Panathinaikos maçına benzer bir şekilde oynandı.
Açık konuşalım, Efes özellikle farkın açıldığı bölümlerde hücumda yanlış tercihler yaptı, top kayıplarına gitti. Bu kadar kötü oynadığımız bir günde bile Olympiakos’u rahat geçebiliyorken, CSKA maçındaki veya Zalgiris maçındaki gibi iyi oynadığımız bir günde neler yapabileceğimiz belli olmaz. Cuma günkü maç ilk turdaki bir maçın kopyası da olabilir.
Maçtan önce yorumcu/koç İhsan Bayülken ‘’İyi oynamamız önemli değil, kazanmamız önemli.’’ diyordu. Ben tersini düşünüyorum, bu noktada iyi oynayarak kazanmak önemliydi. İyi oyun ve ezici galibiyet , seride psikolojik üstünlüğü Anadolu Efes’e getirirdi ve öyle de oldu.
Seriye bir de Olympiakos açısından bakalım. Olympiakos taraftarı dün de takımlarını çok iyi desteklediler. Üçüncü maçta Spanoulis-Printezis ikilisi dinlendi, Spanoulis zaten bu seride çok iyi maçlar çıkarmıyor, Printezis serinin ilk maçında bütün görevini yaptı. Efes’in zorlandığı isimler Acie Law-Kyle Hines-Pero Antic. Law içerden-dışardan çok etkili, Hines kısa boyuna rağmen pota altını domine edebiliyor, Antic de beklenmeyen katkılar sağlayabiliyor. İşe istatisiklerle bakalım; takımın yıldızlar önce;
_ Vassilis Spanoulis Top16’de 15.4 sayı (%46 saha içi-%32 üçlük)-5 asist ortalamalarıyla oynarken bu seride 9.3 sayı (%35 saha içi-%7 üçlük)-8 asist ortalamalarıyla oynuyor.
_ Kostas Papanikolau Top16’de 8.6 sayı-4.6 ribaund ortalamalarına sahipken bu seride 4 sayı-6 ribaund ortalamalarına sahip.
_ Acie Law ve Kyle Hines ise Top16’de oynadıkları oyunun çok üstüne koydular.
Geçen yazıda da belirttiğim gibi dördüncü maçın kırılma maçı olmasını bekliyorum. Efes en az dün oynadığı kadar etkili oynarsa, Olympiakos’u farklı bir şekilde yenebilir ve seride üstünlüğü ele alır, iş haftaya kalır, Olympiakos kazanırsa seri zaten biter. Bence kritik olan nokta 3-5 sayılık Anadolu Efes galibiyeti olur. Efes bu maçı farklı bir şekilde kazandığı için bundan daha kötü oynayarak kazanmasının skordan başka hiçbir anlamız olmaz, çünkü Olympiakos iyi oynayıp kaybetse bile psikolojik üstünlüğü alır ve evindeki maça rahat çıkar, o nedenle Cuma günü tek çare çok iyi oynayıp kazanmak.