Beko Basketbol Ligi’nde beşinci hafta da tamamlandı. Hem ilk beş haftada göze çarpanları, hem de sürprizlerle birlikte geride kalan haftayı bu yazıda değerlendirmeye çalışacağım…
Fenerbahçe Ülker’in ilk yenilgisi
Bence haftanın olayı Fenerbahçe Ülker’in ilk yenilgisini alması oldu, daha da önemlisi bu yenilgiyi Tofaş’tan almaları ve 12 sayı önde oldukları maçı kaybetmeleri oldu. Resmi maçlar başladığından beri Fenerbahçe Ülker müthiş bir form içine girdi. Cumhurbaşkanlığı Kupası maçında Galatasaray’ı, ligde Anadolu Efes’i, Euroleague’de ise İstanbul’da Barcelona ve CSKA Moskova’yı, deplasmanda ise Partizan’ı yenmeyi başardılar. İlk yenilgi ise hiç beklenmedik bir yerde geldi.
Lige 4’te 2 yaparak başlayan ama güzel basketboluyla dikkat çeken Tofaş güçlü rakibi karşısında iyi bir ilk yarı geçirmedi. Takımın en skorer oyuncusu Marcus Denmon ilk yarıda sıfır çekerken, Elonu da etkisiz kaldı. Serhat Çetin-Rok Stipcevic ikilisi farkın daha da açılmasını önlediler. İkinci yarıda ise Marcus Denmon uzun zamandır görmediğimiz bir şekilde ‘tek devrelik şov’ yaptı ve 26 sayı üretti. Denmon haricindeki diğer oyuncular da –başta Serhat-Muhammed olmak üzere- üzerlerine düşenleri yaptılar ve 12 sayı geriden gelip önemli bir galibiyete imza attılar.
Galatasaray’ın durumu
Galatasaray Liv Hospital deplasmanda Türk Telekom’a 70-64 yenildi ama bir maçtan daha fazla şey kaybetti. Yüksek bütçeli kadrosuna rağmen ilk dört haftada sadece bir kez kazanarak hayal kırıklığı yaratan Türk Telekom maçı daha fazla isteyen taraftı ve Kerem Tunçeri önderliğinde hücumu, Josh Shipp önderliğinde savunmayı müthiş yaptılar. Euroleague sertliğinde savunma yaparak ilk dört maçta ortalama 75-80 sayı atan Galatasaray’ı sadece 64 sayıda tuttular.
Galatasaray’lı oyuncularda daha önce Euroleague maçlarında da gördüğümüz bir şey var. Özellikle maç başında sert savunma gördüklerinde oyuna giremiyorlar. Bu maçta Arroyo ve Gordon sadece 2’şer kere içeri girmişler. Özellikle Gordon gibi güçlü bir oyuncudan beklenen maç boyunca pota altına girerek savunmayı dağıtması ama Gordon, Shipp gibi sert bir savunmacı gördüğünde bunu yapmıyor, yapamıyor. Galatasaray’ın yerli oyunculardan da hiç katkı alamadığını görüyoruz. Böyle olunca yenilgi kaçınılmaz oluyor.
Galatasaray’ın maçtan başka kaybettiklerine gelirsek… İlk yarıda Ersin Dağlı sakatlandı ve yaklaşık üç ay sahalardan uzak kalacağı söyleniyor. Galatasaray’da sakatlanan oyuncuların yerleri –öyle veya böyle- dolduruldu ama Ersin’in yerinin doldurulması pek mümkün değil. Ersin yabancı olsaydı yerine yeni bir transfer yapılabilirdi ama devşirme olduğu için durum daha zor. Ersin’in yokluğunda pota altı Bonsu-Erceg-Furkan üçlüsüne kalıyor ve bu üçlüden sadece Furkan yerli. Macvan da yabancı olduğu için rotasyona giremez, bu durumda iş 21 yaşındaki Doğukan Sönmez’e kalıyor. Doğukan için önemli bir fırsat. Umarım başarılı olur…
Galatasaray’ın bir diğer sorunu da Jamont Gordon’ın sakatlanması oldu. Malik Hairston’ın gelip gelmeyeceği hala belirsizken Gordon’ın da yaklaşık bir ay sahalardan uzak kalması bekleniyor. Bu durumda ilk ihtimal, Beşiktaş’ın şampiyon kadrosundan Marcelus Kemp mi transfer edilecek diye düşünüyorum. Hawkins-Ersin-Arroyo-Erceg-Bonsu transferlerinden sonra tek eksik parça Kemp gibi duruyor.
Lider Banvit
Banvit kupada hayal kırıklığı yarattıktan sonra lige iyi başladı ve 5’te 5 yaptı. Bu beş maçta karşılaştıkları en zorlu rakip ise deplasmanda karşılaştıkları Türk Telekom’du. Banvit’in zorlu maçları bu haftayla beraber başlıyor. Önümüzdeki üç haftada sırasıyla Galatasaray(deplasman), Fenerbahçe Ülker ve Pınar Karşıyaka (deplasman) ile karşılaşacaklar. Banvit’in şampiyonluk yolunda ne kadar ciddi olduğunu göreceğiz