Euroleague’de grup maçlarının tamamlanmasının ardından çeyrek final eşleşmeleri belli oldu ve hemen bu Çarşamba maçlar başlıyor. Formatı kısaca hatırlatalım; bu yıl beşinci kez uygulanacak olan play-off formatına göre ilk iki maç saha avantajı sahibi olan takımın sahasında, sonraki iki maç diğer tarafta ve gerekirse final maçı da grubunu yukarıda tamamlayan takımın sahasında oynanacak ve üç galibiyete ulaşan takım final-four’a çıkacak. Hiçbir Türk takımı bu formatta bir play-off serisi oynamadı ve Anadolu Efes bunu başaran ilk takım olmayı başardı.
Anadolu Efes İstanbul’da Panathinaikos, CSKA ve Real Madrid’i yenmesine rağmen son anda CSKA Moskova’nın kıyağıyla grubu üçüncü sırada bitirdi ve F Grubu’nun ikincisi Olympiakos ile eşleşti. Panathinaikos, CSKA’yı yenseydi dördüncü olarak Barcelona ile eşleşilecekti, Barcelona yerine Olympiakos tabii ki tercih edilir. Efes için sorun olan saha avantajına sahip olmamak. Bence saha avantajı yokken Khimki veya Siena bile Anadolu Efes’i geçebilir.
İlk tur
Olympiakos ile Anadolu Efes ilk turda C Grubu’nda eşleşmişti. 19 Ekim 2012’de İstanbul’da oynanan maçta Efes belki de sezonun en iyi maçını çıkardı ve Olympiakos’u oyunun genelinde sahadan silerek 98-72 ile galip geldi. O maçta Jordan Farmar 25 sayı-8 ribaund-9 asistle sezonun en başarılı performansına imza atarken Olympiakos’ta Kostas Papanikolau çok kötü oynadı ve önceki sezonki şampiyonlukta büyük payı olan pivot Joey Dorsey’nin kötü performansı da etkiliydi –geçtiğimiz haftaki açıklamaları ortada-
İkinci maçta ise tam tersi bir senaryo sergilendi ve takım-koç arasındaki ilişkiler iyileştikten sonra Olympiakos Efes’i ikinci yarıdaki oyunuyla 75-53 ile geçti. Farmar yokları oynarken Spanoulis-Papanikolau Olympiakos’u sırtlayan isimlerdi.
Olympiakos’un son durumu
Olympiakos ilktura da, ikinci tura da çok kötü başlamasına rağmen aradaki galibiyetlerle yukarıya çıktı. İlk turda ilk üç maçın ikisi kaybettikten sonra, son yedi maçı kazanıp grubu ikinci sırada tamamladılar. İkinci turda ise ilk dört maçın üçünü kaybettikten sonra arka arkaya beş maç kazandılar ve toplamda son on maçın sekizini kazanarak grupta ikinci sırayı aldılar.
Olympiakos bu sene iç sahada 12 maça çıktı ve bu maçların dördünü kaybettiler. Olympiakos daha önceki dört Euroleague sezonunda toplam 32 iç saha maçına çıkıp sadece iki maç kaybetmişti. Bu istatistik de, Yunan takımının bu sezon evinde istediği kadar rahat olmadığını gösteriyor. Bu sezonki iç saha maçlarında Caja Laboral’i iki kez, Khimki ve Anadolu Efes’i birer kez yenerken; Zalgiris, Barcelona, Siena ve Maccabi’ye yenildiler. İlk turdaki Zalgiris ve ikinci turdaki Barcelona mağlubiyetlerinin utanç verici mağlubiyetler olduğunu da hatırlatalım.
Play-offlar bu formatteyken Olympiakos geçtiğimiz yıl haricinde sürekli saha avantajını kazandı ve sadece 2010-11’de –o da ilk maçı 89-41 kazandıktan sonra- Montepaschi Siena’ya elendiler.
Anadolu Efes’in son durumu
Anadolu Efes’in saha avantajını almasına kesin gözle bakarken takım son maçlarda inanılmaz bir düşüşe geçti ve grubu son anda üçüncü sırada bitirdi. İlk turda benzeri bir düşüş yaşanmıştı ve Efes grubun zirvesindeyken son dört maçının üçünü kaybedip üçüncü sıraya inmişti. İkinci turda ise son üç maçı arka arkaya kaybedip, üçüncü oldular. Efes bu sezon oynadığı deplasmanlar maçlarında yedi kez kaybederken, sadece beş kez kazanmayı başardı. Kaybedilen maçlar genelde farklı bitti; Olympiakos, iki kez Zalgiris, Panathinaikos, Real Madrid ve CSKA Moskova yenilgileri ortalama 15 sayı farkla biten yenilgiler oldu. Efes’in kazandığı ciddi deplasman maçları ise Caja Laboral ve Unicaja Malaga maçları.
Efes kazanmak için ne yapmalı?
Efes’in deplasmanda oynadığı Caja Laboral maçı sırasında Laboral hala Dusko Ivanovic ile çalışıyordu ve takım daha kendine gelmemişti. Yine de o maça çok iyi başlayan Laboral soyunma odasına 18 sayı farkla önde gitmişti. Efes’te ikinci yarıda Kerem Tunçeri’nin devreye girmesiyle Efes ikinci yarıda sadece 18 sayıya izin verdi ve galip geldi. İkinci deplasman galibiyetinde ise rakip çok iddialı olan Unicaja Malaga idi. Efes o maça baştan ağırlığını koydu, rakip üçüncü çeyrekte oyuna dönse de, Gönlüm-Farmar’ın başarılı oyunlarıyla galibiyet geldi.
Yukarıda belirttiğim gibi, Olympiakos 12 iç saha maçının dördünü kaybederek çok iyi bir grafik çizmedi. Burada, Anadolu Efes’in ciddi bir şansının olduğunu söylemek gerekir. Efes her ne kadar kritik deplasmanlarda başarılı olamasa da, iki deplasman maçından birini kazanmak için ciddi bir şansa sahip. Olympiakos’la yapılacak olan deplasman maçlarındaki kritik noktalardan en önemlisi yardımcı oyunları durdurmak. Yunan ekibinin kaybettiği üç maçta da ortak olan nokta bu. Spanoulis’in durdurulması zaten imkansız gibi gözüküyor. Siena, Barcelona ve Maccabi Acie Law-Kostas Papanikolau ikilisini durdurmayı başardılar ve kazanmayı başardılar. Özellikle Papanik çok önemli. Onu durduramazsan, sonun Khimki gibi olur. Olympiakos iç sahadaki maçlara mutlaka yüksek tempoda ve istekli başlayacak. Efes direnci gösterirse ve Real Madrid maçında olduğu gibi çözünmezse deplasmandan istenilen sonuçla gelir ve deplasmandaki bir galibiyetin Efes’i final-four’a götüreceğini düşünüyorum…