FIBA, 2014’te İspanya’da düzenlenecek olan ve ilk kez adı ‘’FIBA Dünya Kupası’’ olacak organizasyona katılacak olan son dört takımı da açıkladı ve Türkiye bu turnuvaya katılmaya hak kazandı. Öncelikle turnuvaya katılım sürecimizi hatırlayalım…
2013 Avrupa Basketbol Şampiyonası’nda ilk turda elenen Türkiye turnuvaya katılmayı hiç hak etmiyordu ama FIBA ‘’wild card’’ uygulamasında ısrar edince Türkiye bu turnuvaya katılmanın önemli bir favorisi oldu. Neden derseniz, Türkiye’nin hem yatıracak yapacak parası hem de turnuvaya götürebileceği yıldızları vardı. Sırasıyla; İtalya, Almanya ve Çin wild-card için yarışmaktan vazgeçince Türkiye, Brezilya ve Yunanistan’la beraber en önemli favoriler konumuna gelmişti. Wild card uygulamasına gelecek olursak; bence FIBA’nın akılalmaz bir uygulaması. 24 takımın yarışacağı FIBA Basketbol Dünya Kupası’nın 4 takımının wild-cardla belirlenmesi bence çok mantıksız. Yani, turnuvadaki takımların altıda biri. Bunun yerine, olimpiyatlarda olduğu gibi küçük bir öneleme turnuvası düzenlenip o turnuvada başarılı olan takımların turnuvaya katılması daha anlamlı olur.
30 Ağustos’ta başlayacak turnuvanın kuraları 3 Şubat akşamı çekilecek. Bu kura sonucunda altışarlı dört grup oluşacak ve grup aşaması sonucunda çapraz eşleşmeler sonucu ikinci tur-çeyrek finaller sonucunda finale kadar gidilecek.
Teknik Heyet
Türkiye A Milli Basketbol Takımı öncelikle bir teknik heyetten yoksun. Son on yılın büyük bölümünde koç olan Bogdan Tanjevic’in bu turnuvada koç olma ihtimalinin olmadığını düşünüyorum. Yöneticiler her ne kadar öyle bir tartışma olduğunu kabul etmeseler de, her koç seçiminde yerli-yabancı tartışması olur. Son on yılda sürekli yabancılardan dünya çapında isimler gündeme gelse de, sadece Bogdan Tanjevic’le çalıştık – ki o da artık yerli sayılır- Eurobasket 2011’de ise Orhun Ene’yle çalıştık ve medyada sürekli ‘’Milli Takım’ın başına Ataman’’, ‘’Mahmuti’yle imza aşamasına gelindi.’’ şeklinde haberler çıksa da, bu isimler hiçbir zaman Milli Takım’ın başına gelmedi.
Yerli antrenörlerden elit olanlara bakalım; Oktay Mahmuti, Ergin Ataman, Orhun Ene ve Ufuk Sarıca.
Bu isimlerden Ene Darüşşaka’nın başında ve birinci ligde olmadığı için gündeme geleceğini düşünmüyorum. Ayrıca, daha önce Milli Takım’da başarısız bir dönem geçirdiği için bir daha Milli Takım’ın başına gelmesi zor. (Tanjevic de Milli Takım’la başarısızlıklar yaşadı, ama o farklı bir örnek)
Ergin Ataman: Türkiye’nin en başarılı koçlarından biri. Kısa vadede takım kimyası yaratmak-galibiyetler elde etmek açısından da çok başarılı. Bu tip bir organizasyonda çok başarılı olabileceğini düşünüyorum. Ergin Ataman bu konuda yaptığı son açıklamada ‘’Bir daha Milli Takım için ismimin geçmesini istemiyorum.’’ şeklinde konuşmuştu. Ciddi bir teklif gelmesi karşılığında Ataman’ın bunu geri çevireceğini sanmıyorum.
Ufuk Sarıca’nın şu ana kadarki kariyeri ikiye ayrılıyor. Anadolu Efes’te kağıt üstündeki iyi kadroya rağmen bekleneni veremedi ve sezon ortasında takımdan ayrıldı. Pınar Karşıyaka’da ise beklenenin üstünde bir başarı gösterdi ve geçen sezon takımı Türkiye Ligi yarı finaline taşıdı. İki takımda da beklentilerin tersine bir grafik çizdi, beklentilerin yüksek olacağı Türkiye Milli Takımı’nda göreve getirilmesinin yanlış olacağını düşünüyorum.
Oktay Mahmuti Efes-Benetton-Galatasaray ve son olarak yine Efes’te görev yaptı. Mahmuti Galatasaray döneminde takım kimyasını oluşturdu ve önemli galibiyetler elde etti. Efes’te ise Semih-Barac’la Euroleague’de çeyrek finale kadar çıktı ama bu sezon birçoğunu kendi istediği oyuncularla beraber olmasına rağmen başarılı olamadı ve görevden alındı. Mahmuti’nin başarılı bir koç olduğunu düşünsem de; kısa vadede oyuncuların ekstra performansları olmadan çok başarılı olamayacağını düşünüyorum.
Yabancı adaylara gelecek olursak; Zeljko Obradovic, Dusan Ivkovic, Dimitris Itoudis, Svetislav Pesic ve Ettore Messina akla gelen ‘olağan şüpheliler’. Itoudis haricinde yaş ortalamasının oldukça yüksek olduğunu görüyoruz.
Şu anda CSKA Moskova’yı çalıştıran Ettore Messina’nın ismi geçen yıl da gündeme gelmişti ama Messina’nın yüksek ücret talebi ve kısa vadeli sözleşme talebi nedeniyle gündemden çıkmıştı. Şahsen, Ettore Messina’nın kısa vadeli dönemlerde çok başarılı olacağını düşünüyorum. (Eurobasket ’97 de İtalya Milli Takımı’nı finale kadar taşımıştı)
Şu anda Fenerbahçe Ülker’i çalıştıran Zeljko Obradovic halihazırda Avrupa’nın en iyi koçu. Obradovic de Messina gibi uzun yıllar önce kendi ülkesinin Milli Takımı’nı çalıştırdı ve önemli başarılar elde etti. 1996 Olimpiyatları’nda ikinci olduktan sonra, Eurobasket 1997 ve FIBA 1998’de takımını şampiyon yaptı.
Şu anda 70 yaşında olan Dusan Ivkovic, eski yardımcısı Angelou’nun Efes’in başına geçmesiyle tekrar gündeme geldi. Ivkovic’in uluslararası kariyeri muhteşem diyebiliriz. Yugoslavya Milli Takımı’nın başında katıldığı dört Eurobasket’in hepsinde final oynadı ve üçünü kazandı. FIBA 1990’da da takımını altın madalyaya taşıdı.
Şu anda 64 yaşında olan Bayern Münih’in koçu Svetislav Pesic de 2 Eurobasket ve 1 Dünya Şampiyonası’nda altın madalyaya ulaştı. Pesic’in ismi de geçen yıl gündeme gelmişti ama son anda vazgeçilmişti. Pesic’i son iki yıldır Bayern Münih’in başında çok başarılı buluyorum. Uluslararası tecrübesi ve çok formda olması nedeniyle sivriliyor.
Banvit’in başında bulunan Itoudis ülkeyi tanıdığı için ve formda olduğu için sivrilebilir. Uluslararası tecrübesinin olmaması ve Banvit’in Avrupa’da çok etkili olamaması kendisinin eksileri.
Koçluk için yerlilerden Ergin Ataman’ın kesin olarak sivrildiğini söyleyebilirim. Yabancı adaylardan ise Messina, Obradovic ve Pesic en büyük favoriler. Aday sayısına ve kalitesine bakınca, yine bir yabancı koçun Milli Takım’ın başına geçmesi olası. Soru şu; hedef nedir? Hedefimiz kısa vadede başarı ise Messina-Obradovic en büyük favoriler. Uzun vadeli planlar doğrultusunda Itoudis aradan sıyrılabilir.
Takım Kadrosu
Eurobasket 2013’te berbat bir performans gösteren takımda bazı isimlerin değişmesi olası. Maalesef ki, FIBA 2014’e wildcardla katıldığımız için uluslararası arenada isimleri duyulmuş olan oyuncularımız turnuvada yer alacaklar. Bunlar kim? NBA’de yer alan oyuncularımız.İyi bir sezon geçiren Ersan İlyasova’yı kenara bırakacak olursak; kötü sezonlar geçiren Hidayet Türkoğlu, Enes Kanter ve Ömer Aşık –bir aksilik olmazsa- takımda yer alacaklar. Ömer’in Houston’da sezon başı hariç oynayamaması ve Enes Kanter’in gitgide düşen performansı kötü notlar. Türkoğlu’nun sezonun ikinci yarısından itibaren süre bulması ise olumlu. Son turnuvada yer almayan Kanter’in nasıl bir tutum göstereceğini bilmiyorum ama Federasyon yöneticilerinin Mehmet Okur konusunda olduğu gibi ‘’kararlı duruş’’larını pek sürdürmeyeceğini ve Enes duruma olumlu yaklaşırsa, onu kadroya davet edeceklerini düşünüyorum.
Avrupa’da oynayan oyuncumuz olmadığı için, kalan oyuncular yurtiçinden seçilecek. Euroleague’de yer alan takımlarımıza baktığımızda; Efes’ten Doğuş Balbay, Birkan Batuk, Kerem Gönlüm ve Semih Erden; Fenerbahçe Ülker’den Kenan Sipahi, Ömer Onan, Melih Mahmutoğlu ve Emir Preldzic; Galatasaray Liv Hospital’den ise Ender Arslan, Furkan Aldemir, Göksenin Köksal, Cenk Akyol ve Sinan Güler uluslararası alanda oynayan oyuncular. Eurocup’taki temsilcilerimizde ise Beşiktaş’tan Muratcan Güler ve Banvit’ten Erkan Veyseloğlu göze batan isimler. Türkiye Ligi’ndeki diğer oyuncuların –Kerem Tunçeri hariç- ağızlarıyla kuş tutsalar bile kadroya davet edilemeyeceğini düşünüyorum. Son turnuvada yer almayan Tunçeri ise bu sezon inadına muhteşem bir performans sergiliyor. Ender haricinde gardımız yokken ve Eurobasket 2013’te bu alandaki zaafımız ortaya çıkmışken Tunçeri tekrar çağrılacak mı, kadro dışında mı kalacak merak ediyorum. Cenk Akyol’un affedilip affedilmemesi de ayrı bir konu. Geçtiğimiz yıl, ‘siyasi duruş’ nedeniyle kariyerinin en iyi sezonunu geçiren Cenk Akyol kadro dışı bırakılmıştı. Geçtiğimiz sezon kadar iyi olmasa da yeteri kadar iyi bir sezon geçiren ve bence Milli Takım’da yer almayı hak eden Cenk Akyol affedilecek bir yoksa geçtiğimiz yılki gibi gürülteyle kadro dışı mı kalacak, merak ediyorum. Türkiye Ligi’ndeki oyunculardan sadece Emir Preldzic’in ve Ender Arslan’ın formaları garanti gibi duruyor.
Kuranın çekilmesi ve turnuvanın yaklaşması-kadronun netleşmesiyle Milli Takım’la ilgili daha net konuşabiliriz…
Bu yazıyla ilgili olumlu ve olumsuz eleştirilerinizi adresine bekliyorum…