17.10.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
NEVZAT DİNDAR
Türkiye, Brezilya biletini kaptırdı ama yarınlara da umutlarını bıraktı. 2014’te Brezilya’da düzenlenecek Dünya Kupası’na katılamayacak olan Milli Takım’da Teknik Direktör Fatih Terim, kurtuluş reçetesini hazırladı.
Mayıs ayına kadar ay-yıldızlıların başında kalacak olan ve yapılan baskıya karşın henüz sözleşme imzalayan Terim’in, kısa sürede Türkiye’yi diriltecek yol haritasının detaylarına Milliyet ulaştı. Deneyimli hoca buna göre, 100 günde uygulamayı planladığı bir program belirledi. Terim ve kurmayları bu programa “Türk futbolunun çehresinin değişeceği süreç” olarak bakıyor ve bayram sonrası harekete geçmeye hazırlanıyor.
Tecrübeli hoca bütün takımların teknik direktörleri ile teker teker görüşme kararı aldı. Hollanda maçı öncesi Beşiktaş Teknik Direktörü Bilic, Terim’i ziyaret etmiş ve bu hareket çok sempatik bulunmuştu. Terim’in teklifiyle Süper Lig hocalarının en kısa sürede buluşması bekleniyor. Burada hocalarla görüş alış-verişinde bulunacak olan Terim, çıkarılacak sonuçları da Türkiye Futbol Federasyonu ile paylaşacak. Yabancı kontenjanı, genç oyuncuların daha fazla süre alması gibi konular temel başlıklar olacak.
Neler olacak?
* Süper Lig hocaları ile en kısa sürede teker teker görüşülecek
* Yabancı kontenjanı ve gençlerin aldığı süreler masaya yatırılacak
* Çok güçlü bir scout ekibi kurulacak, Türkiye karış karış taranacak
* Gurbetçi futbolcular daha yakın takibe alınacak, kalıcı isimler aranacak
Havuz genişliyor
Futbolcu havuzunu genişletmek için bir an önce çalışmalara başlayacak olan Terim, bunun için ilk planda Anadolu’ya açılacak. Geçmişte Vedat İnceefe, Ümit Davala gibi yıldızları bir anda ortaya çıkaran Terim, aynı şekilde hareket ederek, yeni değerleri Türk Futbolu’na kazandırmak istiyor. Terim bunun için çok iyi bir scout ekibi kuracak. Bu ekip Anadolu’nun her tarafındaki maçları takip edecek, raporlar hazırlayacak. Yurt dışında da gurbetçi futbolcular için dikkatli davranılacak. En kritik süreçte forma şansı verilen ancak daha sonra formayı unutan Tunay Torun ve Sercan Sararer gibi isimler yerine kalıcı isimler kazandırılacak.
Rapor hazır bile
2008’de Türkiye’yi Avrupa üçüncüsü yapan ve o turnuvanın en iyi hocası seçilen Terim, 2009’da görevinden ayrılırken yeni gelen Guus Hiddink’e 135 sayfalık rapor sunmuştu. Birebir kendi el yazısıyla yazdığı o raporun sümenaltı edildiğini düşenen Terim tekrar o düşüncelerini uygulamak için harekete geçti. Terim, yapılanma sürecinde bu noktalardan faydalanacak. Yarışmacı sporcu yetiştirme modeli hayata koyulacak.
‘BACAĞIM KOPSA OYNARIM’
Türkiye bütün umutlarını yitirmişken, Fatih Terim’in gelişiyle beraber sadece 3 maç kazanıp Hollanda ile finale çıkmadı.
Milli Takım’da futbolcuların psikolojisinin nasıl değiştiğini anlatan en iyi örnek son Hollanda maçında Mehmet Topal’da yaşandı. Topal’ın baldırında ciddi bir sorun olmasına karşın, “Hollanda maçında mutlaka oynamalıyım. Bu bir final karşılaşması. Takımı yalnız bırakamam” diyerek forma giymesi herkesin takdirini kazandı. Oysa geçmiş aylarda çok hafif sakatlıklar olmasına karşın futbolcuların sorumluluk ve risk almadıkları ortaya çıktı.
GRUPLAR ORTADAN KALKTI
Fatih Terim’in göreve gelişiyle beraber kolej havası oluşurken, takımdaki arkadaşlık bağları gelişti. Oyuncuların beraber vakit geçirmesi, geçmiş dönemde özellikle gurbetçiler ile yerliler arasında varolan sorunlar ortadan kalktı. Kamp süresince beraber hareket edilmesi, eğlenilmesi ve güzel vakit geçirilmesi buna örnek olarak gösteriliyor. Hatta kulüp takımlarında aralarında sorun olan futbolcuların burada barıştırıması da yine bu döneme denk geldi.
GURBETÇİLER NEYE ŞAŞIRDI?
Fatih Terim’le ilk kez çalışan oyuncular çok etkilendi. Saygı duydukları o ismin sadece ‘dolduruş ve motivasyon’ ile hocalık yaptığını değil, ciddi bir taktik bilgisine de sahip olduğunu gördüler. Özellikle Alman kökenli oyuncuların ağzı açık kaldı. Çünkü Terim önünde kısa bir süre olmasına karşın teker teker oyuncularla ilgilenip, pozisyon bilgisi, topsuz oyun gibi temel unsurları öğretmeye başladı. Sanki sıfırdan işe koyuldu. Terim’in bu birikimini ve dolu olduğunu gören oyuncular da kendisine büyük saygı ve sevgi duydular.