30.06.2013 - 02:30 | Son Güncellenme:
Özel haber / Fuat Ercan
Akdeniz Oyunları’nda Türkiye’ye atletizmde kadınlardaki ilk ve tek altın madalyayı yüksek atlamanın rekortmen yıldızı Burcu Ayhan Yüksel hediye etti. Doping depremiyle sarsıldığımız bir dönemde yıldız gibi parlayan Burcu, kararıp daralan yüreğimize bir ışık oldu.
Londra 2012’de de tarihi bir başarı gerçekleştirerek finalde yarışan ilk Türk sporcu olma onuru yaşayan milli atlet, evinde yapılan bu organizasyonda fırsatı kaçırmadı, kariyerine altın bir çentik daha attı. Oldukça stresli ve yorucu geçen müsabakanın ardından evinin yolunu tutan yıldız atlet, mutluluğunu Mersin bölgesinin FIFA kokartlı eski hakemlerinden eşi Vedat Yüksel’le paylaştı.
Altın madalya hedeflediği Akdeniz Oyunları’na yorucu ve yoğun bir tempoda hazırlandığını söyleyen Burcu Yüksel, bu zorlu süreci eşi Vedat Yüksel’in desteğiyle atlattığını belirterek, “Desteğini hep arkamda hissettim. Benim için çok fedakarlıklar yaptı. Altın madalya kazanırsam söz vermiş, bunların karşılığında sana bir yorgunluk kahvesi yaparım demiştim. Sizin huzurunuzda bu sözümü yerine getireyim, dilinden kurtulayım” dedi.
Hedef Moskova!
Planladığı büyük hedefler nedeniyle bu altın madalyanın keyfini çıkarabilecek kadar vakti olmadığını dile getiren milli atlet, bir kaç gün içinde Rusya’ya gideceğini belirterek, “Önce orada ülkemi Üniversiade Oyunları’nda temsil edeceğim. Hedefim elbetteki bir kez daha kürsüye çıkmak. Bundan daha da önemlisi 10-18 Ağustos tarihlerinde Moskova’da Dünya Şampiyonası gibi dev organizasyon var. Olimpiyat başarısını tekrarlayıp burada da final yarışmak en büyük hayalim. Sonrasında çok sevdiğim ve başarılarımda büyük katkısı olan kulübüm Fenerbahçe için ter dökmek var. Arkadaşlarımla ligde ve Avrupa’da zafer kucaklayacak bir takım için mücadele edeceğiz” dedi.
Zaman yetmedi!
Burcu Ayhan Yüksel, uzun yıllar birlikte çalıştığı hocası Cüneyt Yüksel’den zamansızlık nedeniyle ayrıldığını ve kardeşi Cahit Yüksel’le çalışmaya devam ettiğini de hatırlatarak, “Bunun altındaki tek neden Cüneyt hocanın Nevin Yanıt’ı da çalıştırdığı için benimle yeterince iligilenememesiydi. Kendi teklifiyle kardeşi Cahit hocayla çalışmaya başladım. İkisinin de bendeki yeri ayrı ve saygı uyandıracak ölçüdedir. Bu günümü onlara borçluyum” diye konuştu.