Alpaslan Öztürk: ‘Pis Türk’ laflarıyla büyüdüm

ABD’de George Floyd’a yapılan ırkçılık futbol kamuoyunda da geniş yer bulurken Göztepe’nin başarılı stoperi Alpaslan Öztürk’ten flaş açıklamalar geldi.

Başarılı oyuncu, kariyeri boyunca yaşadığı ırkçılık travmasıyla ilgili içini dökerken ses getirecek ifadeler kullandı. Sözlerine, “Irkçılık yalnızca siyahi arkadaşlarımıza yapılmıyor” diyerek başlayan Alpaslan, “Avrupa’da asıl ırkçlığa maruz kalanlar Türkler” dedi ve yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:

‘Hazır gündeme gelmişken...’
“Çok uzun yıllardır gurbetçilerin, özellikle de sporcuların Avrupa’da yaşadığı ırkçılıkların haddi hesabı yoktur. Belçika’da futbola başlayan ve tüm altyapı kariyerini orada geçiren bir oyuncu olarak ırkçılığın bu kadar ses getirdiği bir dönemde anlatmak istediklerim var. Avrupa’daki gurbetçilerin bu sıkıntısının da son bulması lazım.”

‘En az 3 kat iyi olmalıydık’

“Altyapıda oynarken daha küçük yaşlarda hayatın bizim için orada çok zor olacağını öğrenmiştik. Çünkü kadroya girebilmek için, profesyonel olabilmek için Belçikalı bir çocuğa göre her zaman 3 kat daha başarılı olmam gerekiyordu. Düşünün 11 yaşında bir çocuksunuz. Sahaya çıkıyorsunuz ve yaptığınız en ufak hatada takım arkadaşınızın ailesi bile tribünden ‘Pis Türk’ diye bağırıyor. Biz Türk milleti olarak yemeklerimizde soğanı çok kullanırız. Bunu bildikleri için, ‘Soğan kafa’ diyorlardı bize. Tribünden gelen bu seslerle büyüdük. Bir Türk olarak başarılı olmaya, onların önüne geçmeye ant içerek büyüdüm.”

İlgili Haber

Şansal Büyüka: "Tam bir skandal"

‘İşlerine geldiği gibi’
“Okullarda da durum aynıydı. Babamlar mesela abimi okula yazdırmaya götürüyorlar. Okulların yabancı kontenjanları oluyor. Ama abim Belçika’da doğup büyüdüğü halde, yabancı kontenjanına bile alınmıyor. İşlerine geldiğinde Belçikalı oluyorduk, işlerine gelmediğinde Türk. İyi oynadığım zaman Belçika asıllı Türk, kötü oynadığımda Türk asıllı oluyordum.”

‘Herkes yaşamıştır’
“Almanya’da, Avusturya’da, Fransa’da... Bu sıkıntıyı Avrupa’nın her yerinde yaşıyor gurbetçiler. Sesini çıkaramadığı için ezilen, arka planda kalan, kaybolan birçok yetenek var. George Floyd konusunu tabii ki lanetliyoruz. Ama bu vesileyle Türkler’in yaşadığı ırkçılık da gündeme gelmeli ki gurbetçilerin, sporcuların, yetenekli oyuncuların sıkıntıları bitsin. Türkiye’ye şimdiye kadar gelen bütün gurbetçi oyuncularla konuşun hepsinin benzer hikayeleri var.”

‘Transfer zamanı değil’
Bu sezon sergilediği performansla adından söz ettiren, devleri peşine takan Alpaslan Öztürk, transfer gündemi hakkında da konuştu. “Şu an odaklandığım tek bir şey var. O da kalan 8 haftada takımıma maksimum katkıyı verebilmek. Bireysel anlamda iyi bir sezon geçirdiğimi düşünüyorum. Bunu devam ettirmek ve üzerine daha da fazla koyabilmek istiyorum. Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağım. Göztepe’yle gelecek sezonun sonuna kadar devam eden sözleşmem var. Dolayısıyla transfer konularının muhatabı kulübüm” dedi.

‘Tek hedefim Milli Takım’
“Biz Türkler bu konuda çok hassasız. Takımımızdaki siyahi arkadaşlarımız mesela başımızın tacı. Nitekim Türk futbolunun verdiği tepkileri İnsanlar siyah ve beyaz olarak değil iyi ve kötü olarak ayrılırlar. Bu kötülüğün bir çocukta, bir insanda neden olduğu travmayı tahmin edemezsiniz. Vatanımla ve bayrağımla her zaman gurur duydum. Bu benim için bir aşk ve her zaman da bunu göğsümü gere gere söyledim. U20 Dünya Kupası’nda Milli Takım forması giydiğimde hissettiğim mutluluğu tarif edemem. Şu anda da en önemli hedefim yeniden milli takıma seçilebilmek ve o duyguyu, gururu yeniden yaşayabilmek.”