Alp Ustaoğlu yazdı: Kortlarda değişim yılı
08.01.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
Teniste artık kadınlarda olduğu kadar erkeklerde de süpriz sonuçlar çıkacak. Federer olmayacak, yaşı artan Nadal yavaşlayacaktır. Bu noktada yalnız kalacak olan Djokovic’in ise üç kişinin yarattığı etkiyi tek başına yapması mümkün değil. Dolayısıyla yeni sezon daha öngörülemez bir yapıya doğru gidecek.
Yeni sezonda neler bekliyoruz, bunu mercek altına alalım...Yeni sezon teniste büyük bir heyecan ve beklentiyle geçen hafta açıldı. 2022 yılı pek çok değişime tanık olduğumuz bir sezon oldu. Artık Roger Federer, Serena Williams ve Juan Martin Del Potro gibi yıldızlar yok. Ama onların seviyesine gelebilecek Carlos Alcaraz gibi yeni bir yıldız ortaya çıktı, bunun yanında kadınlar ve erkeklerde birçok parlak genç oyuncu var. Bunların hepsi 2022 yılının ürünleriydi, bunun devamı olarak 2023 sezonu büyük rekabete sahne olacak gibi görünüyor. Yeni sezonda neler bekliyoruz, bunu mercek altına alalım...
Erkeklerde Nadal toprak, Federer ve Djokovic ise çim ve sert kort zeminleri domine ederek yıllardır diğer oyunculara fazla bir şey bırakmadılar. Her turnuvası büyük sürprizlerle geçen kadınlar tenisine oranla erkekler tenisi, büyük üçlünün varlığından dolayı son 20 senedir daha sonucu tahmin edilebilir bir formatta oynandı.
Bugün geldiğimiz noktada artık Federer olmayacak, yaşa bağlı fiziksel bariyerleri artan Nadal biraz daha yavaşlayacaktır, bu noktada yalnız kalacak olan Djokovic’in ise üç kişinin yarattığı etkiyi tek başına yaratması mümkün değil. Dolayısıyla 2023 sezonu ile beraber erkekler tenisi de artık kadınlarda olduğu gibi sürpriz şampiyonların çıktığı ‘daha öngörülemez’ bir yapıya doğru evrilmeye başlayacak, bu değişimin başlangıcının da bu sene olması 2023’ü farklı bir yere koyuyor.
Djokovic bir adım önde
Grand slam turnuvalarında erkeklerde maçların 5 set üzerinden oynanması Djokovic ve Nadal gibi oyunculara yıllardır büyük avantaj sağlıyor. Çünkü 2 set almakla, 3 set almak arasında çok fark var, bu anlamda genç oyuncular maçı kapatmakta zorlanabiliyorlar. Bu zorluğu son olarak Roland Garros’ta Tsitsipas Djokovic’e ve Medvedev’de Avustralya Açık’ta Nadal’a karşı yaşadı, iki oyuncu da 2-0’dan finalleri kaybetti. Bu psikolojik üstünlük yeni sezonda grand slamlerde özellikle Djokovic’i bir adım öne taşıyor.
Carlos Alcaraz için ise büyük beklentiler var, bu anlamda yeni sezon kendisi için belirleyici olacak, İspanyol oyuncu sakatlığından dolayı Avustralya Açık’tan çekildi, ancak sezonun devamında özellikle toprak ve sert zemin sezonunda oldukça etkili olabilir. İlk 10 sıra içinde 19-25 yaş grubundan 8 oyuncu bulunuyor, bu yıllardır çok görülmeyen bir tablo.
Ancak bu genç oyuncuların en büyük özellikleri henüz gelişimlerini tamamlamamış olmaları, özellikle büyük turnuvalar farklı bir oyun ve zihinsel yapı gerekiyor. Bu grubun içinde en tamamlanmış ürün olan Daniil Medvedev’in bu sene daha fazla ön plana çıkabileceğini düşünüyorum. Artık olgunluk çağına gelmiş olan Tsitsipas, Zverev ve Berrettini gibi oyuncuların ise bir üst seviyeye geçebilmeleri için bu sezon çok belirleyici olacak.
Novak Djokovic’in rekor senesi
Novak Djokovic 35 yaşına geldi ve daha fazla zaman kaybetmeden ‘en fazla grand slam kazanan oyuncu’ unvanını almak istiyor. Bugüne kadar 21 şampiyonluğu olan Djokovic, bu sene rekoru alabilir, tabii ki 22 şampiyonluğu bulunan Nadal’ı da ayrıca takip edecek. Sırp oyuncunun çok başarılı olduğu sert ve çim kort turnuvaları öncelikli hedefi olacak. Bu anlamda yaklaşan Avustralya Açık, Nadal’la sayıyı eşitlemek adına Djokovic için çok uygun bir hedef. Hem fiziki hem de mental olarak çok iyi durumda olan Sırp oyuncunun şahsi hedefinin minimum 25 şampiyonluk olduğunu düşünüyorum.
Masraf ve takvim büyük sorun
Tüm sporlar içinde belki de en zorlu yıllık takvim teniste bulunuyor. Ocakta açılan sezon kasım sonuna kadar aralıksız devam ediyor ve oyuncular neredeyse her hafta dünyanın başka bir yerinde mücadele veriyorlar. Zaten takvim ve özellikle genç oyuncuların mağdur olduğu finansal sistem yıllardır düzenleme bekliyor, ancak henüz bu konularda somut bir adım atılmadı. Aslında iki konu da önemli ama sürekli seyahat ve masraf gerektiren bir spor olarak teniste henüz sıralamada ilk 200’e girmemiş, dolayısıyla kendilerini döndürecek turnuva gelirlerinden mahrum olan genç oyuncuların finans sorunu, global anlamda mutlaka çözülmesi gereken öncelikli bir problem olarak önümüzde durmaya devam ediyor.
Oyun stilinde değişim
Caroline Garcia harika bir 2022 geçirdi ve 29 yaşında zirveye geri döndü. Geçen sezon WTA Finalleri ve Cincinnati Masters dahil olmak üzere 4 turnuva kazandı, Amerika Açık’ta yarı final oynadı, şu anda da dünya 4 numarası. Fransız tenisçi oyun tarzında yaptığı değişimin bu farkı yarattığını söyledi, daha savunma ağırlıklı oyundan aktif ve varyasyonlu oyuna geçiş yapan Garcia bu değişimin karşılığını fazlasıyla aldı. Zaten ileri seviye tenisçilerin oyununa %1’lik bir katkı bile yapsanız bunun dönüşümü çok daha büyük oluyor, aynı etkiyi 34 yaşından sonra oyununu revize eden Federer’de görmüştük. Bu anlamda özellikle genç oyuncuların Garcia’nın son 2 senedeki değişimini iyi analiz etmesi gerekiyor.
Kadınlarda farklı profiller
Kadınlar tenisi ise birbirine daha yakın seviyede ama bir yandan da farklı profillerdeki oyuncuların varlığı ile daha rekabetsel ve renkli bir noktada bulunuyor.
Burada son 2 sezonda bazı tenisçiler büyük bir gelişim gösterdi. Caroline Garcia, Maria Sakkari, Daria Kasatkina, Anett Kontaveit gibi oyuncular müthiş bir 2 sezon geçirdiler. Bu oyuncuların doğal sınırlarına gelip gelmediklerini henüz bilemiyoruz, 2023 sezonu bunu göreceğimiz yıl olacak. Özellikle Garcia ve Sakkari bir grand slam şampiyonluğu ile artık bir üst seviyenin oyuncuları olabilirler.
Kadınlarda Iga Swiatek’in bir dominasyonu bulunuyor ancak Polonyalı tenisçi yıl içinde mutlaka iniş-çıkış yaşayacaktır, bu da diğer oyunculara fazlasıyla yeni fırsatlar sunabilir. Serena Williams örneğinde de yıllardır gördüğümüz gibi ortamı domine eden tek kişiyse diğerlerinin her zaman şansı oluyor, 2017 yılı ve devamında Serena’nın doğum arasında 6 yeni grand slam şampiyonu çıkmıştı.
Qinwen Zeng ve Coco Gauff yeni sezonun en çok dikkat çeken 18-20 yaş grubu oyuncuları olacaktır. Bunlarla beraber Ons Jabeur ve Jessica Pegula da bu sene kariyer zirvelerini yaşayabilirler. Ve tabii ki Aryna Sabalenka, son 5 senedir erkeklerde Zverev ile beraber en çok beklenti içine girilen oyuncu oldu. Ancak Sabalenka’da Zverev gibi maç içindeki performans dalgalanmalarını bir türlü çözemediği için o çok istediği grand slam şampiyonluğuna henüz ulaşamadı. Yeni sezonda da bu hedefini kovalayacaktır ancak önünde çok genç ve dinamik oyuncuların olacağını düşünürsek, bu hedefi yakalamak çok kolay olmayacaktır.
Ancak kadınlarda 2023’te yeni bir grand slam şampiyonu görme ihtimalimiz yüksek, turun yapısından dolayı bu şampiyon Emma Raducanu’da olduğu gibi hiç tahmin edilmeyen alt sıralardaki bir oyuncu da olabilir.
Afrika’dan grand slam şampiyonu
Sürekli üzerine koyarak ilerleyen ve sınırlarını genişleten Ons Jabeur’un bu seneki hedefi grand slam şampiyonluğu olacak. Dünya 2 numarası olan, Wimbledon ve Amerika Açık’ta final oynayan, bugüne kadar tüm istatistikleri darmadağın eden ilklerin kadını Tunuslu oyuncu, Afrika Kıtası’ndan çıkan ilk grand slam şampiyonu olarak taçlanmak istiyor. Jabeur, farklı oyun tarzıyla şimdiden her turnuvanın doğal favorisi konumuna gelmiş durumda. Pozitif karakteri ile de tüm tenis camiasında çok sevilen bir oyuncu olan Jabeur’un olası bir Wimbledon şampiyonluğu herkesi fazlasıyla mutlu edecektir.
