03.02.2023 - 14:42 | Son Güncellenme:
AYBERK GÖKBAK/MİLLİYET
"10 maç üst üste aldığımız galibiyet serimiz var, lideriz" diyen Alkan, "Ama kazandığımız henüz bir şey yok. Planlı programlı gidiyoruz. En fazla önümüzdeki 3 maçı düşünüyoruz. Şu ana kadar belki de Türkiye'nin en başarılı takımıyız. 24 takımın içinde bu bütçeyle bir sene öncesine göre yükseliş gösteren başka bir ekip yok. Play Off'ta daha iyi oynamak için normal sezon içerisindeki karşılaşmalar bizim için hedef. Bana göre şampiyon olacağız demek yerine her maçı kazanacağız demek daha doğru bir ifade. Zor bir dönemeci atlattık gibi gözüküyor. Ancak bence bu süreç devam ediyor. Çünkü öncelikle Play Off'un içerisinde kalabilmek için liderliği devam ettirmeliyiz. Eğer devam etmeyecekse Play Off'u garantilemeliyiz. Parça parça düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
'İskeleti koruduk'
Sezon başından beri plan yaptıklarını vurgulayan Alkan, "Oyuncular bizimle birlikte oynadıktan sonra kendi kimliklerini buldu. 6'da 0 yapsaydık yanlış kadro kurulduğu söylenecekti. Yöneticilerimizle erkenden adım atmak bizim için büyük bir avantaj oldu. Geçen seneden bazı oyuncularımızı, temel taşlarımızı tuttuk. Bizim kültürümüzü biliyorlar. Kaptanımız Nazlı, Nehir, İlayda, Doğasu'yla birlikte üzerine koymaya gittik. İzmir'de oynamış, İzmirli olan ya da çalıştığımız, yakından bildiğimiz oyuncuları aldık. Yabancılar hariç birlikte olmadığımız oyuncu yok. Bu uyumu hissettik. Elimizdeki iskeleti, bütünlüğü koruyarak yeniden inşa ettik. Yabancı yokken sezona 2 yabancıyla başladık. Yöneticilerin vizyon ve hayalleriyle sponsorlarla oldular. Beni hayale inandırdılar, onun üzerinde yürüdük. Özellikle bu konuda Hüsnü Öztuncel, Şahin Özcan ve Engin Sonugüler'in imzası var. Tüm maddi manevi pay öncelikle onlara ait. Kariyerimde bana en güzel yöneticiliği abiliği onlar yaptı. Hepsine teşekkür etmek istiyorum" dedi.
'Salonumuz olsun istiyoruz'
Şubenin 4 senedir aktif olduğuna dikkat çeken deneyimli antrenör, "İlk sene 4 ayrı salonda çalıştık. Gaziemir, Sarnıç, Üçkuyular, Atatürk salonlarını gezdik. Oradan Balçova'ya döndük. Camia ve hedef büyüdükçe, oyuncu profili genişledikçe voleybola özgü salonlara, antrenmanlara kavuştuk. Şu anda çalıştığımız salona aylık ücret ödüyoruz. Belki de çok iyi bir oyuncu parası veriyoruz. Altekma ve Arkas'tan geri kalan saatlerde antrenman yapıyoruz. Tüm bunları yaşarken asla bahane üretmiyoruz, çünkü bunu sezon başında bıraktık. Aile içerisinde insanlar bahane üretmezler. Varlığı, yokluğu, problemi, mutluluğu bilirler. Bunu sağladık. Elinizdeki imkanlar mükemmel olsa da bahane üretebilirsiniz. Yolumuza baktık. Elbette biz de bize ait olan bir salon istiyoruz" ifadelerini kullandı.
'Kentin potansiyeli yüksek'
Oyuncu yetiştirme açısında İzmir'in değerine vurgu yapan Alkan, "İzmir, gerçekten çok güzel ve potansiyeli yüksek bir şehir. Sporcuların okuması, kültür, spora yatkın bir şehir. Böyle yerdeyken kulüp ve sporcunun gelişmeme ihtimali yok. Örneğin Eczacıbaşı'nda Hande Baladin, Vakıfbank'ta Cansu Özbay, THY'de Bahar Toksoy, İzmirli voleybolcular. Ama futbolda, basketbolda, voleybolda bir şey yapmaya kalkınca herkes bütün enerjisini yapmamak üzerine kuruyor. Sultanlar Ligi'nde takım olması voleybolun yükselmesi demek. Eğer biri çıkmak istiyorsa önce herkes ona destek vermeli. Alternatif yoksa engel olmamalılar. Önce yerel yönetimlerin önayak olması lazım" dedi.
'Taraftarımız hep desteklesin'
Taraftar desteğini her zaman hissetmek istediklerini belirten Alkan, sözlerini şöyle noktaladı: "Camia takımlarında oynamak ayrı güzeldir. Taraftarlarımızın yoğun desteğiyle birlikte galibiyete başka anlam geldi. Onlarla sevincimizi nasıl yapacağımızı hayal ediyoruz. Biz sürekli armayı daha iyiye taşımanın derdindeyiz. En çok istediğimiz şeylerden birisi daha fazla kitleyle galibiyet kutlamak. Taraftar zor zamanlardan geldi. Onları daha fazla sevindirmek istiyoruz."