13.01.2013 - 11:45 | Son Güncellenme:
Fenerbahçe ile yollarını ayıran ve kariyerine ülkesi Brezilya'da devam eden Alex de Souza, Habertürk Gazetesi'nin sorularını yanıtladı. Sorulara mail yoluyla cevap veren yıldız isim, Türkiye ve Brezilya günleri hakkında konuştu.
BREZİLYA’NIN EN YAŞANILASI KENTİ
Brezilya’nın 26 eyalet başkenti arasında rakımı nedeniyle en soğuğu olan Curitiba’da en son 1975’te kar görülmüş. Yine de sıcaklığın kışın eksi değerlere düştüğü oluyor; yazlarıysa 20 derecelerde seyrediyor. Yani geçen hafta olduğu gibi soğuk ve karlı günlerin istisna sayılmadığı İstanbul’dan çok da farklı sayılmaz. Bir defa havası çok değişken... Yazı var kışı var. Kışın geldiği de çam benzeri bir ağacın Pinhão denen tohumları caddelerde kavrulmuş halde satılmaya başlayınca anlaşılıyor. Ülkenin güney eyaletindeki kentte 3milyondan fazla insan yaşıyor. Ve burası da İstanbul gibi hızla gelişip değişiyor. Kent, Brezilya’da “Bulvarların yıldızı” ve “Gülen şehir” gibi sıfatlarla anılıyor. 19’uncu yüzyılda Alman, İtalyan, Polonyalı ve Ukraynalı göçmenleri kabul etmiş; parkları ve binalarıyla 20’nci yüzyılın başlarında kurulmuş kentin Avrupalı bir tarafı da var. Zaten ilk şehir planını da Avrupalılar yapmış. Dahası Curitiba, 2010’da “Global Sürdürülebilir Şehir Ödülü”ne layık görülmüş. Ünlü Amerikan dergisi Reader’s Digest tarafından da “Brezilya’nın yaşamak için en iyi büyük kenti” seçilmiş. Kısacası, Alex de Souza’nın doğduğu kentte keyfi yerinde...
Ama Türkiye’yi unutması da kolay değil. Ardında bıraktığı Türkiye’de de kimse onu unutmuş değil. Pek çok gazeteci bir röportaj koparabilmek, birkaç hayranı hasret giderebilmek için peşindeydi ama şimdiye dek birlikte çektirilen birkaç fotoğraf ve kısa demeçlerden fazlasını alabilen olmadı. Ve aylar sonra Alex de Souza, HT Pazar’ın sorularınımail yoluyla yanıtladı. Bu röportaj için yardımlarını esirgemeyen Acun Ilıcalı ve Türkiye’deyken Alex’in çevirmenliğini yapan, zamanla ilişkileri kadimbir dostluğa dönüşen Samet Güzel’e minnettarım. Samet Güzel, yılbaşında Brezilya’da Alex ve ailesiyle birlikteydi. Alex’in yanıtlarını Türkçe’ye çeviren de kendisidir... Ancak Alex’in tüm sorulara yanıt vermediğini de eklemeliyim; o sorulardan bir bölümünü röportajın devamında okuyabilirsiniz. Bazen yanıtlanmayan sorular da bir şey ifade edebilir çünkü. Ben, bu durumu Türkiye’de ardında bıraktığı her şeye karşı kendini fazlasıyla sorumlu hissetmesine ve bir gün buraya dönme ihtimaline bağlıyorum. Dahası, Türk futboluna dair tespitleri, “Başarısız olan sistemler üzerinde bile 2-3 sene durulabiliyor. Bunlar gelişme göstermeye çalışan kulüpler için eksiklik yaratır ve özellikle Avrupa’da beklenen sonuçları geciktirir” gibi sözleri, bana müstakbel bir teknik direktörün ağzından dökülüyormuş hissi verdi. İşte Alex’in, yeni hayatına ve Türk futboluna dair söyledikleri...
‘AYRILIŞ ŞEKLİM GÜZEL DEĞİLDİ’
Türkiye’den ayrılırken ve Brezilya’ya vardığınızda neler hissettiniz?
Doğruyu söylemek gerekirse birçok duygunun karışımıydı. Her şeyden önce ayrılış şeklimin güzel olmadığını düşünüyorum. Fakat her şey olup bittikten ve ben ayrıldıktan sonra duygu yoğunluğu çok fazla oldu.
‘BELKİ DE KARİYERİMİN EN ZOR ETABI’
Böyle bir tepki bekliyor muydunuz?
Açıkçası ben halkın ayrılışıma olan tepkisinin bu şekilde olacağını beklemiyordum. Brezilya’ya döndükten sonra da hayatımda yeni bir etap başladı. Belki de futbol kariyerimin en zorlu etabına hazırlanmaya başladım. Her zaman olduğu gibi elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıp, diğer dönemler gibi parlak bir şekilde kariyerimi sonlandırmak istiyorum.
‘BENİ EN ÇOK ŞAŞIRTAN VE MUTLU EDEN OLAY...’
Türkiye’de sizin için en şaşırtıcı, en keyifli, en hayal kırıklığı yaratıcı olaylar nelerdi?
Aslında bazen ufak şeyler insanı mutlu edebildiği gibi aynı şekilde mutsuz da edebiliyor. Ya da dışarıdan bakan insan için çok büyük görünen ve önemarz eden bir durumsizin için o kadar önemli olmayabiliyor. Ama beni en çok şaşırtan vemutlu eden olay, kontratımı sonlandırdıktan sonra halkın evime kadar gelip beni kucaklaması ve havaalanında binlerce kişinin beni uğurlamasıydı. Hayatımboyunca o günler aklımdan çıkmayacak.
‘TEKRAR BREZİLYA’YA ADAPTE OLUYORUZ’
Brezilya’daki yeni hayatınız nasıl? Neler yapıyorsunuz? Alışkanlıklarınız değişti mi?
Her Brezilyalının yaşadığı gibi yaşıyorum. Son senelerde Brezilya gelişimgösterdi ve büyüdü. Türkiye’de yaşarken oraya adapte olduk ve yaşantımızı Türkiye’ye göre şekillendirdik. Şimdiyse tekrardan Brezilya’ya adapte oluyoruz. Ben ve ailemgünlük yaşantının bir Brezilyalıya sunduklarıyla yaşamaya devam ediyoruz.
‘TRANSFER TEKLİFİNİN KİMDEN GELDİĞİNE BAĞLI’
Bir Brezilyalı futbolcu herhangi bir Türk takımından transfer teklifi alsa, ona ne tavsiye edersiniz? Gitsin mi Türkiye’ye gitmesin mi? Veya hangi takıma gitsin?
Elbette söyleyeceklerim transfer teklifini yapanın hangi kulüp olduğuna göre değişir. Fakat büyük takımlarda oynamak her zaman daha caziptir. Genel anlamda Türk halkının futbola ve futbolcuya bakış açısı fantastik olduğu için, söyleyeceklerimgenelde pozitif olacaktır.
‘Türkiye’de başarısız sistemler üzerinde duruluyor’
Biliyorsunuz, Türk halkı futbolu çok önemser. Futbola çok yatırımda yapılır. Ancak bir türlü arzulanan düzeyde uluslararası başarılar elde edilemiyor. Türk futbolunda eksik olan ne?
Türk futbolu ve Türk insanı saha içinde futbolcunun verdiği kavgaya daha fazla önemveriyor. Çok iyi oyuncular geliyor Türkiye’ye. Fakat bazıları kafalarındaki futbol ortamını bulamadıklarından dolayı ayrılmak istiyorlar. Başka bir örnek vermek gerekirse, altyapıya Türkiye’de fazla önemverilmiyor ve takımların altyapılarından az sayıda oyuncu çıkıyor. Ayrıca yeniden takımoluşturulması aşamasında yeterli özen gösterilmiyor ve başarısız olan sistemler üzerinde bile 2-3 sene durulabiliyor. Bunlar gelişme göstermeye çalışan kulüpler için eksiklik yaratır ve özellikle Avrupa’da beklenen sonuçları geciktirir.
‘Bazıları da Sergen diyebilir...’
Türkiye’den ayrılışınız sırasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan sizi kabul ederek vedalaştı. Bu, Türkiye’de oynayan bir yabancı futbolcu açısından ilk kez yaşanan bir durumdu. Başbakan ile aranızdaki muhabbeti nasıl tarif edersiniz?
Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la iki kez yüz yüze görüşme fırsatımoldu. İlkinde Aziz Yıldırımile kendisini Ankara’da ziyaret etmiştik. İkincisiyse ben Türkiye’den ayrılmadan önce oldu. Ülke futboluna katkılarımdan dolayı bana çok teşekkür ettiğini söyledi. Çok gurur verici bir gündü benimiçin, çünkü bir başbakanın bir yabancı futbolcuyumakamında ağırlaması ve yaptıklarından dolayı teşekkür etmesi her futbolcunun yaşayabileceği tarzda bir gurur değildi. Bu yüzden Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a sonsuza dek minnettarım.
Siyasi bakımdan, Başbakan Erdoğan ile Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff’i karşılaştırabilir misiniz?
Bu tarz karşılaştırmalara hiç girmiyorum.
Çok kişi sizi Galatasaray’ın efsanevi Rumen 10 numarası George Hagi ile kıyaslıyor. Kadim soru şu: “En iyi yabancı futbolcu hangisi?” Bu tartışma için ne söyleyeceksiniz? Hagi ile kendinizi kıyaslayabilir misiniz?
Ne Hagi ne de başka bir oyuncuyla karşılaştırma yapmıyorum. Türkiye’de böyle bir ortam yaratılıyor. “Kim kimden iyi” gibi sorular sorulup suni karşılaştırmalar yapılıyor. Bazı insanlar “Alex” diyebilir bazıları “Hagi”yi söyleyebilir. Bazıları da “Sergen” diyebilir. İnsanların düşünceleri değişik olabilir ve bu soruları soranların yapması gereken, düşüncelere saygı göstermektir.
‘Türk vatandaşı olacaktım, kanunlar izin vermedi’
Hiç Türk vatandaşı olmayı düşündünüz mü?
Evet düşündüm. Türk pasaportu almak için başvuru yapacaktım fakat maalesef Brezilya devlet kanunları buna izin vermedi ve bu isteğim gerçekleşmedi.
‘BU SATIRLARI SİZE O ÇEVİRİYOR’
‘Çevirmeniniz Samet Güzel ile iletişiminiz sürüyor mu?
İstifa ettikten sonra onunla neler konuştunuz? Bu satırları size kendisi tercüme ediyor olacak. Cevap için yeterli olduğunu zannediyorum.
Alexsandro de Souza’nın CV’si
Coritiba FC (1995-1997)
Profesyonel futbol kariyerine 1995’te Coritiba FC’de başladı. Başarılı bir performans sergiledi. 124 maçta 32 gol kaydetti. 1997’de Palmeiras’a transfer oldu.
Palmeiras (1997-2001)
Palmeiras’ta 5 sezonda Copa Libertadores şampiyonluğu yaşadı. Brezilya Milli Takımı’na seçildi. 241 maçta 78 gol attı.
Parma (2002)
İtalya’nın Parma takımı tarafından 2001-2002 sezonunda transfer edildi. Ancak yabancılık çeken futbolcu ligin ilk yarısında sadece 5 maç oynayabildi. Ligin ikinci yarısında ülkesine döndü.
Flamengo (2002)
2001-2002 sezonunun ikinci yarısında Flamengo ile anlaştı. Ancak burada da 12 maça çıkabildi ve 3 gol attı.
Cruzeiro (2002-2004)
2002’de kötü geçirdiği sezonun sonunda Cruzeiro ile anlaştı. Yeniden form tuttu. 2004 Copa América için Brezilya Milli Takımı’na seçildi ve bu kupayı kaldırdı. Bu kulüpte 121 maçta 54 gol atarak Avrupa kulüplerinin ilgisini yeniden çekti.
Fenerbahçe (2004-2012)
2004 Copa América’yı kazanan futbolcu pek çok transfer teklifi arasında Fenerbahçe’yi tercih etti. Fenerbahçe’de toplam 344 maçta 172 gol attı, 139 asist yaptı. 2 kez gol kralı oldu. 3 Süper Lig şampiyonluğu, 2 Süper Kupa şampiyonluğu, 1 Türkiye Kupası şampiyonluğu yaşadı. 2007-2008 sezonunda Fenerbahçe’nin tarihinde ilk kez Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek finale çıkan takımın lideriydi. Aynı yıl Şampiyonlar Ligi’nde asist kralı oldu. Alex, Fenerbahçe’nin Avrupa kupaları tarihinde, en çok oynayan ve en çok gol atan futbolcusu...
Brezilya Milli Takım kariyeri
1992’de, 15 yaşındayken ilk kez milli oldu. 19 kez Brezilya Genç Milli takımlarının formasını giydi, 49 kez de A Milli oldu. Gençlerde ve Brezilya A Milli Takımı formasıyla toplam 68 maçta 21 gol kaydetti. Alex, Brezilya Milli Takımı’yla 1999 Copa América ve 2004 Copa América kupalarını kazandı. Ayrıca kazanılan 2004 Copa América’da Milli Takım kaptanlığı yaptı.
Coritiba Futbol Kulübü
Coritiba Futbol Kulübü 1909 kuruldu. Brezilya Série A’da bir kez, 1985’te şampiyonluğu var. Série A, Brezilya’nın en üst düzey ligi. Ligde 20 takım mücadele ediyor. Son 4’te yer alan takımlar Série B’ye düşüyor. Lig, Güney Amerika da popüler bir lig olarak biliniyor. Genelde ılıman iklimin yaşandığı yaz aylarında daha yoğun bir takvimde oynanıyor. Onun dışında Coritiba’nın bölgesel liglerde ve farklı turnuvalarda çok sayıda birinciliği bulunuyor. Maçlarını 37 bin kişilik Estádio Couto Pereira Stadı’nda oynayan Coritiba’nın renkleri yeşil beyaz. Alex’in takım arkadaşları arasında Türk futbolseverlerin yakından tanıdığı isimler var: Eski Fenerbahçeli Deivid de Souza, eski Galatasaraylı Cassio Lincoln ve eski Gaziantepsporlu Julio Cesar da bunlar arasında.