Trabzonsporlu oyuncular işi uzatmalara hatta penaltılara getirmemeliydiler.
Maçın 1-0 olduğu dakikalarda Peres ile Yusuf Sarı, müsait durumda olan arkadaşına topu aktarsalar, Trabzonspor 2’yi bulacak, Norveçli oyuncular doğal olarak teslim bayrağını çekeceklerdi!
İki oyuncunun topla oynama sevdası bordo-mavili takımı az kalsın turdan edecekti. Tura veda edilmiş olsaydı Peres ve Yusuf’a yazardı…
**
Ya son dakikada yenilen gole ne demeli?
Düşünün, Moldeli oyuncular kafalarında soyunma odasına ve de evlerine erken gitmenin hesabını yaparken, son saniyede buldukları golle tur atlamanın planlarını yapmaya başladılar.
Neyse ki penaltı atışlarında Trabzon’da attıkları gollerin sayısını ancak ulaşabildiler de, bordo-mavililerin keyfi yerine geldi…
Biz de bu vesileyle Trabzonspor’un bu yıl ki penaltıcılarını da görmüş olduk. Tabi ki ‘Uğurcan penaltı kurtaramıyor’ diyenler de kaptanın kurtarışına tanık oldular…
**
Hem bu sene şampiyonluğa oynayacak takımın oyuncularının, karşılaşmanın son bölümlerinde bu kadar panik yapmalarının anlamı yok.
Yeri gelmişken bordo-mavili oyunculara uzatma dakikalarında vakit geçirmeleri tavsiye edilir. Uğurcan gibi kaliteli, tecrübe kazanmış milli eldivenin oyunu soğutması, arkadaşlarına daha sakin olmaları konusunda uyarması gerekirdi.
**
Mevkilerin birinde aksama olduğunda bir takımın ne kadar etkilendiğini, başına neler gelebileceği ilk karşılaşmada görülmesine rağmen Abdullah hocanın dün Serkan ile sağda, Peres ile solda başlamasına anlam veremedik.
Hal böyle olunca Peres de, sol tarafta etkili olamıyor, olamadı da…
**
Velhasıl kelam…
Dün bir kez daha anlaşıldı ki, bordo-mavili takımın en zayıf halkası ( Sol) bekler.
Sezon başı olduğu için fizik-kondisyon eksiğini hatırlatmaya, yazmaya gerek yok. Rakibine iki maçta ezici üstünlük sağlayamaması, dört gol yemesi de bu yüzdendi zaten…