11 Ekim 2021 günü Letonya ile oynadığımız, 90+9’da Burak Yılmaz’ın penaltısıyla 1-2 kazandığımız karşılaşmayı bir kenara koyar(s)ak…
**
A Milli Takımımıza ters gelen, oynadığımız birçok maçta feleğimizi şaşırtan, her önemli maçımızda yolumuza taş koyan, sevincimizi-hayallerimizi gırtlağımızda bırakan Letonya, Norveç’e öyle bir çelme taktı ki, geçmişte yaşadığımız acı hatıraları bir gecede unutturdu!
(Teşekkürler Letonya)
**
Norveç’e taktıkları o çelme, ‘ 2022 Dünya Kupası’na, Katar’a sen gitme, Türkler gitsin’ skoruydu adeta…!
Karadağ’ın Hollanda ile (2-2) berabere kalması; oksijen çadırına sokulan Norveç için son bir umut desek!
Zira 16 Kasım günü 20 puanlı Hollanda ile 18 puanı olan Norveç kapışacak.
E onu da Hollandalılar ile Norveçliler düşünsün artık!
**
11 Ekim’de Letonya’da son dakikada alınan galibiyetin ne kadar önemli olduğunu bugün çok daha iyi anlıyoruz… Aksi halde şu aralar en çok kullanacağımız kelimeler sıralamasında ‘ah ile vah’ birincilik için yarışmış olabilirdi!
**
Cebelitarık ve de Letonya öyle bir zamanda imdadımıza yetiştiler ki…
Allah garip kulunu sevindirmek isterse, önce eşeğini kaybettirirmiş sonra buldururmuş misali bizimki!
Milli Takımımıza hiçbir yerde hiçbir zaman rakip olamayacak zayıf takımın bir eksik kalmasına da, siz
‘ballı börek’ deyin, biz ‘bundan iyisi Şam’da kayısı’ diyelim..!
Laf aramızda o Cebelitarık’a fark atamasaydık; kepenkleri indirelim, dükkânı kapatalım gayri!
**
Hazır yeri gelmişken, milli maçta perdeyi açan, mükemmel oynayan, ülke futbolunun yükselen değerlerinden Kerem Aktürkoğlu için bir parantez açmak gerekirse…
Yıllar evvel ısrarla takip edilmesi, alınması gereken oyuncudur dediğimiz (Erzincanspor’da oynarken) Kerem’i, Trabzonsporlu dostlarımız gıpta ederek izliyordur herhalde! Yolu ve bahtı açık olsun Kerem’in.
**
Uzatmayalım…
Hollanda’ya kök söktüren Karadağ ile salı günü oynayacağımız karşılaşmada, Milli Takımımızın son üç maçtaki oyununa bakarak; işimizin öyle hiç de kolay olmadığını-olmayacağını söyleyelim.
O anlamda mental çalışmalara her zamankinden fazla ihtiyaç duyulduğu günlerden geçtiğimizi söyleyerek bitirelim:
‘Dağ başını duman almış.
Gümüş dere durmaz akar.
Güneş ufuktan şimdi doğar.
Yürüyelim arkadaşlar...’