Geçtiğimizin yılın şampiyonu Trabzonspor’un on ayda bu hallere düşmesinde kim ve kimlerin emeği varsa helal olsun(!)
Hiç kimse bu kadarını yapamazdı! İyi olanı bozana ödül verilse; Trabzonspor’u bu duruma düşürenler ödülün kralını alır hem vallahi hem billahi!
Şampiyonluğa koşarken ‘Trabzonspor iyi oynamıyor’ diyenler, yapılan hiçbir şeyi beğenmeyenler, kerameti kendinden bilenler sizler de kına yakabilirsiniz!
Şampiyonlar Ligi hayalinden nerelere? Kısaca şampiyon olan takım nereden nelere…
Doksan dakikada rakip kaleye şut atmadan, arka arkaya 3-5 pas yapmadan, Trabzonsporluların umut bağladığı turnuvada mücadele etmeden, futbolun hakkını teslim etmeden, girdiğin formanın, armanın hakkını vermeden elenmek? Futbolda bunun en iyi, en kibar kelime ile karşılığı rezillikten başka bir şey değildir. Yazıklar olsun!
Şampiyon olan kadroyu ve Trabzonspor’u yönetenleri geçen sene ellerimiz patlayıncaya dek alkışladık, tebrik ettik, helal olsun dedik katkısı olanlara. Yediden yetmişe herkesin bayram ettiği doğrudur.
Amma velakin siz Trabzonspor’u yönetenler, bu sezon bunu mu reva gördünüz Trabzonsporlulara; bir yudum mutluluğu insanların burnundan getirdiniz! Lig dahil oynanılan her turnuvada her Trabzonsporlu, tıp dünyasının henüz adını koymadığı-koyamadığı hastalığa yakalanmasına sebep oldunuz!
Sen Orhan hoca, Kayserispor mağlubiyetinden ders almamış olacaksın ki, aynı hatayı tekrar ettin. Top yapmayan, lideri olmayan orta saha ile sabaha kadar oynasan turu geçemezdin.
Tolunay hoca da Trabzonspor’dan çekindiği için ilk yarı gelemedi, izledi, baktı, darbeyi ikinci yarı indirdi!
Orta sahaya top yapamayan iki adamı oynatmana, Markoviç ve Aldülkadir’in bireysel yetenekleriyle öne geçmene rağmen turu ellerinle teslim ettin, sadece rakibi izledin Orhan hoca. Yapılan değişiklikler futbolu icat edenleri mezarında ters çevirmiştir! Gol pozisyonu da rakip kaleyi bulan ilk ve de son toptu. Tahminimiz odur ki Tolunay Kafkas, soyunma odasında oyuncularına ‘Bu Trabzonspor’a fark atmazsanız soyunma odasına değil, direk tesislere geçin’ demiştir! Çünkü sahaya sürdüğün kadro ve oyuncu değiştirme tercihlerin rakibe o cümleyi söyletmiştir…
Kaleci Bahadır da sayenizde hayatının en rahat maçını oynamıştır.
Trabzonsporluların için kan ağlamaya devam ederken, bordo-mavili oyunculara da birkaç lafımız olacaktır elbet: Size hangi takım gol attığında ikinciyi atmak için oynamıyor? Yoksa siz ikiyi atmamaya yeminli misiniz? Oysa karşınızda ilk yarı öyle bir rakip vardı ki, ikiyi atın, işi bitirin diyen. Siz ne yaptınız, istemem, siz buyurun diyerek rakibin oynama iştahını arttırdınız.
Anasının ak sütü gibi hak etti başkentin takımı. Size de haksızlık etmeyelim hani, Süper Lig liderliği, Şampiyonlar Ligi, Avrupa UEFA Ligi ve Konferans Ligi yormuştur, yormaya devam ediyordur! Şampiyonluk kutlamalarından kalan yorgunluk da çabası. İki arada bir derede unutmadan soralım, maaşlarınızı aldınız mı bari? Ne de olsa önümüz bayram!
Yazıklar olsun!