En sonda söyleyeceğimizi ilk başta söyleyelim:
Son dakikalar Trabzonspor’un kaderi oldu adeta. Dört gün evvel Hatay, dün gece Galatasaray…
**
Evet, Galatasaray’ın olmazsa olmazı; üç puandı…
Lider Beşiktaş, Sivas’ta takılmışken, şans kapıyı kırıp ayağınıza kadar gelmişken böyle bir fırsatı tepmek olmazdı.
**
Ununu sezon başında ( yanlış hoca ve yanlış kadro planlamasından dolayı) elemeye başlayan, eleğini ligin son çeyreğine girildiğinde duvara asan Trabzonspor daha rahattı.
Onlar için durum derbiden ibaret; tarih sayfalarına İstanbul’da alacakları galibiyeti yazdırabilmekti elbet!
**
Liderin puan kaybı, sarı-kırmızılı oyuncuların değil de Trabzonsporlu oyuncuların iştahını açtı sanki!
Daha etkili başlayan, istekli olan, gol arayan taraf Trabzonspor’du.
Hele ilk yarı izleyenlerin ‘gol’ dediği, Muslera’nın ‘hayır’ deyip çıkardığı iki pozisyon var ki, mübarek günde bazılarına ‘ah!’ bazılarına ‘eyvah!’ dedirten!
Bir de meşin yuvarlağın direği öpüp koklamasına rağmen filelerle kucaklaşmayan an vardı, bordo-mavilileri ayağa kaldıran!
**
İkinci yarıda da oyunun hakimi Trabzonspor’du. Bu denli oyunun en büyük sebebi; Trabzonspor’un kaybedeceği çok şey olmayacağındandı…
Galatasaraylı oyuncular ise tam tersi; kaybetmeleri halinde!
**
Amma velâkin…
Edgar ile golü bulup öne geçtikten sonra roller değişti; risk almaya başlayan, yarıştan kopmak istemeyen Galatasaray karşısında, o ana dek iyi oynayan, rakibine pozisyon vermeyen Trabzonspor, bilhassa uzatma dakikalarına girildiğinde gitmiş, yerine başka bir takım gelmiş; panik yapan, gelişigüzel oynayan…
Oyuncu tercihlerinin de bunda etkisi olduğunu söylemeden geçmeyelim!
**
Trabzonspor gibi bir takımın oyuncuları öne geçtiklerinde bu derece panik, bu kadar basit hatalar yapmamalı, oyunu tutabilmeli… Sahaya giren oyuncular da katkı sağlamalı!
Avcı’nın öğrencileri maça başladıkları sakinliği koruyabilseydiler, Galatasaray’a pozisyon vermeden maçı bitirebilirlerdi.
İkiyi bulamazsanız, oyunu soğutup zamana oynayamazsanız, Hatay maçında olduğu gibi yapılan hatanın bedelini; kaybederek ödersiniz.
Ayrıca Uğurcan gibi bir kalecinin, serbest vuruşta gelen topu tutmaya çalışmaması gerekirdi…
**
Uzun lafın kısası…
Galatasaray, galibiyet parolasıyla çıktığı maçta iki puan kaybederek şampiyonluk yarışında yara aldı!
Evet, Trabzonspor için derbiden ibaretti, kaybedeceği çok şey yoktu tamam da, son nefeste yenilen golün Trabzonsporlulara verdiği acı da bir başka ama!