Ligde 11 haftayı geride bıraktık.
11 hafta sonunda, her hafta sahaya farklı 11’le çıkan Trabzonspor’un başarılı olduğunu söyleyebiliriz.
Kısıtlı kadroya Avrupa Kupa maçları yorgunluğu da ekleyin…
Başta Abdülkadir Ömür ve Ekuban olsaydı, Trabzonspor bugün lig lideriydi… Diğer sakat oyuncuları da hesaba katarsak!
Futbol öyle bir oyun ki, bir ya da birkaç taş yerinden oynatıldığında, istemediğiniz sonuçla karşılaşabilirsiniz… Dememiz o, bordo-mavili ekip onca eksiğe rağmen süreci çok iyi atlattı!
Kolay iş değil Trabzonspor’da teknik adamlık yapmak, futbol oynamak…
Ünal Karaman iyi bir motivasyon ustası, sadece oyuncularına değil, taraflı-tarafsız herkese öyle mesajlar veriyor ki; ders alınası!
Bazı kesimler tarafından teknik adamlığı; oyun okuması, oyuncu tercihleri eleştirilmiş olsa da, Trabzonspor’un karakter abidesi hocada olan özellikler, birçok teknik adamda olmayan, olması da mümkün olmayan… Zira bu özelliği veren okul da yok.
Bordo-mavili oyuncuların birbirini bu derece sevmesinin, kenetlenmesinin, camianın bu denli hareketlenmesinin baş mimarı Ünal Karaman’dır… Kaptan Sosa’yı da ateşleyen, enerjiyi ona veren…
Sosa’nın, sağlık heyetinin “oynayamazsın” demesine karşın ısrarla Alanya maçında oynamak istemesi, Arjantin’de stat açılışına çağrılmasına rağmen “ takımımın çok önemli maçı var” diyerek gitmemesi, bilhassa bu yıl mükemmel oynaması, takımı sahiplenmesi, Alanyaspor maçında Hosseini, penaltı kullanırken heyecandan sahaya bakamaması, anlatmak istediklerimizin kısa bir özetidir…
Trabzonspor’un kuruluş tarihinden bu güne dek görev yapan teknik adamlar içerisinde en fazla sevilen hocaların başında Ünal Karaman’ın olduğunu söyleyebiliriz…
Oyuncularıyla ve camiayla mükemmel bir sevgi bağı oluşturdu Karaman… Futbolda olması, yapılması, ihtiyaç duyulan da budur, birçok teknik adamın yapmak istediği ama bir türlü başaramadığı…
Zira futbol sahada oynanan oyunların toplamı değildir, saha dışı başarısı da en az saha içi kadar önemlidir.
8-10 yaşlarındaki bir çocuk penaltı atılırken minik ellerini açıp dua ediyorsa, 70 yaşındaki aksakallı dede gol atıldığında tribünlerde çılgınca bağırıyorsa ve de oynuyorsa, el örgüsü elinde anneler tribünlerde yerini almışsa; 70’li yıllardaki Trabzonspor ruhunun yeniden geri döndüğüne dair en kuvvetli işaret fişeğidir…
Ne anlı, şanlı teknik adamlar geldi geçti Trabzonspor’dan…
Bazı teknik adamlar bilgi ve tecrübe olarak Ünal Karaman’dan önde olabilir fakat futbolda başarının sırrı; birlik beraberliği sağlayabilmekten, örnek olmaktan, sevgi ve de enerji alışverişinden geçer.
Dünyanın en iyi teknik adamı olsanız dahi, et, tırnak, kemik ve sinirden yaratılmış oyuncular ve de camia ile o bağı kuramazsanız; gerisi masaldır, hikâyedir, kendiniz söyler, kendiniz oynarsınız!