Trabzonsporlular bu sezon ilk defa rahat maç izlemişlerdir. Dahası karşılaşmanın sona ermesini istememişlerdir. Zira bordo-mavili takım 2’nci golü bulduktan sonra çok etkili oynadı. 4-1 kazandılar ama bir o kadar da kaçırdılar…
2’nci golde Fatih Karagümrük’ün kalecisi Batuhan’ın futbol sahalarında eşine, emsaline rastlanmayacak hatasını belirtmeden geçmeyelim. ‘Kaleci kendi kalesine gol atar mı?’ diye merak edip soranlar, o golü mutlaka izlemeliler…
Trabzonspor’un bu etkili oynamasının ve de farklı kazanmasındaki en büyük etken; Fatih Karagümrük’ün geniş alanda oynamayı tercih etmesi, arkada bıraktıkları boşluklara su gibi sızan Trezeguet’in topla buluştuktan sonra sele dönüşüp engel tanımamasındandı!
Mısırlı oyuncu geniş alanda oynamaya bayılıyor. Bulduğu koşu koridorlarında öyle vites artırdı ki… Kale direklerinin birleştiği yere duvar ören, mesken edinen örümcekleri hayal kırıklığına uğratmış olsa da attığı enfes golle izleyenlerin gözünün pasını sildi. Kaçırdıklarını atmış olsaydı, skor tabelasına Trabzon’un plakasına yazdırması işten bile değildi! İnsan sormadan, düşünmeden edemiyor; Bjelica, Fenerbahçe maçına Trezeguet ile başlamış olsaydı?
51’nci dakikada atılan gole de dikkatinizi çekmek isterim. Gomez, Ömür ve Trezeguet, iş birliği alt yapı eğitimlerinde ders olarak anlatılmalı. Ayrıca ayağına geldiği her topu kaleye, dağlara, taşlara vuran oyunculara o pozisyon günde üç öğün sabah, öğlen, akşam yemeklerden sonra izlettirilmeli!
Arif Boşluk’a bir parantez açmak gerekirse. Gençler hata yaparak tecrübe kazanacak, iyi oyuncu olacaklar. Trabzonspor’un yediği golde hatası olduğu, rakibini kaçırdığı doğrudur. Lobjanıdze gibi teknik ve de hızlı bir oyuncunun karşısında oynamanın kolay olmadığını unutmamak gerekir. Kalan bölümlerde iyi oynadı genç oyuncu. Oynadıkça, alıştıkça, çalıştıkça daha iyi olacaktır. Yeri gelmişken; aman Arif’cik hiçbir zaman oldum deme!
Bjelica, her hafta farklı oyun sistemlerini devreye sokarak, oyuncularını tanımaya, gelecek yılın planlamasını yapmaya devam ediyor…
Zor bir süreçten geçen Trabzonspor’un böyle bir galibiyete, Bjelica’nın da morale ihtiyacı vardı…