Şampiyonluğa oynayan takımların puan kayıplarında, renkler faklı olsa da ağızlardan dökülen kelimeler aynı “Köprünün altından daha çok sular akacak...” Evet, daha çok puan kayıpları yaşanacak tamam da…
Bordo-mavili takımın kaybedecek kredisi yoktu; hem kazanacak hem de yukarıdaki üç takımın kaybetmesini bekleyecekti. Zira Trabzonspor, kredisini ligin ilk haftalarında kullandı. O anlamda kaybetmeye tahammülü yoktu; ya devam ya tamam diyecekti…
Doğrusunu söylemek gerekirse; henüz maçın başında Salih Uçan’ın direkte patlayan topu kalan bölümlerde neler yaşanacağının, hatta skorun ne olacağının en büyük işaretiydi..
Topun ve oyunun hakimi, net pozisyona giren, mücadele eden, gol arayan taraf Çağdaş Atan’ın öğrencileriydi.
Bordo-mavili takımın bu denli etkisiz, albenisiz-renksiz futbolunun en büyük sebebi; birkaç oyuncusu hala daha Trabzonspor gibi büyük bir takımın formasını giydiklerinin farkında değiller! Trabzonspor’un onları taşıdıkları gibi onlar da bordo-mavili takımı yukarılara taşımak için ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışsaydılar! Gerçi kapasiteleri de kısıtlı ya!
Umarız ve de dileriz Abdullah hoca, sezon sonu o oyuncular ile yolları ayırır!
Trabzonspor, atağa kalkabilmesi, gol bulabilmesi için iki oyuncunun ayaklarına bakıyor. Nwakaeme, adam eksiltecek, gol atacak da, benzer cümleleri Bakasetas için de söyleyebiliriz..
Hugo ve Edgar ne yapsın? Sağ ve sol bekin hatasını, açığını kapatmaktan tabir caizse canları çıktı!
Sahi Afobe’yi gören var mıydı? Baker ile oynayan takımın orta sahası ayağa top yapan rakiplere teslim olur, dün olduğu gibi.
Anlayacağınız, son haftaların formsuz oyuncusu Ekuban da mumla arananlar kervanında olunca, Nwakaeme ve Bakasetas’ın pas bağlantıları kesilince, Trabzonspor’un kazanma şansı yoktu.
Uzun lafın kısası, Çağdaş Atan’ın öğrencileri günümüz çağdaş futbolundan kesitler sundu dün.
Bordo-mavili oyuncular da “ O su köprünün altından bizim için akmayacak” diyerek, noktayı koymuş oldular.