Ne Roma galip gelecek bir futbol oynadı ne de Trabzonspor mağlup olacak kadar kötü oynadı.
Bir gerçek var ise, o da İtalyanların girdikleri pozisyonları gole çevirmeleri idi.
Bir diğer etken sol bekte sorun yaşayan Trabzonspor’a gününde olmayan Gervinho da eklenince, oyunun devamını tahmin etmek için kahin olmaya gerek yok. Zira karşınızdaki takım Roma…
Dememiz o ki Trabzonspor 60 dakika etkisiz oynadı. Avcı, ne zaman iki oyuncuyu değiştirdi takımı golü buldu, daha etkili oynamaya başladı.
Beraberliği takım arkadaşlarının henüz ismini öğrenme sürecinde olan, çiçeği burnunda Cornelius’un sahaya adımını atar atmaz fileleri havalandırması, hafızalarda yer edinmiş bir çakmak firmasının reklamını hatırlattı! Öyle ya Roma’yı yakmak vardı işin içinde!
Doğrusunu söylemek gerekirse Nwakaeme ile o fırsatı iki kez yakaladılar yakalamasına da bir türlü ateşe veremediler!
Nwakaeme, ilk pozisyonda sağ tarafta uygun durumda olan Bakasetas ile oynamayı düşünmüş olsa… İkincisinde daha etkili vuruş yapabilmiş olsaydı; bugün başta görsel ve yazılı basın olmak üzere herkes Roma’yı Neron’un değil de; Cornelius’un yanına ya Nwakaeme’nin ya da Bakasetas’ın ismini yazarlardı, söylerlerdi!
Futbol böyle bir oyun, atamayınca yiyebiliyorsunuz, dün akşam Trabzonspor’un yediği gibi.
Sağlık olsun, çocuklar ellerinden gelenin en iyisini yaptılar. Diğer yandan ligde de neler yapabileceklerinin işaretini vermiş oldular.
‘ Trabzonspor’da sahanın enleri kimdi?’ sorusuna Peres ve Hamsik desek diğer oyunculara haksızlık etmiş olmayız…
Ancak…
Bilhassa ilk yarı yönetimini çok beğendiğimiz Sloven hakem Matej Jug, ikinci yarı aynı performansı gösteremedi.
Jug’un Trabzonspor’un penaltısını vermeyerek skora etki yaptığını, bir başka deyişle Trabzonspor, Roma’yı yakmayı başaramadı ama, Juj’un Trabzonspor’u yaktığını söyleyebiliriz.
En azından Trabzonspor mağlup olmayabilirdi…