Trabzonspor’un verilmeyen buz gibi penaltısından başlayalım:
Sağdan da okusanız, soldan da okusanız penaltı, havadan da baksanız yine penaltı… Hem de penaltının ağababası…
Hakemin bilmem kaç metre önünde, cam gibi net; HD kalitesinde, üç boyutlu üstelik? İnsanlık halidir, gözünüzden kaçabilir, gözünüze toz kaçabilir, iyi de arkadaş, “ VAR” denilen bir uygulama var, nasıl olur da kimse görmez, göremez?
Trabzonspor bu maçta mağlup olsaydı; AEK maçını o kadar etkilemez diyelim, hafta sonu İstanbul’da oynanacak Fenerbahçe maçı öncesi bordo-mavili oyuncuların ve de camianın moral motivasyonunu bozmayacağını, gelecek haftaları etkilemeyeceğini kim garanti edebilir?
Evet, Y. Malatyaspor iyi takım, sezonu erken açtıkları için Trabzonspor’a oranla daha hazırlar… Trabzonsporlu oyuncuların üzerinde yorgunluk var, olması da gayet doğal…
O anlamda karşılaşmaya etkili başlayan takım sarı-kırmızlı ekipti… Deyim yerindeyse Trabzonspor’a kök söktürdüler, hele ilk yarı!
Sergen Yalçın’ın elinde Abdülkadir Ömür gibi bir oyuncu olmadığı için Uğurcan Çakır’ı geçemediler…
Dün gece Medikal Park’ta Trabzonspor’un ilk golünü atan Abdülkadir’in hakkını teslim edelim… Gecenin iyilerinden, sahada ayak basmadık yer bırakmayan, oyunu yöneten, yönlendiren kaptan Sosa’nın arka direğe havadan yolladığı topa, ufacık-tefecik boyuyla yerçekimine adeta meydan okuarak yükselen Abdülkadir’in golü görülmeye ve de alkışlanmaya değerdi! Hem de dev kaleci Farnolle’ye ve yediği yumruğa rağmen yaptı bu kafa vuruşunu.
Abdülkadir’e yapılan bu hareketi de görmedi, göremedi Koray Gençerler.. Bu pozisyonun da sorgulanması gerekir?
Trabzonspor’un en büyük zaafı; geniş alanda oynamak istemeleri; defans ile forvet arasındaki mesafe kasaba vilayet arası! Oyunu dar alanda oynamayı deneseler; hem topu kazanmak için o kadar yorulmayacaklar hem de rakibe o kadar çok pozisyon vermemiş olurlar…
Teknik kapasitesi yüksek oyunculardan kurulu Trabzonspor alan daraltarak oynamada ısrar ederse; çok daha farklı bir Trabzonspor izleyebilir futbolseverler…
Atağa kalkarken kaptırılan toplar da çabası… Dün genç Hüseyin’in zamanında bir-iki müdahalesi vardı; keskin bıçak kıvamında!
İkinci golde imzası olan Pereira da gecenin iyilerindendi; yaşlı kurt yıllara meydan okuyor sanki. Her bekin ve de gencin akşam, sabah izlemesi gereken bir oyuncu… Futbola yeni başlamış gibi, heyecanlı ve çok istekli..
Gecenin en şansızı Obi Mikel’in başına gelen Trabzonspor’un Kasımpaşa’dan yediği golün bir benzeri… Beş dakika önce Obi, golü atmış olsa; Trabzonspor farka gidecekti… Atamayınca son dakikalar Trabzonsporlulara saat gibi geldi, hele Eren Tozlu’nun golünden sonra… Hazır değilseniz, pozisyon net de olsa golü kaçırabilirsiniz, adınız Obi Mikel de olsa…
Uzun lafın kısası, dün gece Trabzonspor iyi oynamamasına rağmen kazandı hem de hakeme rağmen…