Futbolda geçmişte yaptıklarınız, bazılarının bazı alışkanlıklarını değiştirmeye yetmeyeceği son birkaç hafta içinde çok daha iyi anlaşıldı.
Bordo-mavi bayraklar caddelerde ve iş yerlerinde dalgalanmaya devam ediyorken, şampiyonluğun teri henüz kurumamışken, üstelik lig yeni başlamışken Abdullah Avcı’yı acımızca eleştirmek, ismini masaya yatırarak tartışmaya açmak... Zararını tabi ki Trabzonspor görüyor.
Lige istediği gibi başlayamayan Trabzonspor, aynı teknik adamla şampiyon oldu oysa.
Kadrosu büyük değişime uğramış, zamana ihtiyacı olan bir takımdan bahsediyoruz.
Sonra da ‘Trabzonspor yıllardır niye şampiyon olamadı?’ Futbolda süreklilik; sistemli, sabırlı çalışma esas olduğuna göre…
Kızılyıldız karşısında oynanan futbol, alınan galibiyet ilaç gibi geldi. Devamını bekledi bordo-mavililer.
Rakibi karşılamada sıkıntı yaşayan Trabzonspor defansının yaptığı akıl almaz hataları telafi etmek, beraberliği yakalamak için 41 dakika uğraştı başta Hamsik, Trezeguet, Bakasetas ve Siopis olmak üzere diğerleri…
Erol hocanın öğrencileri Uğurcan ile karşı karşıya kaldığı ilk pozisyonda golle tanıştılar. Karşılaşmadan evvel birileri çıkıp da kırmızı-siyahlı oyunculara ‘Trabzonspor karşısında ilk on dakikada bir değil iki kez gittiğiniz rakip kaleden eliniz boş dönmeyecek, maça 2-0 önde başlayacaksınız’ demiş olsaydı, kimse inanmazdı.
Bordo-mavililerin en büyük şansı; golleri maçın hemen yemeleri oldu. Zira önlerinde uzun bir zaman vardı ve bu zamanı da bilhassa ilk yarı çok etkili oynayarak önce beraberliği yakaladılar, son dakikada da Bartra son sözü söyleyerek noktayı koymuş oldu.
Gaziantep FK gibi bir takım karşısında 0-2’den galip gelmek kolay değil… Zoru başardı Avcı’nın öğrencileri, moral buldular. Defansta yapılan hataları da milli arada konuşurlar artık…