Transfer dönemlerinde onlarca futbolcu adı gündeme getirilir…
Tutarsa, rakip tanımam bu yolda mantığıyla hareket eden duyumcular…
Bilgisi dahilinde karınca kararınca kanaat bildiren sözde ile özde yorumcular!
İşin bir de sosyal medya ayağı var; gaz veren, gaza getiren!
Sosyal medyada ‘Geldi, gelmekte olan…’ diyenlerin takipçi sayısı elektrik, doğalgaz sayacı gibi çalışarak artar!
Ve…
Hoşuna giden haberi, yorumu duyduğunda mutlu olan, sevinip havaya giren, özgüveni tavan yapan taraftarın değmeyin keyfine…
**
Adı yazılan, telaffuz edilen onlarca futbolcudan birinin transferi körün taşı gibi denk gelirse ‘ben demiştim ’oluyor…
Karavana atışlar için izaha gerek duyulmaz, zira transfer haberlerinin doğru olup-olamadığını bu ana dek sorgulayan olmamıştır! Hatta kimin ne dediği ne söylediği unutuluyor, işte o yüzden oyna(t) devam…!
**
Ligler başlayıp, takke sağa-sola kayıp, kel gözükmeye…
Taraftar neyin ne olduğunu görüp, hayal kırıklığına uğramaya başladığında…
Sezon başı camialara şirin gözükme adına taraftarın duymak istediğini söyleyen yorumcusundan…
Gaz verip gaza getiren duyumcusundan…
Hayal kurduran yazarından tutun, umut vaat eden yöneticisine varıncaya dek; planlamada yapılan hatalar değil de;
Başarısızlığa kılıf farklı yerlerde aranmaya başlanıyor, sıralı ‘U’ dönüşler eşliğinde…!
Teknik adamların, futbolcuların, sezon başı yapılanları öve öve bitiremeyip izleyenleri, dinleyenleri ve okuyanları havaya sokanların, yönetimlerin büyük ihmali, kabahati yokmuşçasına; oyna(t) devam...!
**
Biliyor musunuz; işin en kolayı da başarısızlığı hakemlere mal etmektir ilk tahlilde! Gerçi bu taktiğe başvuranlar da haksız değiller hani!
Öyle ya, hakemler oyunculara karşı daha kibar olmalı, onlardan havalı olmamalı, nazik konuşmalı… Gözlerini fal taşı gibi açmayacak, göz kapaklarını en az üç kez açıp kapattıktan, gülüşünü belli ettikten, beyaz dişlerini gösterdikten sonra odaklanarak kararını vermeli. Bilhassa kırmızı kartları göstermeden evvel, futbolculardan şiddetli koşular yapmamalı!
(Doğru, hakemlerimiz iyi değil, kararlarında standart değiller ancak onların bu durumu başarısız olanları haklı çıkarmaya yetmez!)
**
‘Oyuncu yetiştiremiyoruz, gençler şans bulamıyor’ denerek, gündemde olan yabancı oyuncu kuralıyla alakalı, ( uzun bir konu ama) kısaca birkaç kelam etmek gerekirse…
Çözüm yukarılarda değil altyapılarda aranmalı. Altyapılarda görev verilen antrenörlerin yeterli olup-olmadıklarına bakılmalı. Görev, ismi ve adamı olanlara değil, yetenekli oyuncuların gelişimine katkı sağlayacak bilgi ve birikime sahip olan antrenörlere verilmeli…
Gerisi masaldır, hikayedir, fıkradan ibarettir!..