Özlemişiz be; çimenin kokusunu, golün coşkusunu, düdüğün doğrusunu, tribünlerin dolusunu…
Koronavirüs dünyanın başına musallat olmasaydı, liglerin son virajına girilecekti bu haftalar.
Şampiyonluğa oynayan takımlarda heyecan dorukta...
Tansiyonu düşenler- yükselenler, kalbi tekleyenler, kriz geçirenler ve daha neler neler!
Hedefe yaklaşıldıkça şampiyonluk kutlaması için hazırlıklara başlayanlar…
Bir bardak suda fırtına kopartmaya çalışan yöneticiler, teknik adamlar…
Düşmeye aday takımlar, yani ateş hattında olanlar?
Onların ateşini ölçecek cihazı arama-tarama çalışmalarına devam edileceği günler olacaktı!
***
Koronavirüs illetinden kurtulup, millet olarak bayram ettikten sonra futboldaki heyecan kaldığı yerden devam eder ama futbolda koronadan öncesi ve koronadan sonrası tarihe geçecek gibi, M.Ö ve M.S olduğu gibi…
***
Dünya futbolu (kulüpler) ekonomik olarak büyük yara aldı, almaya da devam edecek!
Biz de payımıza düşeni alacağız elbet.
Kulüplerimizin borç batağında olduğunu da düşünürsek…
O anlamda fay hattına çok yakın olan kulüpler bayağı bi sallanacaklar!
***
Kulüplerin bu yükün altından kalkması pek de kolay olmayacak… Yaranın iyileşmesi, hasarın tamiri bayağı zaman alacak.
Hal böyle olunca, altyapılara yönelme kaçınılmaz olacak.
Bu konuda Trabzonspor’un birçok kulübe nazaran daha şanslı olduğunu söyleyebiliriz. Zira son birkaç yıl altyapıya yapmış oldukları yatırımın karşılığını almış olacaklar. U 19 ve U 17 takımları buna en iyi örnek.
***
Nasıl ki depremli günlerde deprem uzmanlarını tanımış, isimlerini ezberlemişsek, son bir aydır da hekimlerimizi tanıdık, uyarılarını dikkate aldık-alıyoruz da. Gecesini-gündüzüne katarak çalışan o insanların hakkını nasıl ödeyeceğiz, o da ayrı bir konu. Eczacılar ve güvenlik güçlerimiz de dahil.
***
Tıp dünyasının dediğine göre gidişat iyi. Tedbiri elden bırakmayarak, evlerde kalmaya, kurallara uymaya devam ederek; illet virüsün hakkından geleceğiz…
O anlamda takımlarımızın mayıs ayında çalışmalara başlayacağını duyuyoruz, tahmin de ediyoruz. Oyuncuların oynayacak duruma gelmeleri için en az üç haftalık bir süreye ihtiyaçları var. Tabi ki o da ne kadar, nereye kadar?
***
Fiziksel eksiklikler; oyunculardan korona öncesi performansı beklemek, bilinen tempoyu yakalamaları kolay olmayacak, sakatlıklar da çabası. Hele de arayı iyi kullanmayan, kendine iyi bakmayan oyuncular!
Mental yorgunluk; oyuncuların yaşananları bir anda kafalarından silip atmaları, unutmaları o kadar kolay olmasa gerek; özel bir çabayı, çalışmayı gerektirir!
Dememiz o ki, bu süreci çok iyi geçiren, yöneten takımlar arzu ettiklere sonuca ulaşacak!
***
Ligler Haziranın ilk haftası başlar gibi, başlamalı, bitirilmeli. Gelecek sezon biraz sıkışacak ama olacak o kadar! Sezon sonu tatili kısa tutulur olur biter, zira başa gelen çekilir!
Birileri de “ sezon iptal edilsin” diyebiliyor… Onların da sıkıntısı, bahanesi; puan tablosunda gizli!
***
Futbol dünyasında alışık olduğumuz bol sıfırlı rakamlar, hangi transfer döneminde, hangi tarih koronadan önce olduğu gibi telaffuz edilir bilemeyiz ama alt yapısı güçlü olan kulüplerin bu krizi daha az hasarla ve de daha erken atlatacağını, yoluna emin adımlarla devam edeceğini söyleyebiliriz!