İlk sekiz hafta hakemler ve Trabzonspor…
Hakemleri uzun uzadıya anlatmaya gerek yok, tahmin ettiğiniz, bildiğiniz gibi…
Bunlar Süper Lig’de görebildiklerimiz, izleyebildiklerimiz. Başına gelenler bilir, alt liglerde neler yaşanıyordur kim bilir?
Ekranlarda hakemleri eleştiren bazı eski hakemlerin yorumları da cabası. Birader, sizler farklı mıydınız sanki!
**
Trabzonspor’da işler yolunda; Avcı döneminde 18 puan son 17 yılın en iyi performansı…
22 dış saha maçında yenilmemeleri de kutlanılası…
**
Amma velakin şöyle de bir durum var…
Rakipler Trabzonspor’un sol tarafından geldiğinde Trabzonsporluların ruh halini, neler hissettiklerini tahmin edebiliyor musunuz?
Son tahlilde başvurulacak ilaçlar ne kadar yakında bulunduruluyorsa, televizyon kumandalarına o denli uçuşlar yaptırılıyordur muhakkak!
Sezon başı söylemiştik sol tarafın en zayıf halka olacağını. Avcı, ne edip, ne yapıp oraya bir çözüm bulması gerekir. Ya da devre arası üçe-beşe bakmayıp…
**
Birkaç oyuncu için birkaç kelam edecek olursak…
İster inanın ister inanmayın, güzel ülkemde Hamsik’in Trabzonspor’a geldikten sonra varlığından haberi olan bazı futbol yorumcuları(!) olmuş. Napoli’de inanılmaz işlere imza atmışlığı olan yaşlı kurt, ilk sekiz hafta lige damgasını vurdu ama… Nüfus kağıdındaki tarihe bakarak, futbolun ideal yaşına dayanarak ‘yaşlı’ dedik! Bir gerçek varsa; o da altyapı oyuncularına rol model Hamsik’in, üstyapılardaki gençlere taş çıkarttığıdır, birçok maçta ortalamanın üstünde koştuğudur!
**
Bakasetas, 5 gol, 3 asist..
Hani diyor ya Trabzonsporlular:
“Biz seni hak edecek ne yaptık?”
Nasıl ki rakipler Trabzonspor’a sol taraftan atak geliştirdiklerinde bordo-mavili birçok taraftar, maçın skoruna ve dakikasına göre bildiği duaları ediyor, rakipler de ceza sahası dışında meşin yuvarlak Bakasetas’ın ayağında geldiğinde bildikleri duayı okuyorlardır!
Bakasetas, ilk 8 haftanın en iyi oyuncusudur bu ligde…
**
İlk haftalarda kaleci Uğurcan Çakır’ın, Milli Takım’ın Avrupa Futbol Şampiyonası’nda aldığı başarısız sonuçların etkisi altında kaldığını gördük. Konyaspor maçında gerçek Uğurcan’ı izledik.
**
Hugo, defansın bel kemiği, olmayınca eksikliği büyük ölçüde hissediliyor. Sol bekteki sorun ister istemez stoperlerin oyununu olumsuz anlamda etkiliyor, aksi halde Edgar ile daha uyumlu, çok daha iyi oynarlar…
**
Siopis, defans zaafı olan orta sahaya büyük katkı sağlıyor. Geniş alan oyununda olası açıkları iyi kapatan, kaptığı topları oyuna iyi sokan oyuncu ‘üç yerli’ kuralının kurbanı oluyor desek!..
**
Cornelius, topu sürerek sonuca giden tipte bir golcü değil. Kanatlardan yapılacak ortalar ile daha fazla beslenirse, destek verilerek, çoğalarak 3. Bölgede örülecek oyunla çok daha iyi olur, olacaktır da…
**
Nwakaeme’yi fazla anlatmaya gerek yok, tanıyan biliyor. Bazı dostlar, ‘topla daha az oynasa’ diyor ama… Topla daha az oynamış olsaydı; Trabzonspor’a gelmeden evvel Almanya, İtalya veya İspanya’da izlemiş olurduk, oradan tanırdık!
Sözleşmesinin yenilenmesi Trabzonsporluları heyecanlandıracaktır!
**
Abdülkadir Ömür’ün Kayserispor maçındaki performansı camiayı bayağı mutlu etti. Futbola ilk başladığı yerdeki oyunu, yıllar evvel yaptığımız ‘Yayla dumanı gibidir, görürsünüz ama bir türlü yakalayamazsınız..!’ tanımlamamıza uydu.
Avcı ile daha çok çalışıp, çok daha iyi olacaktır. Her Trabzonsporlunun beklentisi o yöndedir. Zira o Trabzonspor’un ve Milli Takımın geleceğidir.
**
Avcı’nın takımının bir oyun planı var. Her ne kadar sol tarafta sorun yaşamış, zaman zaman geniş alanda yakalanmış, dönüşlerde sıkıntı yaşamış, rakibe pozisyon vermiş olsalar da…
Her geçen hafta üstüne koyarak, oyun bütünlüğünü yakalayarak, geçişleri hızlı yaparak devam ediyorlar; top yorulmaz oyuncu yorulur anlayışı ön planda!
**
Hakemlerle başladık hakemlerle bitirelim:
Sahi siz Trabzonspor’un hakem hatasıyla maç kazandığını gördünüz mü?
Kaybettiğini görmüşsünüzdür de, bir değil birçok defa hem de..!