Yazılacak, konuşulacak o kadar çok şey var ki; hangisinden başlasak:
Trabzonspor’un uzatmalarda attığı buz gibi golü iptal eden, 79. Dakikada ( Nwakaeme’ye yapılan hareket) net penaltısını vermeyen Halis Özkahya’ya ve de VAR’dakilere ne demeli?
Hangi çeşit, hangi renk gözlüklerle baktılar o pozisyonlara? Galibiyetten ettiler, iki puanını yediler Trabzonspor’un!
***
Trabzonspor’un bu maçta da kötü oynadığından mı bahsedelim?
Hüseyin Çimşir’in de takımı gibi formsuz olduğuna mı değinelim?
Trabzonspor, öne geçtikten sonra geriye çekilmesi, oyunu kendi sahasında kabul etme alışkanlığının dün de devam ettiğinden mi söz edelim?
***
Bu futbolla zor sevgili Hüseyin hoca! Sadece dün değil son birkaç hafta Trabzonspor’un oynadığı futbol vasatın bile altında… Bu oyun hiç ama hiç yakışmıyor! Oyuncular yorgun ve bitkin sanki! Ligin bitmesine daha çok var halbuki…
Trabzonspor gibi şampiyonluğu oynayan bir takım topa daha fazla sahip olmalı, daha iyi oynamalı, daha iyi mücadele etmeli, daha coşkulu ve tempolu oynamalı.
Birinci golü bulduktan sonra ne olur ne olmaz düşüncesiyle ikinciyi aramalı; bulmalı…
O kadar geriye yaslanmamalı… İleri giden geri gelemiyor, geriye gelen bir türlü çıkamıyor!
Oyuncuların bu kadar formsuz olması, oyundan erken düşmeleri inanılır gibi değil!
Ligin tepesindesin, morallisin, nereye gidersen git taraftarın hep yanında, ondan iyisi Şam’da kayısı oysa!
***
Gaziantep’te uzatmalar dahil Trabzonspor ve futbol adına en güzel diyeceğimiz hareket; Kamil Ahmet’in sağdan bindirip, Ekuban’a attırdığı goldü… Sonrası sen sağ, ben selamet; ara ki Trabzonspor’u bulasın!
Doksan dakika ne sağdan, ne soldan Sörloth’a dişe dokunur bir orta yapılmadı, destek de verilmedi. Rakip defans arasında yalnızları oynadı kuzeyin kralı. Trabzonspor, tam da Sumuduca’nın istediği şekilde oynadı.
***
Kanatlar yıllık, orta saha haftalık izinde idi sanki… Defans bildiğimiz gibi!
Hal böyle olunca işiniz kalıyor duran toplara… Rakip o fırsatı da vermedi sana...
Duran toplar olmayınca, günü kurtaran bir oyuncu diğer maçlarda olduğu gibi sahneye çıkmayınca, çıkamayınca, hakemler de art niyetli olunca yara alıyorsunuz şampiyonluk yolunda…
***
Enseyi karartmaya gerek yok, Hüseyin hoca ve ekibi başta olmak üzere tüm futbolcular şapkayı önlerine koyup nerede hata yaptıklarını düşünmeleri gerekir. Kaybedilmiş çok şey yok aslında, ders olsun diyelim, cepten, krediden yediklerini düşünerek, bu kaybı bir an evvel unutup, ertelenen Y. Malatyaspor maçını alarak, moral bularak M. Başakşehir maçına en iyi şekilde hazırlanmalılar!