İki takım arasındaki fark; geceyle gündüz kadar. Kantara çıksalar-teraziye koysalar Trabzonspor açık ara fark atar!
Molde’nin artısı, daha fazla maç yaparak buralara gelmesi, fiziksel hazır olması.
O anlamda maçtan bir gün önce de iki teknik adam düşüncelerini paylaştı.
Moe “ Trabzonspor’un büyük takım olduğunun farkındayız. Elimizden gelenin en iyisi yapacağız”
Abdullah Avcı “ Rakibimizle fizik farkını aklımızla kapatacağız” demesine rağmen, öğrencileri akılalmaz goller yediler…
**
Ne kadar iyi takım olursanız olun, ne kadar kaliteli ayaklara sahip olursanız olun, bir ya da iki bölgede arıza varsa ve de tam olarak hazır değilseniz, başınıza Trabzonspor’un dün gece yaşadıkları gelir-gelebilir.
Zira şaka gibi goller yedi bordo-mavili takım. Rüyada görseniz hayra yorarsınız. Film olsa, senaryoya imza atanı kınarsınız!
Öyle ya her anlamda rakibinden üstün olan bir takım bu kadar basit goller yememeli..
Düşünün, üç kez öne geçiyorsunuz, rakip kalenize üç defa geliyor, üçünce de eli boş dönmüyor! Anlayacağınız, misafir umduğunu değil, istediğini aldı, bulduğunu attı…
Ve…
Kaçırılan gollerin yanı sıra son dakikada kaçırdığınız bir de penaltı var…
**
Uçan kuşlar da biliyor artık Trabzonspor’un sol tarafında sıkıntı olduğunu. Abdullah hocanın sol tarafa Peres’i kaydırıp, sağa Serkan’ı koyması da çare olmadı. Olması da beklenemezdi zaten; ikisi de var ile yokları oynadılar dün gece. Rakipler madeni o bölgede aradılar ve de buldular!.
Berat’ın da iyi olmaması…
**
Trabzonspor’un santrafora ihtiyacı olduğu bir kez daha görüldü, kaptırılan topları geri kazanmada yaşanan sıkıntının görüldüğü gibi…
**
Uzatmayalım…
Trabzonspor, farklı kazanacağı maçı, bazı bölümlerde oynadığı oyunla oksijen çadırına soktuğu rakibinden evlere şenlik bir değil, iki değil, üç gol yiyerek berabere bitirdi.
Çok büyük bir aksilik olmaz ise turu geçerler geçmesine de, Norveç’e serinlenmek için gitmek varken, şimdi işin gücün yoksa rövanş gününe kadar akşam-sabah bu maçı düşün hem de bu sıcak havalarda…