Aksal Yavuz

Aksal Yavuz

aksalyavuz@hotmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sezon başında oynadığı takımlara dağıttığı krediyi geri kazanmak, Avcı’nın başlamasıyla ligde iddialı duruma gelmek için tabir caizse haftalardır canı çıktı bordo-mavili oyuncuların… Newton’ın katkısı, kadro mühendisliğinin çarpık yapısı diyelim bu durumu; Allah garip kulunu sevindirmek isterse, önce eşeğini kaybettir, sonra da buldururmuş diyerek özet geçelim.
**
Avcı ile gaza basan Trabzonspor bu maçı da kazanmış olsaydı, değmeyin bordo-mavililerin keyfine, sevinç devam edecek, hayat puan tablosuna bakılmadan, maçlara tek tek bakılarak sürüp gidecekti. Mağlup oldular diye de kimsenin bir şey demeye hakkı yok.
**
Tam bir taktik mücadelesi olan maça gelince…
Trabzonspor bekleyerek, topu rakibe bırakarak ve de hızlı oyuncuların koşu koridorlarını kapatmaya çalışarak, Fenerbahçe de Avcı’nın öğrencilerinin pas bağlantılarını keserek başladı ve bunu da bilhassa ilk yarı başardılar.
**
Doğrusunu söylemek gerekirse, ilk yarı oyunun tamamen hakimi, pozisyonlara giren teknik seviyesi yüksek oyunculardan kurulu sarı-lacivertli ekipti. Uğurcan, her zamanki gibi gününde olmasaydı; Trabzonspor soyunma odasına mağlup giderdi, üç pozisyona damga vurdu kaptan hatta ikinci yarıda da Fenerbahçe’ye “dur” diyen adamdı.. Belkas’ın attığı golde de yapacağı fazla bir şey yoktu… Çıkarken kaptırılan top, ayrıca bordo-mavililerin Belkas’a o kadar geniş alan bırakmaması ve topa vurma fırsatını vermemeleri gerekirdi…
**
Bu arada Ekuban ile Gökhan arasında yaşanan tartışmaya açık pozisyonda “VAR”ın neden devreye girmediğini bilen, anlayan var mı? Ya Valencıa’nın Bakasetas’a yaptığı harekete ne demeli? Biz söyleyelim; tartışmasız penaltı. Ya da Nwakaeme, rakip kaleye giderken, Serdar Aziz’e faul yaptı gerekçesiyle oyunun kesilmesi?
İki pozisyon orta hakem Y. Kemal Uğurlu’nun gözünden kaçtı, görmezden geldi varsayalım, VAR olarak gir devreye, gir ki kafalarda soru işareti bırakma!
**
Özetle, hakemler iyi değildi, Trabzonspor da diğer maçlara oranla iyi değildi, kadro da kısıtlı olunca, Avcı’nın eli-kolu bağlandı. Dolayısıyla kulübesi güçlü olan, daha iyi oynayan Fenerbahçe kazandı.
Tüm bunlara rağmen 84’te Djaniny’nin direkte patlayan topu maçın kırılma anıydı.
Netice itibariyle Trabzon’a moralsiz gelen Fenerbahçe, İstanbul’a üç puandan fazlasını alarak, moral de bularak döndü. Bizlere de Trabzonsporlu futbolculara canınız sağ olsun çocuklar demek düşüyor…