Futbolda böyle özel günler vardır; dün olduğu gibi bütün karşılaşmalar aynı saatte oynanabilir.
Ne de olsa yukarılar, aşağılar ateş hattı; yanar ve de yakar! Neyin ne olacağı; kimlerin yanacağı, kimlerin kurtulacağı, kimin şampiyon olacağı belli değildir?
Allah, kalp rahatsızlığı olanların, tansiyon ve şeker hastası futbolseverin yardımcısı olsun!
**
Gönül, Trabzonspor’un da alev alıp yanmakta olan ligin tepesinde olmasını, milyonlarca Trabzonsporlunun son haftaya, son düdük çalınana dek hop oturup, hop kalkmasını, heyecan duymasını isterdi ama…
Gelinen noktada insanın, sağlık olsun, bu işin senesi de var demekten başka bir şey gelmiyor elinden…
Umarız şimdiden senenin planlaması yapılmaya başlanmıştır… Dileriz sezon başı yapılan hatalar tekrarlanmaz!
**
Trabzonspor’un ligde iddiası kalmayınca, heyecan arayışında olan birçok Trabzonsporlunun gözü Burak Yılmaz ve Yusuf Yazıcı’nın oynadığı lige, Lille kaydı ister istemez.
Yusuf ile gurur duymak bir yana, Lille’den iyi paraya başka bir takıma giderse, komşuda pişer bize de düşer dileği, bekleyişi de var…
Bir de bazılarının bir zaman huysuz(!), yaşlı(!), uyumsuz(!)’ gönderilsin dediği Burak Yılmaz’ın neler yaptığına bakılıyor.
Onu, bunu bilmem de ‘huysuz, yaşlı, uyumsuz… ” denilen o kral, Lille oyuncuları kanatlarının altına almış şampiyonluğa uçuruyor. Lille belediyesi de böyle devam ederse heykelini dikecekmiş. Kral, hakkında olumsuz konuşanların, yazanların ağzına çift dikişi atmış, heykel ne ki!
Özetle, milli oyuncumuz Fransa’da tarih yazıyor…
Konuşanlar ve yazanlar mı?
Onlar artık gazel okumakla, denizin kıyıya sürüklediği gazelleri toplamakla meşguller!
**
Maça gelince…
Antalya’ya karşı bir-iki genç oyuncunun sahada olmasını isterdi gönül. Altyapılarından kaynaklı deyip geçelim.
Skorun 2-1 olduğuna aldanmayın. Bilhassa ilk yarı Trabzonspor o kadar kaçırdı ki, biz saymaktan yorulduk, Boffin, kurtarmaktan yorulmadı!
**
Ayağa hızlı, isabetli, topa daha fazla sahip olarak oynanan oyun; önümüzdeki yıla dair kısa görüntülerdi, 13’te Abdüş’ün başlattığı, Djanıny, Ekuban ve Nwakaeme’nin nakış gibi işlenerek atılan ilk gol, günümüz çağdan futbolundan esintilerdi desek…
**
Gecenin enlerindendi Abdüş. Avcı, futbola ilk başladığı bölgeye yakın oynattı Trabzonspor’un Ömür’ünü. Ersun Yanal da orada olduğu için görmüştür. Zira Abdülkadir, Trabzonspor’da ilk oynamaya başladığında, bir mekanda karşılaştığımız Ersun Yanal’a, orta sahada oynatılırsa inanılmaz verim alınır, kanatta oynatılırsa aynı performans alınamayabilir önerisinde bulunmuştuk da!
49’da topun olduğu yere duman gibi gelerek golünü atan Abdüş, 61’de oyundan çıktıktan sonra bordo-mavili takım pas oyunundan uzaklaştı! Ve Antalya gelmeye başladı.
**
Uzatmayalım…
Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ligin tepesine yapışmış gidiyorlar… Ligin dibini sormayın gitsin! Fakat futbolseverler Nwakaeme’nin kullandığı yapıştırıcının markasını merak edip sormuyor değiller! Dün de birkaç pozisyonda topu birkaç kez ayağına yapıştırdı da..!
**
Ee, biz anlattık, başlığı da siz koyarsınız artık!