18.09.2008 - 02:49 | Son Güncellenme:
YUSUF KOBAL
Porto, başlangıçta oyunu ağırdan alan Fenerbahçe’nin savunmada yaptığı hataları 14 dakika içinde iki kez değerlendirdi. Sonra da kendini rahata çekti.
Her türlü olumsuz görüntüsüne karşın Fenerbahçe, bu rakip karşısında gol bulabilirdi. Güiza’nın attığı gole kadar Fenerbahçe asla Porto kalesini yoklayamamıştı.
Geçen yılki çeyrek final çıtasının “rastlantı” olmadığını kanıtlayacak bir kimliği yoktu dünkü Fenerbahçe’nin. “Tanınmayacak derecede kötü” yakıştırması hiç de garipsenmemeli.
Aragones’in on bir seçimi elbette onun bilebileceği bir işti de, bu güne kadar yedi resmi maç oynamış Fenerbahçe’nin artık kalıbının oturmuş olması gerekmiyor muydu?
Porto, iki gol atıp da durulunca, Fenerbahçe’ye de soluklanma fırsatı vermiş oldu.
Sağda Emre’nin görevlendirildiğinin belirtisi, sadece UEFA ofisinin dağıttığı esame listesinden anlaşılabiliyordu. Fenerbahçe sağ kanat oyuncusundan yoksun iken, Emre ise alışkanlığı gereği olsa gerek hep içerlerde bir yerlerde mücadele edip durdu.
O görkemli stada yakışmayan bir “ejderha topluluğu” vardı ki tribünlerde, bu fırsattan Fenerbahçe yararlanmalıydı aslında. Ama ikinci yarıda daha bilinçli ve dirençli oynayarak macera aramaktan başka bir şey yapamadı Fenerbahçe.
Dakikalar
11. dakikada Meireles’in ortaladığı topu Lisandro, kayıtsız kalan Fenerbahçe savunmasının inisiyatifi ile ağlara yolladı, kolayca: 1-0
14. dakikada ise Rodriguez’in ortasına, gelişine vole vuran Lucho aynı rahatlıktaydı: 2-0
26. dakikada Lisandro, Volkan ile karşı karşıya kaldı. Plasesini yaptı, ama topu dışarı attı.
Fenerbahçe’nin ilk kez cana geldiği 29’da Uğur, Sevilla maçlarını anımsatan bir dizi hareketle rakibini geçip ortaladı. Alex gelen topu kafa ile yolladı. Kaleci Helton karşıladı. Güiza sağ çaprazda buluşup şutladı: 2-1
İkinci yarıya Selçuk- Josico (Yedi dakika oyunda kalabildi) değişimi ile başlayan Fenerbahçe, savunma hatalarından ayıklanmış olması gerekirken 48’de Yasin, Mariano’ya kaptırdı, bu oyuncu Volkan ile burun buruna iken topu dışarı gönderdi.
85’te Fenerbahçe beraberlik şansını kaçırdı. Alex korneri Carlos’a kullandı, O sertçe kale önüne ortaladı, Güiza dokunamadı, kaçtı.
Sona doğru karşılıklı kabaran iştahlar, olması gereken tempoyu son birkaç dakikaya sığdırdı. 88’de Lugano’nun formasından çekilmesi penaltıydı. Yine de Fenerbahçe atabilecekken, yedi. 90+ 2’de Lugano yine hata yaptı, Lino da golü attı: 3-1
Porto maçı düş kırıklığıydı; öyle ki “Grupta hem Arsenal’in hem de Dinamo Kiev’in karşısına bu üslup ile çıkarsa, sanırız değil yarı final, puan almak düş olur” dedirtti.
MAÇIN RÖNTGENİ
Maçın adamı
LUCHO
Porto’nin ve de sahanın en iyisiydi. İlk yarıda attığı ikinci goldeki vuruş kalitesi alkışa değerdi. İkinci yarıda da Fenerbahçe kalesini en çok zorlayan isimdi. Orta sahada olmasına rağmen hep hücuma destek verdi, defansif görevini de aksatmadı. Attığı frikikler de usta işiydi.
Kırılma noktası
PENALTIYDI
Fenerbahçe iyi futbol oynamıyordu, ancak ikinci yarıdaki gayret Portekiz seyircisini bile tedirgin etmişti. Nitekim 84. dakikada Roberto Carlos’un ortasına Güiza altı pastan dokunmasa belki Lugano topu ağlara gönderecekti. Ama maçın kırılma noktası 87. dakikada yaşandı. Alex’in ortasında ceza alanını karıştıran Lugano formasından uzun süre çekildi ve yere indirildi. Bu hareket yüzde yüz penaltıydı ve Süper Lig’de yaşanan birçok pozisyonun kopyası gibiydi. Belki de skor böyle olmayacaktı.
Maçın hakemi
Kötü yönetti
Fransız hakem acemi bir görüntü çizdi. 12. kural uygulamalarında hatalar yaptı. Kartlarda Portolu oyunculara karşı aşırı hoşgörülüydü. Taç atışlarının yeri konusundaki hassasiyetini topsuz koşu yapan Uğur ve Güiza’ya yapılan faullerde de göstermeliydi. Kale alanı önünde Güzia’ya yapılan arkadan harekete devam kararı tartışmalıydı. Son dakikada serbest vuruş sırasında Lugano’nun formasından çekilmesine penaltı kararı vermeliydi.
200 Türk taraftar
Sarı-lacivertli taraftarlar Porto deplasmanında takımlarını yalnız bıraktı. Portekiz basını bine yakın Türk’ün gelmesinin beklendiğini belirtse de, Türkiye’den Porto’ya gelişin pahalılığı, Portekiz ve komşu ülkelerde çok az sayıda Türk’ün yaşamasından dolayı sadece 200 kadar Fenerbahçeli taraftarın maça geldiği görüldü. Dragao Stadı’nda güvenlik önlemleri normal düzeyde olurken, her iki takımın taraftarları birlikte stat çevresinde maç saatini beklediler.
Sürpriz kadro
Ligde alınan kötü sonuçlar nedeniyle Fenerbahçe Teknik Direktörü Aragones, Porto karşısına sürpriz bir kadroyla çıktı. Savunmada Önder’i yine düşünmeyen ve Lugano’nun yanında Yasin’e görev veren İspanyol hoca, Josico ve Kazım’ı da yedek kulübesine çekti. Emre ve Selçuk’u orta alanda görevlendiren Aragones’in özellikle Emre’yi alışık olmadığı sağ kanatta oynatması şaşkınlık yarattı.