A Milli Erkek Voleybol Takımı'nın yıldızı Efe Bayram'dan teklif cevabı! 'Bunun olmasını çok istedim'
Challenger Kupası’ndaki performansıyla şampiyonlukta büyük pay sahibi olan A Milli Erkek Voleybol Takımımız’ın yıldızı Efe Bayram, “Takımdaki herkes gibi bireysel olarak da hak ettiğimiz yerde olmayı istiyordum. Bu bende ayrı bir motivasyon oluşturdu” dedi.
Evet, A Milli Erkek Voleybol Takımımız kendisinden son dönemde beklenen sıçramayı yaptı ve Challenger Kupası’nı kazanarak 2024 Milletler Ligi biletini aldı. Gelecek yıl tarihinde ilk kez VNL’de mücadele edecek ay-yıldızlıların genç ismi Efe Bayram ile bu büyük başarıyı, gelecekten neler beklediğini, İtalya’daki günlerini ve olimpiyat hayalini konuştuk...
- Türk voleybol tarihinde A Milli Erkek Voleybol Takımı Milletler Ligi’nde mücadele edecek. Neler hissediyorsunuz?
“Öncelikle çok mutluyum ve gururluyum. Ayrıca gelecek adına da bir o kadar heyecanlıyım. İlke imza atan bu takımın bir parçası olmaktan gurur duyuyorum. Yıllardır bu kulvarda olmayı hak ediyorduk. Fakat hep son hamleyi yapamayıp finalde kaybediyorduk. Bu kez gerekeni yaptık. Dediğim gibi seneyi bekliyorum. Milletler Ligi’nde mücadele edeceğimiz için çok heyecanlıyım.”
- Peki gelecek sene VNL’de bizleri neler bekleyecek?
“Milletler Ligi’nde dünyanın en iyi takımları ile mücadele edeceğiz öncelikle. İlk kez bu kulvarda boy göstereceğiz. Tabii ki bizim için zor olacak. Fakat Türk milleti zorlukları sever ve zorlukların üstesinden gelmeyi çok iyi bilir. Bizim için bakıldığında en önemli platform, kendimizi göstereceğimiz en önemli yer. Çünkü hedeflerimiz, hayallerimiz erkek voleybolunu en üst noktaya getirmek. Yeni bir macera öncesinde ne kadar iyi bir takım olduğumuzu son senelerde gösterdik diye düşünüyorum. 2024 Milletler Ligi’nde başarı için daha çok çalışıp elimizden gelenin fazlasını yapacağız.”
- Ukrayna ve Katar maçları çok zorlu geçti. Final maçının 3-2’ye geleceğini bekliyor muydunuz?
“Turnuvadaki en zorlu maçımız Ukrayna maçıydı. Stresli, baskılı, heyecanlı geçti, kazanan taraf biz olduk. Ama Katar maçı hem bizi hem izleyenleri şaşırttı. Fakat sonuç olarak bir final maçı ve böyle durumlarla karşılaşabilirsiniz. Stres ve baskı vardı tabii ki üzerimizde. Ayrıca ilk seti çok rahat, farkla kazanmamız bizim için büyük bir dezavantaj oldu. Daha sonra yaptığımız basit hatalar onları da maça ortak etti. Fakat günün sonunda kazanan biz olduk. Bu yüzden çok mutluyuz. Ama finalde Katar’dan hiç birimiz böyle bir performans beklemiyorduk.”
- Final maçında Adis’ten sonra en skorer isim oldun. Senin için de Challenger Kupası güzel bir turnuvaydı...
“Takımdaki herkes gibi bireysel olarak ben de bu turnuvayı kazanıp daha sonrasında hak ettiğimiz yerde olmayı çok istiyordum, hayal ediyordum. Bu bende çok ayrı bir motivasyon, hırs oluşturdu diyebilirim. İlk defa kendimi bu kadar bir hedefe odaklanmış, bunun olmasını isteyen bir kişiliğe bürünmüş hissettim... Ve günün sonunda hak ettiğimizi aldık. Adis’ten sonra en skorer isim olmak ve şampiyonlukta pay sahibi olmak benim için ayrı bir gurur kaynağı. Son sayıyı da benim servis sayımla aldık. O yüzden çok mutluyum.”
"KADINLAR HER ZAMAN EN İYİSİNİ HAK EDİYORLAR"
- Hep kadın voleybolunun ön planda tutulduğu konuşulur. Sence de bu böyle mi?
“Evet genelde bu böyle. A Milli Kadın Milli Takımımız her şeyin en iyisini hak ediyorlar. Çünkü gerçekten çok başarılılar. Onların başarıları, Türk voleybolunun seviyesini yükseltmeleri, biz erkek voleybolcuları da çok gururlandırıyor.”
- Birçok branşta madalyalar geliyor, ama voleybol Türk sporseverlerin gözünde çok farklı bir yerde. Bu sevgi nasıl büyüdü sence?
“Ülkemizde an itibariyle voleybol en popüler spor dalı diyebilirim. Gerçekten Türk halkının bize olan desteği çok farklı. Bunu hissetmek, bu güzel sahaya çıkmak bizim için çok önemli. Kadınların başarıları, bizlerin 3-4 senedir başlayan yukarı ivmeli dönemi ve bununla gelen başarıları... Hak edilen değerin gösterilmesi durumuyla buralara gelindiğini söyleyebilirim. Umarım aynen bu şekilde ileriye, yukarıya doğru devam ederiz. Tek hedefimiz her zaman daha iyisi. Türk halkına bize olan desteğinin ve sevgisinin karşılığını vermek.”
"VOLEYBOLA AŞIĞIM"
- Herkesin birleştiği bir diğer konu voleybolun en yoğun tempolu spor olduğu. Peki genç bir sporcu olarak bunun seni sıktığı zamanlar olmuyor mu?
“Evet gerçekten çok yoğun bir tempomuz var. Deplasmanlar, turnuvalar, normal sezon, milli takım... Gerçekten böyle bakıldığında yaptığımız iş, yoğun tempoyu yönetmek cidden kolay bir iş değil. Bazen sıkıldığınız, yorulduğunuz zamanlar tabii ki oluyor. Fakat ben bu spora aşığım. Bu yüzden bu zorlukların üstesinden rahatça gelebiliyorum. Yorgunluk hissettiğim anda o sahaya adım atmam ve topu elime almam yetiyor. Çünkü o anda her şeyi unutuyorum ve işime odaklanıyorum. Sevdiğim işi yapıyorum, yaparken keyif alıyorum.”
"HEDEFİM HEP İTALYA'YDI"
- İtalya ile Türkiye ligini karşılaştırdığında ne gibi farklar var?
“Voleybol anlamında İtalya’da tansiyonun her zaman daha yüksek olduğunu söyleyebilirim. Çünkü her maçta her şey olabiliyor, herkes herkesi yenebiliyor. Türkiye’de sürpriz sonuç dediğimiz şey İtalya’da her an ortaya çıkabiliyor. Bir maçın nasıl olacağını, nasıl geçeceğini tahmin etmek bile mümkün değil. Bu yüzden İtalya çok farklı. En temel fark olarak bunu söyleyebilirim. Yaşam ve kültür arasında da farklılıklar var elbette. Ama yaşam koşulları olarak ben bizlere yakın buluyorum. Bu yüzden İtalya’daki ilk sezonunda çok zorluk çekmedim.”
- Kariyerine İtalya’da devam ediyorsun. Peki neden İtalya. Başka ülkelerden ya da Türkiye’den teklifler yok muydu?
“Elbette ki vardı, hala da birçok takımdan teklif alıyorum. Benim hedefim voleybola başladığım günden beri İtalya Ligi’nde oynamaktı. Kendi kendime hep dünyanın en iyi liginde, ben de bir gün oynayacağım diyordum ve bu hayalimi gerçekleştirdim. Orada oynamak, o mücadelenin içinde yer almak gerçekten çok farklı bir duygu. Kariyerime İtalya’da edebildiğim kadar devam etmek istiyorum.”
- Ve tabii olimpiyatlar bu işin zirvesi. Olimpiyat Oyunları sana neler hissettiriyor?
“Sizin de dediğiniz gibi olimpiyatlar bu işin zirvesi. Her sporcu gibi benim de her zaman hayalim olimpik bir sporcu olmak. Bu yüzden ümit ediyorum ki bu yazın sonunda Japonya’da oynayacağımız olimpiyat elemelerinden alacağımız güzel bir sonuçla inşallah biz de olimpik bir sporcu olabiliriz. Elemeler olmasa bile ülke puanı ile de Paris’e gidebiliriz. Bunun gerçekleşmesini her şeyden çok istiyorum.”
- Diğer branşları mutlaka takip ediyorsundur. İlham aldığın spor ve sporcular var mı?
“Babamdan dolayı futbolu izlemeyi seviyorum. Kendisi de profesyonel futbolcuydu, kariyerini noktaladı ve şu anda antrenör olarak devam ediyor. İlham aldığım sporcu olarak hayatını kaybeden Kobe Bryant’ı söyleyebilirim. Sıkı çalışmanın her zaman karşılığını verdiğini savunan ve halk arasında da hep konuştuğumuz “Mamba Mentality” dediğimiz Kobe’nin oluşturduğu kafa yapısı beni çok motive ediyor ve bunu hayatıma oturtmaya çalışıyorum. Kariyerim boyunca hep ondan ilham aldım diyebilirim.”
"HAYAL KURUN VE ÇOK ÇALIŞIN"
- Birçok genç voleybola başlamak iyi bir sporcu olmak istiyor. Onlara tavsiyelerin neler?
“Her şeyden önce en büyük tavsiyem kesinlikle sevdikleri işi yapmaları. Sevdiğiniz işi yaptığınızda en iyisi olabiliyorsunuz. Daha sonrasında hayal kurmaları ve çok çalışmaları. İnsanın isteyerek, çok çalışarak, gerektiği zaman hayal ederek başaramayacağı hiçbir şey yok. Bunu unutmasınlar. Ben bu doğrultuda ilerledim ve başardım. Bu yüzden hayal kurmaya ve çalışmaya devam.”
