Yabancı sınırlaması her zaman tartışılıyordu, yine tartışılıyor ve tartışılacak. Dolayısıyla kararın ne olduğu ile tartışılma seviyesi arasında aslında hiçbir bağlantı yok.
Üç yabancı, dört yabancı, beş artı bir yabancı, altı eksi iki yabancı derken bir de baktık ki izin verilen yabancı oyuncu sayısı sahadakilerden bile fazla hale geldi. Bu kararın, Demirören’in televizyonda yabancı oyuncu sayısının artmayacağı şeklinde yorumlanan açıklamalarının üzerinden daha üç hafta geçmeden verilmiş olması zihinlerde “nasıl yani?” sorusunu uyandırdı fakat yürürlüğe koyulmasında yanlışlar olsa da genel anlamda bu karar olumludur.
Ukrayna ve Rusya arasındaki sorunları (ki doğrusunu söylemek gerekirse Ukrayna’nın doğusunda savaş var) takip edenler görmüştür ki 27 Aralık günü Ukrayna, şu anda Rusya’nın kontrolünde olan Kırım’a tüm otobüs ve tren seferlerini durdurma kararı aldı. Bu kararın doğru veya yanlışlığını tartışabilirsiniz ama kararın 26 Aralık’ta alınıp 27 Aralık’ta yürürlüğe girmesi, hızlı aksiyon almaktan ziyade bu iki bölge arasında sürekli gidip gelmek durumunda olan vatandaşlara eziyet anlamı taşıdı. Nitekim ailesi Kırım’da veya Ukrayna’da olan bir vatandaş 26 Aralık’ta bir günlüğüne diğer tarafa gittiğinde ertesi gün gittiği yolla dönemez oldu; sınırı tek geçme yolunun özel otomobiller olarak kalması sınırlarda on beş kilometrelik ve yirmi dört saatlik kuyruklar oluşturdu.
Rusya ve Ukrayna arasındaki sorunların bizim yabancı kuralı ile ilgisi nedir diyecek olursanız yanıt, yürürlüğe koyulmadaki sürat. Nitekim TFF’nin yeni yabancı kuralının hemen önümüzdeki sezondan itibaren geçerli olduğunu açıklaması, kendini mevcut kurala göre hazırlayan ve buna göre yatırım yapan kulüpleri, 27 Aralık’tan önce yakın bir zamanda dönmek üzere Kırım’dan Ukrayna’ya veya Ukrayna’dan Kırım’a gidenlerin pozisyonuna soktu.
Bu olumsuz alanda ön plana Fenerbahçe ve Beşiktaş çıksa da, Fenerbahçe’nin Türklerinin görece daha iyi oldukları düşünüldüğünde Beşiktaş’ın bu karardan en olumsuz etkilenen kulüplerin başında geldiğini söylemek mümkün. Siyah Beyazlılar’ın sadece Fray’a 3 milyon avro bonservis bedeli ödediğini bilmek bile bu alandaki sorunlarını anlamaya yeterli oluyor.
Yeni yabancı kuralının hayata geçirilmedeki eksikliklerini bir kenara bırakırsak bu karar aşağıdaki nedenlerle olumlu.
- Artık Türk pasaportu daha pahalı olmayacak ve kulüpler oyunculara hak ettiklerinden daha fazla ödemeyecek.
- Türk futbolcular rakipleri sadece kendi vatandaşları değil yeryüzündeki tüm futbolcular olacağından bu durum onu daha çok çalışmaya ve kendini geliştirmeye itecek.
- Türk futbolcular konfor alanlarından çıkarak diğer ülkelerde forma giyme zahmetine katlanırken bu durum ülkemizin futbolcu ithalatını artıracak.
- Tüm takımlarda, oyuncu arama ekipleri güçlenecek, küresel futbol daha yakından takip edilip bilgi birikimi artırılacak.
- Büyük takımlar dışındaki takımlar ellerindeki bir-iki iyi futbolcuyu fahiş ücretlerle büyüklere satamayacak ve bu nedenle ne buradan elde ettikleri önemli geliri yeterli görüp gevşeyebilecek ne de bu oyuncusunu verip güç kaybı yaşayacak.
- Daha çok yabancı hem yabancı dil, hem kültür, hem de bilgi açısından başta teknik direktörler olmak üzere kulüpleri zorlayacak ve geliştirecek.
Son söz olarak bu yeni kuralın Türk Futbolu'nun gelişimine olumsuz etki edeceğini düşünenler olabilir fakat son yıllarda gerek Milli Takım gerekse yıldız oyuncu çıkarma karnelerimiz göz önüne alındığında eski kuralın bu beklentiye hiç cevap vermediği açıkça görülüyor. Düşüncem odur ki yeni kuraldan sonra (tabi yine her şey bir gecede değişmezse) Avrupa’da daha fazla yıldız Türk oyuncusu görecek ve Milli Takım’ı daha başarılı izleyeceğiz.
Can.nizamoglu@gmail.com