A. Can Nizamoğlu

A. Can Nizamoğlu

can.nizamoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Birkaç gün önce eski bir öğretim üyesi ile tanıştım. Kendisi şimdilerde tarım ürünleri satan bir şirketin satış sorumlusu olarak çalışıyor.

"Çalışma hayatınızda oldukça önemli bir değişiklik yapmışsınız" dediğimde bana "aslında pek sayılmaz, ziraat fakültesinde tarımı öğrencilere anlatıyordum, şimdi köylerde, tarlalarda çiftçilere anlatıyorum" diye yanıt verdi.

Çiftçilere tarımı anlatmak sözü benim için dikkat çekiciydi. Bu konuda tam olarak ne yaptığını sorduğumda şu yanıtı aldım: "Maalesef Türkiye'de tarım, teknolojiden ve çağın yeniliklerinden çok uzak bir şekilde yapılıyor. Çiftçilerimiz yeterince bilinçli değil. Örneğin birisine bu bitkiyi nasıl gübreledin diye sorduğumda bana “ben ona bir çuval gübre attım” diye yanıt verebiliyor, hâlbuki yarım çuval atması gerekirdi. Bakın Hollanda, Konya büyüklüğünde bir araziye sahip. Fakat tarımsal ürün ihracatları yaklaşık 75 milyar avro. Bizim yıllık ihracatımız ise 13 milyar avro seviyelerinde."

Haberin Devamı

Tüm bunları dinledikten sonra "alt yapı, nüfus, kalite, Hollanda-Konya kıyaslaması" gibi ifadeler bana başka bir durumu hatırlattı: futboldaki yabancı sınırlaması tartışmaları.

U14'ünden tutun, a milli seviyesine kadar tüm takımlarımız için söylenegelen bir söz vardır: "adamlar 15-20 milyondan çıkarıyor, biz 80 milyondan 11 iyi adam çıkaramıyoruz." Bu beylik ifade bir açıdan doğru, bir açıdan da yanlış. Yanlış, çünkü eğer nüfus o kadar önemli olsaydı Çin, Hindistan veya ABD dünya kupalarına ambargo koyardı. Doğru, çünkü bizim çıkaramadığımız Türk futbolcuları Almanya, İngiltere, Belçika gibi ülkeler ziyadesiyle yetiştirebiliyor. Bir başka deyişle aynı topraktan ve iklim koşullarından biz ürün alamazken onlar bire bin alabiliyor.

Nasıl?

Bilinçli tarımla.

Bizim yabancı sınırlamasının en büyük savunması “Türkiye yabancı çöplüğü olmasın”, “Türk futbolcuların önü kapanmasın” yaklaşımı. Fakat geriye dönüp bakıldığında bu uygulama kulüp takımlarının elini zayıflatmanın yanı sıra kaliteli Türk futbolcularının yetişmesine de herhangi bir fayda sağlamadı. Zira neredeyse her sene rakamları değişen bu garip uygulama, bir açıdan çiftçinin bitkiye yarım çuval vermesi gerekirken bir çuval gübreyi boca etmesine benziyor; çözümden uzak bir çaba.

Haberin Devamı

Türkiye'nin hem tarım hem de futbol potansiyeli çok yüksek. Fakat 20 bin km2 tarım arazisine ve 17 milyon nüfusa sahip Hollanda bizim beş katımız kadar tarım ihracatı yapıp Avrupa ve Dünya Kupaları'nın favorisi olabiliyorken, 213 bin km2 tarım arazisine ve 80 milyon nüfusa sahip ülkemizin bu başarıların çok uzağında kalmasının ortak ve en büyük nedeni teknolojik ve insani alt yapının eksikliği. Şayet gerçekten futbolumuzun kalkınması isteniyorsa yapılması gereken yabancı sınırlaması gibi basit, yüzeysel ve amacına hizmet etmeyen uygulamalar yerine köklü ve uzun vadeli girişimlerde bulunmak; futbol çiftçilerini, kooperatiflerini, ofislerini bilinçlendirmek.

Son söz olarak, yabancı sınırlaması ile ilgili genel düşüncelerimin olayın bu seneki tartışmaları ile ilişkilendirilmesini istemem. Zira hazırlıklarını mevcut kurallara göre yapan Fenerbahçe kuralın yeni sezon öncesinde değiştirilmemesini istemekte haklıdır.

Haberin Devamı

Twitter:_acn_