Düşünmeden yazmak istemedim. Dünden beri okudum, izledim, dinledim. İşte aklımdakiler…
Olayın vahametini anlamak için tespitleri iyi yapmak gerek. Otobüse saldırı alelade bir yolda değil, bir viyadükte yapıldı. Rastgele veya korkutmak amaçlı değil, direkt şoför hedef alınarak ve birkaç el ateş edildi. Tüm bunların korkunç sonucu şu: amaç otobüsü denize uçurarak tüm kafileyi öldürmekti.
Bu olayın iki senaryosu olabilir. Birincisi Trabzonspor taraftarının yıllardır bitmeyen Fenerbahçe nefreti, sağlıksız ruha sahip bir bedenle birleşmiş ve bu beden hıncını almak için pusuya yatıp tüm takımı ortadan kaldırmayı planlamış.
İkinci senaryo ise, başka bir sağlıksız ruh veya ruhlar topluluğu oturup bu ülkede ne yaparsak hem ülkeye ve ortama en büyük zararı veririz hem de buna bir kılıf uydurabiliriz diye düşündükten sonra bu saldırı kararını vermiş.
Komplo senaryolarına bugüne kadar hiç itibar etmedim zira bunlar çoğu zaman gerçeklere kalkan edildi. Fakat dünkü olayın çapını düşünmenin yanı sıra, bu olayı son günlerde meydana gelen elektrik kesintisi, Savcı Kiraz’ın makamında öldürülmesi ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne saldırı ile birlikte düşündüğümde tüm bunlar için altı günün, bizim ülkemiz için dahi, normalden çok kısa olduğu sonucuna varıyorum.
Maalesef bugün geldiğimiz nokta bu alçaklığı “kendini bilmez” bir Trabzonsporlunun yapmış olması için dua etmek. Fakat ne kadar akıl sağlığını yitirmiş olsa da bir taraftarın bu denli büyük bir faciaya yol açacak bir eyleme girişmesini çok düşük bir olasılık olarak görüyorum; zira bugüne kadar hiç olmadı. Kaldı ki viyadük, şoför, tüfeği ormana saklama gibi işler bir taraftarın veya taraftar grubunun yapmayacağı veya yapamayacağı kadar organize bir eylemin unsurları.
Peki, ne yapmalı?
Öncelikle yapılması gereken günlük hesapları, küçük çıkarları özellikle de bu olay ve bu olay ile ilgili alınan kararları karşı tarafı yaralamak için kullanma ucuzluğunu bırakarak, başta Trabzonspor olmak üzere tüm kulüplerin bu saldırıyı, adeta kendilerine yapılmışçasına, kınamaları. Bunun yanı sıra maçlara bu minvalde hazırlanmış pankartlarla çıkılması, tüm takımların taraftarlarının da bu olaya tepki gösterip her şeyin fakında oldukları mesajını vererek spora dair her türlü şiddete karşı olduklarını haykırmaları gerek.
Son söz, baktığım açıdan bu olay sonuncu olmayacak gibi görünüyor. Allah başkalarından korusun.
can.nizamoglu@gmail.com