A. Can Nizamoğlu

A. Can Nizamoğlu

can.nizamoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Hakem hataları futbolun, en az üzerinde mücadele edilen zemini, oyunu etkileyen hava şartları veya meyvesi olan gol kadar içinde olan bir parçası. Son yıllarda Hollanda’da denenen görüntülü maç yönetme uygulamalarının pek fazla yayılmamasının, bazı futbol otoritelerinin bu işe kesinlikle karşı çıkmalarının nedeni de tam olarak bu “içinde olma” durumu.

Aynı hakem hataları tüm taraftarlara üzerinde konuşacak geniş bir konu, rakipleri eleştirmek veya kendi takımını savunmak için önemli bir fırsat veriyor. Pozisyonun tartışmaya ne kadar açık olduğundan bağımsız bir şekilde, her eleştirinin savunmasını, her tezin de antitezini üretmek mümkün. İşin ilginç tarafı tüm eleştiri ve savunmaların aynı havuzdan çıkıyor hatta aynı pozisyonun bazen tez bazen de antitez olarak kullanılabiliyor olması.

Haberin Devamı

Anlattıklarım çok soyut geldiyse şöyle bir örnek vereyim: bariz bir penaltısı atlanan takımın taraftarı “penaltımız verilmedi, elinizi vicdanınıza koyun, bu hakemler hep rakibi destekliyor” diye veryansın ettiğinde buna yanıt karşı cepheden şöyle geliyor: “e bizimkini de geçen hafta vermemişlerdi veya iki hafta önce bedavadan aldığınıza sayın.” Aslına bakılırsa bu hafta savunmadaki taraf geçen hafta veryansın etmekle meşguldü ve ona da savunma, şimdiki iddia makamı tarafından, daha önceki pozisyonlar ile yapılmıştı. Çünkü eğer isterseniz, futbol size her zaman ziyadesiyle savunma veya saldırı fırsatı verir; yaklaşımınız bu olduğu sürece.

Bu kısır döngüye son vermek için yukarıdaki yaklaşımın değişmesi gerek.

Bu hafta sonu Kuarezma’nın pozisyonu (bu pozisyondan bahsetmemde kötü niyet aramayın, güncel ve bariz olduğu için örnek gösterdim) bir yandan çok büyük bir hakem hatası olmakla birlikte diğer yandan herkese çok önemli bir fırsat verdi. Zira bu tür, tek bir Allah’ın kulunun dahi (aklı başında olanları kastediyorum) aksini iddia edemeyeceği pozisyonlar, hem bu hatadan fayda hem de zarar görenler için bir uzlaşı şansıdır. Beşiktaşlıların da Trabzonsporluların da, sonrasında “ama” demeden, ardına “bu zaten hep böyle” gibi ajitasyonlar eklemeden, kısacası lafı eğip bükmeden “evet hakem hata yaptı” diyebilmeleri herkesin bu işe bakışındaki odağın kendi taraflarından biraz daha orta noktaya doğru kaymasına vesile olacağı gibi bu tür olaylar hakkında konuşmadan önce herkesi bir kez daha düşünmeye sevk eder.

Haberin Devamı

Kuarezma’nın bariz pozisyonunun yanına rakipleri lehine olan benzerlerini ekleyerek “o zaman neredeydiniz?” diye soran Beşiktaşlılar ile kendi aleyhlerine yapılan hataları bu pozisyona ekleyip “yıllardır hep masa başında kaybediyoruz” diyen Trabzonsporluların söyledikleri kimse için bir anlam ifade etmiyor çünkü bunların tam aksini söyleyen kolajlar yapmak da pekâlâ mümkün. Kaldı ki bu yaklaşım sorunun çözümsüzlüğünü de kaçınılmaz kılıyor.

Hakem hatalarından sonra eğer birileri illa konuşacaksa ve mümkünse, hatadan avantaj sağlayan taraf bu hatayı eleştirmeli, hatadan zarar gören taraf da onu bir ölçüde savunmalı. Ancak bu şekilde samimi olabilir, söylediklerimizin karşı taraf için bir anlam içermesini sağlayabilir ve yarın başka bir pozisyonda haklı bir eleştiri yapabilmek için yüz edinebiliriz. Aksi takdirde yapılan iş “sadece adalet istiyoruz” kisvesi altında adaletsizlikten pay istemek veya “hata yapılacaksa benim lehime yapılsın” demekten başka bir şey olmayıp kimseye bir fayda sağlamıyor.

Haberin Devamı

can.nizamoglu@gmail.com