A. Can Nizamoğlu

A. Can Nizamoğlu

can.nizamoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Derbi ile ilgili aslında söyleyeceğim çok az şey var. Zira konu yine Vitor Pereira ve Portekizli teknik adam ile ilgili birçok şeyi bir önceki yazıda belirtmeye çalışmıştım. https://www.milliyet.com.tr/a--can-nizamoglu-pereira-dan-sevgilerle-2127021-skorer-yazar-yazisi/

Pereira, Ayaks maçından sonra “bugüne kadar hiç bu kadar iyi bir seyirci topluluğum olmamıştı” dedi. Bu ifade son derece doğru, fakat eksik. Çünkü Portekizli teknik adamın bu güne kadar hiç bu kadar iyi bir kadrosu da olmamıştı ve kuvvetle muhtemel hiçbir zaman olmayacak. Fakat onun gerek taktik anlayışı gerekse oyuncu tercihlerindeki büyük hataları, bu kapasiteli oyuncu topluluğunun bir türlü bekleneni verememesine neden oluyor.

Haberin Devamı

En başta söyleyeyim, Fenerbahçe’nin sorunu bireysel değil takım bazında. Zira gerek ilk on birde gerekse yedek kulübesindeki oyuncular kendilerini bir değil iki üç kere kanıtlamış isimler. Sarı lacivertilerde eksik olan şey çimento, ki bu da usta başının; teknik direktörün işi.

Pereira’nın Van Persi ile yıldızının -sebepsiz yere- barışmadığı aşikâr. Son iki maçtır Hollandalıyı “lütfen” oynattığını düşünüyorum ki iki seferdir ikinci yarıda onu oyundan almaları bu düşüncemi kuvvetlendiriyor. Galatasaray karşısında her ne kadar Van Persi tutuk görünse de 63, onun oyundan alınması için erken bir dakikaydı. Van Persi’nin tutukluğundaki sorun Hollandalı’dan ziyade oyun organizasyonunun forvet oyuncusu için ideal olmamasıydı, zaten sarı lacivertliler Fernandao ile de pek farklı görünmedi.

Bu değişiklik zorunlu olmasa da bir forvet oyuncusunun yerini bir diğerine bırakması nedeniyle takımı çok olumsuz etkilemedi. Fakat maçın 79. dakikasında sahanın kenarına Meireleş geldiğinde “lütfen Diego’yu çıkarmasın” diye dua eden yüz binlerce Fenerbahçelinin duası kabul olmadı ve kement Fenerbahçe’nin sadece rakip alana gitmesini değil aynı zamanda pas organizasyonunu da sağlayan Diego’nun boynuna atıldı. O dakikadan itibaren oyun tamamen Fenerbahçe yarı sahasında oynandı, sağlı sollu ataklar oldu ve bir korner gole dönüşünce Galatasaray bu zor deplasmandan puan almayı başardı.

Haberin Devamı

Ben teknik direktör değilim, fakat anlıyorum veya en azından bundan önceki birçok maçta gördüm ki orta sahada M.Topal, De Souza ve Meireleş olunca Fenerbahçe atağa kalkamadığı gibi üst üste 3-4 pas atmakta dahi zorlanıyor. Bu orta sahaya belki deplasmanda ve iki farklı öndeyken dönebilirsiniz ama kendi sahanızda, tek farklı öndeyken ve rakibin o dakikaya kadar hiçbir tehlikeli atağı yokken bunu tercih etmenizin rakibin golüne davetiyeden başka bir anlamı yok.

Derbide Galatasaray ile ilgili söylenecek iki olumlu şey özellikle çizgi savunmalarını en az hatayla yapıp o zor atmosferde oyundan kopmamalarıydı. Onun haricinde hem atak geliştirme hem de paslaşmada geçtiğimiz haftaların gerisinde kaldılar.

Sonuç olarak Fenerbahçe hem rakibinin sınırlı gücü, hem Kadıköy’ün atmosferi hem de kadro kalitesine karşın teknik direktörünün korkusu nedeniyle rakibini alt edemedi ve sarı lacivertliler için tek teselli ezeli rakibine evinde yenilmeme yıllarına bir yenisini daha eklemek oldu.

Haberin Devamı

can.nizamoglu@gmail.com