A. Can Nizamoğlu

A. Can Nizamoğlu

can.nizamoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Melo ve Riera’nın kavgasının hemen ardından Fatih Terim şu cümleleri sarf etmişti. “Yaşanan olay alışılagelmişin dışında ve kamuoyu ile paylaşılması gerekecek kadar önemli. Bu iki futbolcuya mümkün olan en yüksek cezanın verilmesini isteyeceğim. Riera ve Melo Manisaspor maçının kadrosunda yer almayacak ve onların, şampiyonluk yürüyüşünde takımla birlikte olup olmayacaklarına da ilerleyen günlerde kadar vereceğim.”

Sözü edilen ilerleyen günler geldi çattı ve yaşanan üzücü olaydan beş gün sonra Melo ve Riera affedildi; muhtemelen de hafta sonu oynanacak Beşiktaş karşılaşmasında takımdaki yerlerini alacaklar.

Haberin Devamı

Ben futbol romantiği değilim. Bu kişi takım arkadaşını yumruklayacak kadar gözü dönebilen biri dahi olsa onun için “anında bileti kesilsin” diyemem, zira bu işlerin hiç kolay olmadığını düşünürüm. Ha, eğer bu bilet kesilirse de bunu anlar ve bazı değerleri öncelik sıralamasında üst seviyelere koyduğu için bu kararı alanların takdir edilmesi gerektiğine inanırım. Fakat sorun ne kadar büyük olursa olsun o krizi yönetmenin de çözümlerden biri olduğunu kabul ederim ve bir şekilde orta yolu bulan kulüpleri de asla yadırgamam.

Kaldı ki futbolcular robot veya kusursuz insanlar değil. Toplumun genelinde olduğu gibi onların içinde de alkole müptela, sekse aşırı düşkün, intihara eğilimli veya şiddete yatkın olanlar var. Bu nedenle bir futbolcunun beklenmedik ve toplumun yanlış olarak gördüğü bir davranış içinde bulunması aslına bakılırsa son derece normal.

Fakat Melo'nun Riera'yı darp etmesi ve Fatih Terim'in de bu oyuncuları bağışlaması bazı gerçeklerin gün yüzüne çıkması açısından önemliydi ve zaten işin tartışmaya açık yönü de bu noktada ortaya çıkıyor.

Yaşanan olay, Melo’nun basına yansıyan ilk ciddi vukuatı olsa da Fatih Terim’in açıklamalarından Brezilyalı oyuncunun daha önce de takımda huzursuzluk yarattığı anlaşılıyor. Diğer taraftan Melo’nun gerek Juventus gerekse Galatasaray formasıyla çıktığı maçlardaki davranışları incelendiğinde onun saldırgan bir kişiliğe sahip olduğunu anlamak hiç de zor değil. Buradan hareketle Galatasaray, aldığı karar ile Melo’nun ilerleyen haftalarda, önceden Massimo Paci’ye yaptığı gibi rakip futbolculara veya bugün Riera’ya yaptiğı gibi kendi takım arkadaşlarına karşı şiddet uygulama riskini de üstlenmiş oldu.

Haberin Devamı

Melo ve Riera’nın affedilmesi ile ilgili olarak kamuoyunda oluşan genel görüş bu futbolcuların, özellikle de Brezilyalı oyuncunun takım için önemli olmasının Fatih Terim’in kararında etkili olduğu yönünde. Bir başka ifadeyle aynı davranışı Sabri sergilese onun da Melo gibi affedileceği konusunda ciddi şüpheler mevcut. Bu da gösteriyor ki Galatasaray tıpkı diğer kulüpler gibi "tüm futbolcular eşit ama bazıları biraz daha eşit" sözünü kabul etmiş ve uygulamış oldu.

Aslına bakılırsa, başta da söylediğim gibi, buraya kadar Galatasaray'ın tutumu ile ilgili herhangi bir yorum yapmak mümkün değil ancak aynı Galatasaray'ın başkanı taraftarını diğer taraftarlara, yönetimini de diğer yönetimlere örnek gösterip, etik değerleri her seyin üzerinde tuttuğunu iddia ettiğinde ortaya ister istemez bir tutarsızlık çıkıyor.

Haberin Devamı

Velhasıl dosdoğru olmak için ya yeri geldiginde mesnetsiz etik ve ahlâk vurguları yapılmayacak ya da Melo ve Riera affedilmeyecekti.