A. Can Nizamoğlu

A. Can Nizamoğlu

can.nizamoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Antalyaspor için “ilk yarının flaş takımı” tabirini sanıyorum herkes birkaç defa cümle içinde kullandı. Bu klişe cümle ile söylenmek istenen aslında şu: bu takım ilk yarıda öyle iyi bir performans gösterdi ki herkes şaştı kaldı.

Antalyaspor için söze, geçenlerde Fuat Çapa’nın yaptığı bir açıklamadan başlamak gerek. Çapa, röportajında şöyle demişti: “Türkiye’de teknik direktörlerin takımı olamaz. Bunun olabilmesi için teknik direktöre bir bütçe ve kadroyu oluşturma yetkisi verilmesi gerekir. Ne zaman ki bu şartlar altında teknik direktör takıma alınacak veya takımdan gönderilecek futbolcuların kararını kendisi verebilir işte o zaman o takım teknik direktör takımı olur. Bu durum sadece İngiltere’de var; bir de Antalyaspor’da!”

Haberin Devamı

Antalyaspor Başkanı Akıncıoğlu, bu demeci şu cümlelerle hem doğruluyor hem de açıklıyor: “Biz, teknik direktör-genel menajer sistemini uyguluyoruz. Teknik direktörümüz Özdilek aynı zamanda takımın genel menajeri gibi. Profesyonel takıma futbolcu transferi, gönderilecek futbolcular ve bunlarla ilgili görüşmeler teknik direktörümüz tarafından yapılıyor. Özdilek, bir anlamda yönetim kurulu üyesi gibi ve kulübün mali disiplininin içinde kalarak bu çalışmaları yapıyor.”

Antalyaspor’un sezonun ilk yarısındaki başarılı grafiğini elbette sadece kulübün modern idari yapısına bağlamak doğru değil ancak eğer diğer kulüpler Antalyaspor’u örnek almak istiyorsa bunu kırmızı beyazlıların saha içinde yaptıklarından ziyade kurumsallaşma alanındaki başarılarını mercek altına alarak yapmalı.

İlk yarının beklenti ve sonuç kıstasları eksenindeki en başarılı takımı Antalyaspor’da aslan payı Mehmet Özdilek’in. Malatyaspor’daki birkaç aylık kariyerini saymazsak teknik direktörlük görevine Antalyaspor’da başlayan Özdilek sadece takımının eksikliklerini tespit ederek onları gideren transferler ile değil, kadrosundaki tüm futbolcular ile çok iyi bir iletişim yakaladığı için takımın başarısının mimarı. Özdilek’in tüm bunları, geçmişteki onca zor günlere karşın yapabilmiş olması da onun futbola sevgisini ve işine saygısını kanıtlıyor.

Haberin Devamı

Kırmızı beyazlıların maddi değerlerinin kat be kat üzerinde bir performans göstermesinin saha içindeki nedenlerini şu an Fenerbahçe ve Galatasaray’ın arayıp da bulamadığı türden bir futbolcu olan Aissati, transferin sadece çok para vermek olmadığının kanıtı olan Diarra ve sadece dört maçta ilk on birde yer almasına karşın attığı on bir golle takımının en golcü oyuncusu olan Ömer Şişmanoğlu olarak sıralamak mümkün.

Bu isimlerin yanı sıra ikinci veya üçüncü baharlarını yaşayan Hakan Arıkan, Deniz Barış, Emre Güngör, Ali Tandoğan, Uğur İnceman ve Tita da başarılı Antalyaspor gerçeğinin en önemli unsurları.

Güney ekibi ile ilgili yapılacak en önemli eleştiri kadronun ortalama yaşının biraz yüksek olması ve bunun özellikle ikinci yarıda işleri biraz daha zorlaştırabileceği. Bunun yanı sıra mevcut başarının önümüzdeki sezonlarda da sürdürülebilmesi için Mehmet Özdilek’in bu “gençleştirme” operasyonunu sistematik bir şekilde gerçekleştirmesi gerekiyor ki hem o bunu yapabilecek doğru kişi hem de Antalyaspor bunun yapılabileceği doğru kulüp.

Haberin Devamı

Antalyaspor’un geçmişte birçok takımın başına geldiği gibi ilk yarıdaki başarının etkisinde kalıp ligin ikinci yarısında düşüş yaşayabileceğini düşünebilirsiniz ancak benim görüşüm güçlü bir idari kadroya sahip kırmızı beyazlıların ikinci yarıda da başarılarına devam edeceği şeklinde.

Umarım bunu başarırlar zira olası başarıları sadece kendilerine değil Türk Futbolu’na da ilham verir.

Twitter:_acn_