Çoğu zaman futbol için ülkenin aynası denir. Bence bu ifade yanlış değil ama eksik. Zira sadece futbol değil ülkedeki hemen hemen her gelişme o ülkenin geneli ile paralel seyrediyor ve tıpkı borsacıların çok iyi bildiği Bollinger Bantları’nın işleyişi gibi, ülke standartlarının altında veya üstünde seyreden gelişmeler zaman içinde yine bu bantların içine çekilip ortalamaya koşut hale getiriliyor.
Fakat biz yine futbol penceresinden bakarsak en büyük benzerliği pek yakında yaşanacak Fenerbahçe ve Türkiye başkanlık seçimlerinde görebiliriz. Ülke ile kıyaslandığında Fenerbahçe’deki seçim teferruattan öteye gitmez elbet ama bu durum karşılaştırma yapmaya engel değil.
İki seçimde de, bir tarafta çok uzun yıllardır görevde olan bir başkan ile sadece son dönemde onun karşısına çıkan yeni bir aday veya adaylar var. Bu anlamda iki seçimde de mevcut durumu korumak isteyenler ile yenilikçiler mücadele edecek ve oylar bu anlayışlara göre verilecek. Bu nedenle, hafta sonu Yıldırım diyecek Fenerbahçe kongre üyeleri genel seçimlerde de muhtemelen mührü Erdoğan’ın hanesine vuracak; Koç diyenlerin tercihi ise İnce veya Akşener olacak gibi görünüyor.
Seçimler öncesi sosyal medya dikkate alındığında ortada, insana “seçim yapmaya hiç gerek yok, kazanan zaten belli” dedirtecek şekilde bir tarafın ağır bastığı bir tablo var. Nitekim bu sosyal medya mecralarında gezdiğinizde Koç ile İnce’nin neden daha iyi oldukları, Yıldırım ve Erdoğan’ın ise başarısızlıkları ile ilgili sayısız giriş görürken bu tablonun tersini görmek için epey bir çaba sarf etmeniz gerekiyor. Fakat önceki seçimlerden biliyoruz ki galibi sosyal medya değil oy kullananlar belirliyor ve seçim sonuçları, Tivitır’da görünenlerden çok farklı olabiliyor.
Seçimler ile ilgili bir durum daha var ki burada benzerlikten öte aynılık söz konusu. Zira doğru veya yanlış diye karar vermek size kalmış ama mevcut iktidarları destekleyenler, diğer adayın veya adayların bir terör örgütüne mensup olduğunu ve bu nedenle kendilerinin, eskisinden daha da güçlü bir şekilde görevde kalmaları gerektiğini söylüyor.
Velhasıl önce Fenerbahçe bir seçim heyecanı ile başkanını seçecek sonra da dinamikleri çok benzer bir şekilde tüm Türkiye. Umarım iki seçim de Türkiye için en iyi şekilde sonuçlanır.
can.nizamoglu@gmail.com