A. Can Nizamoğlu

A. Can Nizamoğlu

can.nizamoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Futbolu seven herkes Hagi’yi de sever. O yetenekli ayakların zaman zaman bir kadife kadar yumuşak, gerektiğinde de bir raket kadar sert olmasının verdiği seyir zevki ve heyecan sadece Hagi’nin formasını giydiği takımları destekleyenleri değil tüm futbolseverleri futbola âşık eden sayılı nedenler arasında. Zaten Karpatların Maradona’sı bu üstün özellikleri sayesinde sayısız başarılara imza atıp, onlarca kupaya uzanıp adını dünya futbol tarihine yazdırmadı mı? Fakat buraya dikkat; futbolcu olarak.

Haberin Devamı

Teknik direktör Hagi’nin karnesi ise bırakın sınıfı geçmeyi okula dahi alınmayacak cinsten. Romen teknik adam Romanya Milli Takımı, Bursaspor, Galatasaray, S.Bükreş ve tekrar Galatasaray’da kendisine çok önemli şanslar verilmesine karşın beklentileri karşılamak bir tarafa, vasat bir başarıya dahi ulaşamadı.

Bu, ilk bakışta akıl erdirilmesi zor bir ikilem gibi görünen olayın aslında basit bir yanıtı var: yıldız futbolcular futbola kendi pencerelerinden bakar ve bu pencere maalesef bu oyuna dair çoğu temel gerçeği göstermez.

Hagi’nin başarısızlığı için örnek bulmak hiç de zor değil zira Romen teknik adam, geride kalan on bir maçta, başarısız olduğu için gönderilen F. Rijkaard’tan bile daha başarısız oldu. Bursaspor maçı özelinde değerlendirmek gerekirse de kadrodaki tek santrafor oyuncusu olan Stancu’nun önce kulübede sonra da kanatta yer alması, hiçbir santrafor özelliği olmayan ve altı yıllık kariyerinde sadece on sekiz golü olan Kazım’ı ısrarla en uçta oynatılması ve eldeki futbolcuların kapasitelerini göz ardı ederek 4-3-3 gibi çok özel bir oyun anlayışına sahip olunması Hagi ile ilgili temel eleştiri noktaları ve aynı zamanda Galatasaray’ın uyumsuzluğunun, dağınıklığının, kısırlığının ve sonuçta rakipleri karşısında bu denli zor durumlara düşmesinin başlıca nedenleri.

Evet, Galatasaray’ın kadrosu bir büyük takım standartlarının çok altında ama bu durum, sarı kırmızılıların maç başına 1.35 gibi oldukça düşük bir puan ortalamasına sahip olmasının tek nedeni olamaz zira ortada bir idare sorunu da var.

Haberin Devamı

Sözün özü Galatasaray ilk yarı sonu itibariyle bu seneyi kaybetmişti ama artık karamsarlık gelecek sezonlara da sirayet etmeye başladı. Bu nedenle, teknik direktör değişikliklerinin son derece ciddi işler olduğunu ve buna son çare olarak başvurulması gerektiğini savunmama rağmen görüşüm odur ki: Galatasaray’ın, kafasına göre değil, futbolculara göre bir oyun planı belirleyebilen, futbolcuları motive edebilen, maçtan sonra mantıklı açıklamalar yapabilen; kısaca futbola belli bir pencereden değil dışarı çıkıp bakabilen bir teknik direktöre ihtiyacı var. Bunun aksi sarı kırmızlı camia için sadece zaman kaybı olur.