Bizim kulüp yöneticileri çok sorumsuz, yanlış anlaşılmasın hukuki olarak sorumsuz. Başkanlık yaptıkları dönemdeki icraatları başarısız olduğunda cezaları birkaç ağır eleştiri, birkaç uykusuz gece hepsi bu! Sonra yapılan Fransa Kralı 15. Lui gibi “benden sonrası tufan” diyerek alıp ceketi gitmek.
Galatasaray UEFA’dan bir yıl men cezasını zamanında har vurup harman savurması nedeniyle aldı. Sadece aklımızdaki Drogbalar, Sneiderler, Brumalar değil, çoktan unutulan Misimoviçler, Pandevler, Tarık Çamdallar ve diğerleri bu cezanın alınmasında önemli rol oynadı.
Bu koşullar altında sarı kırmızılıların yoğurdu üfleyerek yemesi gerekirken bu transfer döneminde sanki tüm ekonomik sorunlar sona ermiş gibi Maykon, Belhanda ve Gomis için 20 milyon avro bonservis bedeli ödenip daha da Feghoili ve başka isimlerden bahsedilmesi beni çok şaşırtıyor. Galatasaray yönetiminin UEFA ile yaptığı anlaşma uyarınca oyunculara ödenecek maaş sınırı var. Bu nedenle tabiri caizse kabak senede 5 milyon avro kazanan Snayder’in başında patlıyor; bahane de hazır: Tudor Hollandalıyı istemiyor!
Snayder Galatasaray ile 3,5 yıllık sözleşme imzaladığında 29 yaşındaydı. Sarı kırmızılı yönetim ona Galatasaray’da kaldığı her yıl aynı ücreti ödemeyi kabul etti, tıpkı daha önce Umut Bulut veya Ebue’ye yapıldığı gibi ve işler ters gidince de şimdi takımdan ayrılması için Hollandalı oyuncunun gözünün içine bakılıyor; yine zamanında Umut ve Ebue’ye yapıldığı gibi. Fakat bu sözleşmeler futbolcuların yaşı ilerledikçe aldıkları ücret azalacak şekilde yapılsaydı bu kadar büyük sorun olmaz belki de futbolcu para bile kazandırarak Galatasaray’dan ayrılırdı. Buraya kadar olanları geçmişteki hatalar olarak değerlendirebilir ve geçmişten ders alındığı sürece bu hataların üzerinde fazla durmamayı savunabilirsiniz ama bugün Galatasaray 32 yaşındaki Maykon ile 4 yıllk sözleşme imzalayıp futbolcuya her sene en az 2.2m avro ödemeyi garanti etti! Maykon’un önümüzdeki yıllarda senede 2.2m avro kazanacak yeni bir transfer yapma olasılığı neredeyse sıfır olduğuna göre bundan en geç 2-3 sene sonra Brezilyalı oyuncunun da bugünkü Snayder ile aynı kaderi paylaşacağını görmek için kâhin olmaya gerek yok.
Bu sezon Galatasaray’ın bir nebze olsa rahat nefes alamsının nedeni Florya ve Riva satışlarından gelen daha doğrusu gelmesi beklenen para oldu. Fakat zengin evin kedisi tadındaki mali politika değişmediği sürece kulüp nasıl tam anlamıyla düzlüğe çıkabilir; seneye hangi gümüşler satılacak?
Geçen yazının tekrarı olacak ama bizim kulüplerimizin az maliyetle çok iyi oyuncu alması gerek. Başka takımlar için bu “olsa iyi olur” sınıfında bir işken bizimkiler için maalesef şart. Bu ince eleyip sık dokumayı gerektiren ve “bomba” transfer yapılmasına engel olan yaklaşım ne kadar albenisiz ve keyifsiz olsa da bombaların elde patlamasından her zaman daha iyidir.
Galatasaray önümüzdeki sene başarılı da olsa başarısız da olsa plansız bir şekilde artan borcu nedeniyle mutlaka yine mali dar boğaza girecek gibi görünüyor. O zaman Dursun Özbek elbette üzülür, utanır ve sıkılır ama sonunda hiçbir sorumluluğa tabi olmadan görevi bırakır gider ve fatura kulübe kalır; tıpkı zamanında Faruk Süren’in veya Ünal Aysal’ın yaptığı gibi.
can.nizamoglu@gmail.com