Millet olarak aklımız başımıza genellikle sonradan gelir. Kulüplerin mali işlerinde de durum bundan farklı değil. Doğrusunu söylemek gerekirse işin içinde yabancılar (UEFA) olmasa biz yine bu işten sıyrılmanın bir yolunu bulurduk ama bu kez kazın ayağı öyle değil ve durum oldukça ciddi.
Bugün kabak Galatasaray’ın başına patlamış durumda ve her ne kadar bomba geçenlerde patladı gibi görünse de mevzunun en az iki yıllık geçmişi var ve tabiri caizse gol, göstere göstere geldi. Galatasaray özelinde detaylı değerlendirmeleri geçenlerde şu yazıda yapmıştım: http://www.milliyet.com.tr/a--can-nizamoglu-galatasaray-seneye-avrupa-da-yok-mu--2143135-skorer-yazar-yazisi/ Bu değerlendirmelere bir ekleme de şudur: uluslararası bağımsız bir denetleme şirketi olan Deloitte’un hazırladığı “Para Ligi” raporuna göre Galatasaray elde ettiği 159milyon avro ile geçen sezon Avrupa’nın geliri en yüksek 21. takımı oldu!
Avrupa’nın en çok kazanan ilk yirmi takımı ve onların milyon avro bazında yıllık kazançları ise şu şekilde:
Sıra | Takım | Gelir | Sıra | Takım | Gelir |
1 | Real Madrid | 577 | 11 | Borussia D. | 281 |
2 | Barselona | 561 | 12 | Tottenham | 257 |
3 | Man. Utd. | 520 | 13 | Schalke 04 | 220 |
4 | PSG | 481 | 14 | Milan | 199 |
5 | Bayern Münih | 474 | 15 | Atletiko Madrid | 187 |
6 | Man. City | 464 | 16 | Roma | 180 |
7 | Arsenal | 436 | 17 | Newcastle | 169 |
8 | Chelsea | 420 | 18 | Everton | 165 |
9 | Liverpool | 392 | 19 | Inter | 165 |
10 | Juventus | 324 | 20 | West Ham Utd. | 161 |
Görüldüğü gibi Real Madrid, Barcelona ve Man. United, yılda 500 milyon avrodan fazla gelir elde etmek suretiyle futbol pastasının önemli bir kısmını ellerinde tutuyor ve bu durum onlar için önemli bir avantaj. Bu değirmenin suyu nereden geliyor diye merak ediyorsanız aslında ortada pek bilinmedik bir durum yok. Zira bu takımların gelirleri de tıpkı değerleri gibi 6 kalemden oluşuyor:
Fakat gelirler madalyonun sadece bir tarafı. Diğer tarafta da harcamalar var ki UEFA’nın finansal “fair play” kuralları tam da bu iki unsurun dengesine dayanıyor. Bu nedenle yıllık kazancı 480 milyon avro olan PSG, aynı yılda 520 milyon avro harcadığı takdirde UEFA’dan ceza alacak duruma gelirken, yıllık gelirleri 160 milyon avro olan West Ham United, harcamalarını bu tutardan düşük tuttuğunda herhangi bir yaptırımla karşılaşmayacaktır.
Tekrar Galatasaray’a dönersek sarı kırmızılıların bu denli yüksek bir kazanca karşın -ki Galatasaray bundan önceki iki sezonda ilk yirmide yer aldı- zarar etmesi harcamaların ne denli hesapsız yapıldığını gösteriyor.
Aynı çerçeveden dört büyük takımımıza baktığımızda ortaya çıkan manzara şu şekilde:
Milyon avro* | Gelir | Gider | Zarar |
Galatasaray | 159 | 199 | 40 |
Fenerbahçe | 145 | 182 | 37 |
Beşiktaş | 101 | 165 | 64 |
Trabzonspor | 47 | 94 | 47 |
*Kur 2,20 alınmıştır.
Aslında yukarıdaki tablo için ilave bir açıklamaya gerek yok ancak her kulüp için birkaç önemli noktayı belirtmek gerek.
Sözün özü, UEFA finansal “fair play” kurallarının Türkçe karşılığı şu: ayağını yorganına göre uzat. Bugüne kadar kulüp yönetimleri tarafından hep iş yapar gibi davranmak, taraftara şirin görünmek veya günü kurtarmak için hesapsız kitapsız işler yapıldı ama umarım bugünden sonra konunun ciddiyetine varılır ve ayaklar yorganın içinde tutulur.