A. Can Nizamoğlu

A. Can Nizamoğlu

can.nizamoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Fenerbahçe’nin mali yapısı son birkaç yıla kadar iyiydi. Beşiktaş ve Galatasaray’a Avrupa’dan men cezası veren, uzlaşmalarla onları kısıtlayan UEFA’nın finansal adil oyun (FFP) komitesi henüz sarı lacivertlilerin kapısını çalmamıştı. Fakat hem gerekli tedbirlerin alınmaması hem de iki sene önce çok büyük paralar harcanarak kurulan kadronun bekleneni vermemesi nedeniyle deniz bitti ve 2016 yılında Fenerbahçe de uzlaşma için İsviçre’nin o meşhur Nyon şehrine davet edildi.

Yapılan anlaşma nedeniyle Fenerbahçe’nin önümüzdeki üç sezonu daha gözlem altında ve içinde bulunduğumuz transfer döneminde Fenerbahçe için o artık ezberlediğimiz “oyuncu almak için en az aynı tutarda gelir getirecek oyuncu satmak” koşulu söz konusu. Bu koşul önümüzdeki sezondan itibaren kalkabilir de, kalkmayabilir de; gidişata bağlı.

Haberin Devamı

Yönetimin açıklamasına göre hâlihazırda gelen Valbuena, Dirar, Ekici ve Kameni’nin maliyetleri takımdan ayrılan oyuncular ile karşılanmış durumda. Fakat adı geçen Emre Mor veya her fırsatta evini özlediğini dile getiren Lens için eller ve kollar bağlanmış durumda; onların gelebilmesi için futbolcu satılması şart. Bir kulüp için ne kötü şey!

Futbolcunuzu zorunda olmadan satmakla zorunda olup satmak arasında çok fark var. Zira alıcı kulüp sizin bu zaafınızı bilip ona göre pazarlık edebiliyor ve siz de ister istemez “aslında fena para değil” noktasına gelebiliyorsunuz. Şimdi zamanında 7-8 milyon avro verilip alınan Ozan veya Josef belki 3-4 milyona bırakılacak, o da alıcısı çıkarsa.

Hâl böyleyken Aykut Kocaman’ın önce eldekilerden alınan verimi artırmaya yönelik çabasını anlayışla karşılamak gerek. Pereira döneminde fiziksel, Advokaat zamanında da (özellikle ligin ikinci yarısından itibaren) taktik idman yapmayan futbolcuların olduklarından da kötü bir performans gösterdikleri aşikârdı. Kocaman’ın yaklaşımıyla bu performans birkaç kademe üste taşınabilir fakat bu, takımın dört dörtlük olacağı anlamına gelmiyor zira Fenerbahçe’nin bekleri vasat, dünkü hazırlık maçında hareketli görünseler de yeni transferlerin performansı merak konusu ve forvet hattı da eksik.

Haberin Devamı

Kadrodaki en “satılabilir” oyuncu olan Kayer’in çift haneli bir rakama satılıp bu para ile takıma ama kiralık ama bonservisi ile birlikte orta karar (ücret olarak) birkaç oyuncu takviye edilmesi iyi bir seçenek gibi duruyor ama bu seçenek uygulamasa daha iyi olur. Çünkü Kayer’in gitmesi Skertel’i de düşürür. Ayrıca beklerin de güven vermediği düşünüldüğünde Danimarkalı giderse savunma hattı çökebilir. Kaldı ki o parayla alınacak oyuncuların takıma ne denli katkı sağlayacağı da şüpheli.

Son iki yazıdır bizim takımların ne kadar büyük transfer yanlışları yaptığını söylemeye çalışıyorum. Sanıyoruz ki RvP gibi oyuncuları, onlara başka yerde kazanamayacakları paraları vererek getirmek büyük başarı. Hayır, bu başarı değil. Başarı, onları “normal” ücretlerle getirebilmek. Gelmezler mi? O zaman gelmesinler. Bu kadar para ödenen futbolcular öyle futbolcular olmalı ki takıma seviye atlatsın, sizi şampiyon etsin. Son iki sezondur RvP Fenerbahçe’de olmasa kulüp sportif olarak ne kaybederdi tartışılır ama şurası kesin ki Hollandalı transfer edilmese bu yılki ücreti ile birlikte 21 milyon avro kulübün kasasında kalacak ve belki Fenerbahçe FFP radarına hiç girmeyecekti.