A. Can Nizamoğlu

A. Can Nizamoğlu

can.nizamoglu@gmail.com

Tüm Yazıları

Fenerbahçe ve Galatasaray bu sezon hem kadro kalitesi hem de ekonomik olarak rakiplerinin çok önünde ve iki takım da önemli transferlerle beklentisini en üst seviyelere taşıdı. Dolayısıyla Süper Kupa’nın en önemli yanı bize bu iki takımı ciddi bir rakibe karşı seyretme fırsatı vermesiydi.

Doksan dakika sonunda çıkan sonuç iki takımın da henüz taraftarını tatminden uzak ama özellikle Fenerbahçe’nin ciddi bir müdahaleye muhtaç olduğu oldu.

Galatasaray

Sarı kırmızılıların kadrosunda çok önemli isimler var ama takımın en büyük gücü hâlâ Fatih Terim. Fatih Terim, Piontek’in yanında başladığı, Galatasaray’da tecrübe kazandığı, İtalya’da yüksek lisansını yaptığı ve Milli Takım’da pekiştirdiği teknik direktörlük kariyerinde her sene bir öncekinin ilerisine geçti ve bu yıllarda en olgun çağını yaşıyor. Fatih Terim’in başarısının anahtarı onun teknik konulardan ziyade idarecilik, liderlik ve motivasyon başarısı ki bu özellikler onu ligimizdeki diğer teknik direktörlerin hepsinden ayırıyor.

Haberin Devamı

Galatasaray’ın sahadaki görüntüsü kötü olmamakla birlikte beklenen seviyede değil. Özellikle yapılan onca transfere karşın takımın hücum gücünün hâlâ Selçuk’un üzerinde olması Selçuk’un başarılı oyununda madalyonun diğer yüzü. Bu durumun bir başka sonucu da rakip takım tarafından Selçuk’a önlem alındığı takdirde sarı kırmızılıların hücum gücünün önemli ölçüde sekteye uğrayacağı. Yenilerden Dany savunmada sırıtmadı fakat Hamit’in görüntüsü oldukça tutuk ve yetersiz. Takım geneli ise henüz hazır bir görüntü yansıtmıyor ancak hem savunma, hem ortasaha, hem de forvet hattına eklenecek oyuncular olması sarı kırmızılılara, hem finaldeki düzeni hem de olası farklı dizilişlerle daha iyi bir performans sergileme olanağı verecektir.

Sonuç olarak Galatasaray’ın Erzurum’daki görüntüsü çok istenilen Şampiyonlar Ligi başarısı için yeterli değil fakat kadronun geneli düşünüldüğünde bunun için bir potansiyel mevcut. Yapılması gereken de mevcut oyuncuların performansının yükseltmesi ve yeni transferlerin kadrodaki yerlerini alması.

Haberin Devamı

Fenerbahçe

Fenerbahçe’yi futbola ilgi duyan bir endüstri mühendisi izlese sanırım onun ilk yorumu kadronun verimsiz kullanıldığı oldurdu. Zira A.Kocaman, bir yandan Kuyt’u santraforda, Mehmet Topuz’u da sağ açıkta görevlendirerek adeta bir spor otomobili arazide kullanıyor. Bu noktada Kuyt’un son iki maçta üç gol atmış olmasını düşünebilirsiniz fakat bunu Kuyt’un sağ kanattan hazırlayacağı pozisyonları veya onun yerine oynayacak oyuncunun atacağı golleri hesaba katmadan değerlendirmek sağlıklı bir yaklaşım olmayacaktır. Kısaca Kuyt’u santrafor, Topuz’u da sağ açık oynatırsanız iyi bir santraforunuz ve vasat bir sağ kanadınız; Hollandalıyı sağ açık, Sow’u da santrafor oynatırsanız çok iyi bir sağ açık ve en az Kuyt kadar iyi bir santraforunuz olur. Aykut Kocaman’ın bu yanlıştan bir an önce dönmesi gerekir ki eğer S.Moskova maçı öncesi Aykut Hoca’yı bu değişikliğe götürecekse Süper Kupa’yı kaybetmek Fenerbahçe için orta ve uzun vadede olumlu olmuş dahi olabilir.

Yalnız Fenerbahçe’nin tek sorunu eldeki kaynağın yanlış kullanılması değil, savunma ve geri orta sahada kaynak yetersizliği de söz konusu. Bekir iki Vaslui maçında da kötü sinyaller verdi, Galatasaray karşısında da sahanın en kötüsüydü ve bir takımın stoperinin bu denli hatalı oynamasının ne anlama geldiği herkesçe malum. Bu konuda Yobo birkaç hafta sonra sarı lacivertliler için bir çözüm olabilir ancak Yobo hazır duruma gelmeden önce dahi Bekir’in bir müddet dinlendirilmesi şart zira son üç maçta da en ufak bir olumlu sinyal vermedi.

Haberin Devamı

Fenerbahçe’de Emre’nin eksikliğinin hissedileceğini hemen hemen herkes tahmin ediyordu ama sürpriz, Mehmet Topal’ın bu eksikliğe hiç çare olamayacak gibi bir izlenim vermesi oldu. Bu bölgenin diğer adayları Christian, Selçuk ve hatta Mehmet Topuz da Emre’nin yaptığını yapabilecek oyuncular olmadıkları ve Fenerbahçe’nin on yıldır oynadığı bu sistemin merkezi Alex ile birlikte bu bölge olduğu için söz konusu eksiklik takımı son derece derinden etkiliyor.

Alex demişken, maçın muhtemel kadrosunda Brezilyalı oyuncunun yer almaması akıllara “Aykut Kocaman yine anlamsız bir Alex mücadelesine mi giriyor?” sorusunu getirdi fakat Alex‘e ilk on birdeki yerini teslim eden Kocaman böyle bir yanlışa düşmedi; en azından şimdilik. Fenerbahçe’nin Alexsiz de oynayabilmesi gerektiğine ben de sonuna kadar katılıyorum fakat bunca seneden sonra bu, akşamdan sabaha olacak bir iş değil. Kaldı ki Alexsiz oynamak sadece Alex’in yerinde başka bir oyuncuya yer vermekle olmaz, takımın tüm kurgusunu değiştirmeyi gerektirir. Aksi takdirde bunun için Alex’ten daha iyi bir Alex bulmanız gerektirir ki böyle bir isim sadece Fenerbahçe değil, Türkiye sınırları içinde dahi yok.

Sonuç olarak Fenerbahçe’nin Erzurum’da mağlup olmasının nedenleri rakibinin iyi oynamasında ziyade kaynaklarını verimli kullanamaması ve oyuncuların bireysel hatalar yapması oldu. Fakat başta da söylediğim gibi bu kayıp eğer Aykut Kocaman’ı doğrulara götürecekse faydalı dahi olabilir zira bir Galatasaray yenilgisinin ikna gücü burada birkaç saat içinde yazılan cümlelerden çok daha fazla. Özellikle önümüzdeki hafta oynanacak S.Moskova maçında Fenerbahçe’nin doğru oyuncularla mutlaka topu rakip yarı sahada tutması ve dün Galatasaray’ın yaptığı gibi çok adamla hücum pres yapması şart aksi takdirde arkaya yaslanmak, bir yanda Moskova ekibinin etkili hücum silahları bir yanda da alarm veren Fenerbahçe savunması düşünüldüğünde telafisi imkânsız sorunlara yol açabilir.

Twitter:_acn_