Fenerbahçe’nin otobüsü, şoförün vurulması suretiyle denize uçurulmak istendi. Bu olaya taraflı tarafsız çoğu “insan” tepki gösterse de (gerçi gösterilen tepki çok yetersiz kaldı) bazıları “tamam ama Fenerbahçe de dönüp kendisine bir sormalı neden bu saldırı bana oldu diye” dedi.
Volkan’a, üzerinde milli forma varken küfredildi, Emre feribottan denize atılmak istendi, bazılarının tepkisi yine yukarıdaki gibi oldu: “Volkan ve Emre aynaya bakmalı.”
Volkan’ı, Emre’yi veya Fenerbahçe’yi savunmak veya aklamak benim ne haddime ne de onların buna ihtiyacı var. Fakat bu yapılanlar bana, bir tecavüz davasında “fakat kız da mini etek giymişti” savunmasını hatırlatıyor. Savunmanın devamında “neden kapalı bir kıza tecavüz edilmiyor, dolayısıyla kızların dönüp bir kendilerine bakmaları gerek” deniyordu.
Psikolojide bunun adı savunma mekanizması. Yapılan bir iş, hata veya suç sonrası kendi kendinize bir bahane veya açıklama bulduğunuzda kendinizi rahatlatıyor adeta “bu yaptığım aslında onun suçu” diyorsunuz. Böylece kendi kafanızda kendinizi veya faili aklıyor, yola devam ediyorsunuz. Peki, bu savunma ne derece doğru?
Banker Bilo filminde Banker Maho’nun saf Bilo’ya defalarca söylediği bir cümle vardır: “yaptım ama bir sor neden yaptım?” Bu cümle de aslında, yapılan yanlışlara, aslında “yapmak istemezdim ama mecbur kaldım” minvalinde bir açıklama yapıp kendini öncelikle kendi sonra da karşıdakinin zihninde temize çıkarma işi. Fakat herkes bilir ki bu açıklama saçmadır.
Suç, her zaman suçtur ve bu, suçu işleyen veya mağdurun kim olduğundan bağımsızdır. Suçu işleyene kendi tarafından olursa suçsuz, karşı taraftan olunca suçlu gözüyle bakılması başlı başına adaletsizlik olduğu gibi içgüdüsel cezalandırma da ilkel toplum özelliğidir.
Velhasıl, bence de Volkan ve Emre hiç de centilmen futbolcular değil. Çok hataları var ve çoğu zaman kendi taraftarlarının dahi yüzlerini kızartacak derecede saygısızlar. Çok iyi futbolcular olsalar da futbol dışında düzeltmeleri gereken çok yönleri var. Fakat onlar yeşil sahaların en çirkefleri olmamakla birlikte onların bu hataları ne onlara küfredilmesini gerektirir ne de onların denize atılması veya öldürülmesini.
Bu ülkede “adalet herkese lazım” cümlesinin birbirinin tam tersi gruplar tarafından, ne kadar kısa bir süre içinde söylenmesi şaşırtıcı olduğu kadar bu cümlenin önemini de göstermektedir. Eminim siz de bir dönem kendinizi bu cümleyi söylerken bulmuşsunuzdur ve bugün adalet Fenerbahçe için lazım. Zira bu takımın otobüsüne saldırılıyor, futbolcuları medya manşetlerinde hedef tahtasına koyuluyor ve tüm yapılanlar pembeye boyanıyor. Bugün Fenerbahçe’nin başına gelenlerin yarın başka takımın başına da gelmemesi, kanunların “orman” seviyesine inmemesi için tüm yanlışlara topluca karşı konması, saldırıların lanetlenmesi gerek.
Son olarak üzerinden bir ay geçmesine karşın Trabzon’daki terör olayının hâlâ aydınlatılamaması ülkemiz için büyük bir ayıp olmakla birlikte bu feci günün unutulmaması ve bir daha yaşanmaması için TFF tarafından “futbolda şiddeti önleme günü” ilan edilmesi gerekir.
https://twitter.com/_acn_